Çalınan malların kıymetini talep etmek

(4997) no'lu fetvanın birinci sorusu: (Bölümün numarası 15; Page No. 270) Soru 1: Yurt dışından bazı mallar ithal ediyoruz. Bu mallar bazı sebeplerden dolayı bazen bize eksik olarak geliyor: Bazen gemide yahut liman kaldırımında beklerken çalınıyor, yahut kayboluyor yahut yanlışlıkla başkasına teslim ediliyor yahut gemi kaptanının, kendi görüşüne göre bunu gemi için daha iyi gördüğü için malzemeyi yahut onun bir parçasını denize atması gibi, malları ithal etmemiz esnasında karşılaştığımız benzeri bir çok zararlar meydana geliyor. Liman idaresinden, gemi sahiplerinden yahut dışarıdaki yükleme limanından, bu zarara sebep olanlardan, zarar talep edildiği zaman bizim için çok zor ve çok külfetli oluyor ve uzun bir zamana ihtiyaç duyuyoruz. Bundan dolayı buradaki şirket, (ki şirketin yeryüzünün her yerinde temsilcileri ve mütehassıs avukatları bulunmaktadır) istenen tam değerinin yaklaşık %1/3 riyal gibi basit bir nisbet mukabilinde bizden talepte bulunuyor ve çalınan malların kıymetini yahut malı yahut burada telef olanı tahsil etmeyi istiyor. Bu anlaşma, onu yüklemeden önce irsaliye talebi anında yapılıyor ve talebe karşı onlar mezkur ücretlerini alıyorlar. İsterse ulaştıktan sonra malda noksanlık olsun isterse olmasın fark etmez. Bu çeşit bir anlaşma caiz midir? Zira biz, bu şirketle bu anlaşmayı yaptığımız zaman başkası tarafından kandırılmaktan yahut içeride yahut dışarıda hukukumuzu kaybetmekten emin oluyoruz.


Cevap 1: Şirketle yapılan anlaşmayla ilgili durum zikredildiği gibi ise, burada aldatma ve kumara benzeyen bir şey olduğu için sözleşme sahih değildir. Kendisiyle anlaşma yapılan şirket, kaybolan yahut telef olan malların kıymetini talep etmekle ve onu tahsil etmekle, malların sağlam olması ve her hangi bir bedel olmaksızın sahiplerine ulaşması anında üzerinde anlaşma yapılan meblağı alacaktır. Sağlam olmaması anında, malların kıymetini üzerinde anlaşılan meblağdan daha çok yahut daha az olarak talepte bulunmakla mükellef tutuyor. Mal sahiplerinin iddiası ki, onlar teslim olunmayan bir şeyle aldatmıyorlar. Zira onlar, sağlam olması halinde, karşılıksız olarak malın kıymetini tahsil etmek suretiyle üzerinde anlaşılan meblağı sorumlu şirkete ödüyorlar ve malın telef olması halinde kıymetini tahsil etmede şirketin iflas etmesinden emin olmuyorlar. Ancak onu tahsil etmede başarısızlığa uğrarsa kendi yanından onu ödemeyi garanti ederse müstesna. Bu da, öncekine benzeyen bir başka kumardır. Başarı Allah'tandır. Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e, âilesine ve sahabesine salât ve salam etsin.


Tags: