Zekâtın hükmü ve şartları

8475

Zekâtın tanımı

Zekâtın sözlük anlamı

Artmak ve çoğalmak

Zekâtın şeri anlamı

Belli miktarda bir malın belli bir zamanda belli topluluğa verilmesidir.

Zekâtın önemi

Zekat, İslam’ın farzlarındandır. İslam’ın üçüncü rüknüdür. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: «Namazı kılın, zekatı verin.» (Nur:56)

Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: “İslâm, beş şey üzerine binâ edilmiştir: Allah’tan başka ilâhın olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şâhitlik etmek, namazı kılmak, zekâtı vermek, Beytullah’ı haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.” [Buhari ve Müslim rivayet ettiler]

Zekâtı menedenin hükmü

Kişi, iki şekilde; ya zekatın farz olduğunu inkar ederek ya da cimrilik yaparak zekatı menetmiş olur.

1- Zekatı inkar ederek meneden kişi

Zekatın farz oluşunu inkar eden kişi ümmetin icmaıyla kafirdir. Çünkü bu kişi bilerek zekatı inkar etmekle Allah’ı ve Resulunü yalanlamış olur.

2- Zekatı cimrilik yaparak meneden kişi

Zekatı cimrilik yaparak meneden kişiden zekat zorla alınır ve bundan dolayı da –günahların en büyüğünü işlemiş olsa bile- tekfir edilmez.

Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: “Altın ve gümüşün (zekât) haklarını yerine getirmeyen her altın ve gümüş sahibi kıyamet günü olduğunda, (o altın ve gümüşleri) kendisi için ateşten levhalar haline getirilir, cehennem ateşinde kızdırılır sonra bu kızgın levhalarla böğrü, alnı ve sırtı dağlanır. Bunlar soğudukça azap için tekrar kızdırılır. Bu azaplandırma miktarı elli bin sene olan bir gün içinde, kullar arasında hüküm verilinceye kadar sürer. Neticede o kimse ya cennete veya cehenneme doğru giden yolunu görür (yahut, cennet veya cehenneme doğru giden yol kendisine gösterilir)” [Müslim rivayet etti]

Eğer onu vermemek için savaşırsa, Allah’ın emrine boyun eğinceye ve zekatı verinceye kadar onunla savaşılır. «Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse yollarını serbest bırakın. Doğrusu Allah, bağışlar ve merhamet eder» (Tevbe: 5)

Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) de şöyle buyurmaktadır: “Ben Allah Teâlâ’dan başka bir ilah bulunmadığına, Muhammed’in Allah Teâlâ’nın Resûlü olduğuna şehadet edip, dosdoğru namazı kılıncaya ve zekatı hakkıyla verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum. Bunları yaptıkları takdirde kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. İslâm’ın gerektirdiği haklar ise bunların dışındadır. Onların hesabı Allah Teâlâ’ya aittir” [Buhari ve Müslim rivayet ettiler]

Ebu Bekir (radiyellahu anh) zekatı menedenlerle savaşarak şöyle demiştir: “Vallahi her kim namazla zekâtı birbirinden ayırırsa, mutlaka onunla harbederim. Çünkü zekât malın hakkıdır. Allahû Teâla’ya yemin ederim ki; Resûlullah (sallâllahü aleyhi vesellem)’e verdikleri bir dişi oğlağı benden esirgerlerse, bundan dolayı muhakkak onların boynunu vururum.” [Buhari rivayet etti]

Zekatın farz kılınmasının hikmeti

1. Nefisleri cimrilik, günah ve hatalardan arındırmaktadır.

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: «Mallarının bir kısmını kendilerini temizleyip, arındıracak sadaka olarak al.» (Tevbe: 103)

2. Malı temizleyip arttırmak ve bereketli kılmaktır. Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: “Sadaka, hiçbir malı (veya maldan hiçbir şeyi) eksiltmez” [Müslim rivayet etti]

3. Kulun; Allah’ın emirlerine karşı gösterdiği itaatin yanısıra Allah sevgisini, mal sevgisinin önüne geçirip gerçirmediğinin sınanması.

4. İslam toplumunun fertleri arasındaki sevginin ve sosyal dayanışmanın arttırılması kapsamında fakiri teselli etmek ve muhtaçların ihtiyacını gidermek.

5. Allah yolunda infak ve çabalamayı yaygınlaştırmak.

Zekatın fazileti

1. Zekat, Allah’ın rahmetine nail olma vesilesidir. «Rahmetim her şeyi kaplamiştir. Onu kurunanlara ve zekatı verenlere … yazacağız.» (Araf: 156)

2. Allah’ın yardımına nail olma şartıdır. Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: «Allah, elbette ona yardım edenlere yardım eder. Şüphesiz Allah güçlüdür, kuvvetlidir. Eğer onlara yeryüzünde imkan ve güç verirsek, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler.» (Hac: 40-41)

3. Günahların kefaret sebebidir. Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: “Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da (cehenneme götüren) günahı söndürür (onun eserini ortadan kaldırır).” [Tirmizi rivayet etti]

Zekat düşen mallar

1-Yerden çıkan ürünlerin zekatı

2-Nakdeynin(Altın&Gümüş)

3-Ticaret mallarının zekatı

4-Behîmetü’l-En’âmın Zekatı


Zekatın farz olmasının şartları

1- İslam

Zekat, kafirden kabul edilmez. Çünkü Allah Teala, kafirlerin amelini kabul etmemektedir.

2- Hürriyet

Köleden zekat kabul edilmez. Çünkü kölenin malı efendisinin mülküdür.

3- Nisab miktarına sahip olmak

Nisap tanımı

Nisap

Zekat yükümlülüğünün sabit olması için belirlenen muayyen miktar.

Nisabın şartları:

1. Kişinin yemek, giyecek ve barınak gibi zaruri ihtiyaçlarından ayrı bir nisap miktarına olması. Zekat fakirlere verileceğinden, zekat veren kişi ihtiyaç sahibi olmamalıdır.

2. Nisabın tamamının zekat verecek kişiye ait olması. Belirli bir şahsın malik olmadığı malın zekatı olmaz.

Örneğin, bir cami inşaatı veya kamu yararı için toplanan para ile yardım kuruluşlarının fonlarındaki para bu kapsamdadır.

4- Malın üzerinden bir yıl geçmesi

Bir yıl

Bir hicri yıldır.

Kişinin mülkiyetindeki nisabın üzerinden on iki kamerî ayın geçmesidir. Bu şart, nakdeyn (gümüş ve altın), ticaret malları, deve, sığır ve koyun ile ilgilidir.

Ekin, ürün , maden ve definelere gelince bunlarda havl (üzerinden bir yıl geçme) şartı aranmaz.

04-01.jpg


Tags: