(Bölümün numarası 4; Page No. 237) (4488) no'lu fetvanın birinci sorusu:
Soru 1: İmam
Mısır'dan
oğlunu ziyaret edip döndükten sonra oradaki âlimlerin meclisinde bulunduğunu ve bazı hatalar farkettiğini söylemiş ve buna da
Yûsuf sûresindeki
Allah Te'âlâ'nın şu sözünü:
Andolsun ki, kadın ona meyletti...o da kadına meyletmişti.
örnek getirerek, ''o (kadın) ona meyletti, o (Yûsuf) da ona meyletti'' sözü ile maksadın erkek ile kadın arasındaki cinsel ilişki olduğunu düşünmeye başlamış. Fakat
Mısır'da
âlimlerin söylediklerinden anladığı onun normal ilişkiden başka bir şey olduğudur. Bu doğru mudur? Biz bilmekteyiz ki; ayetler, Rabbinin burhanını görmemesi durumunda bunun cinsel ilişki ile neticeleneceğini göstermektedir.
Cevap 1: Bu hususta âlimlerin sözlerinden en doğru olan şudur: Yûsuf'tan meydana
gelen meyletme -
ona ve bütün Peygamberlere salât ve selam olsun - sebebi bulunduğunda her insandan meydana gelebilecek tabii olan cinsel bir meyil olup Allah Te'âlâ şu kavli ile onu bundan uzaklaştırmıştır:
İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik). Şüphesiz o ihlaslı kullarımızdandır.
(Bölümün numarası 4; Page No. 238) Dolayısıyla delil olmadan ayeti zahirinden uzaklaştırmak caiz değildir. Bildiğimiz kadarıyla burada ayeti zahirinden uzaklaştırmayı gerektiren bir durum da yoktur. Yapmadığı sürece kötülüğü düşünmek müslümana zarar vermekten ziyade onu Allah için terkettiği zaman kendisine bir iyilik olarak yazılır. Nitekim Resulullah'tan (s.a.v.) buna dair sahih rivayet gelmiştir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.