Yurtdışında okuyan çocuğu için harcama yapmak

(Bölümün numarası 16; Page No. 219) (17813) no'lu fetva: Soru: Öncelikle evli olduğumu bildirmek isterim. Üç erkek, bir kız olmak üzere dört çocuğum var. Kızımın evlilik çeyizinde yarım milyon riyal civarında katkıda bulundum. Yine büyük çocuğumu, ABD'de bir üniversitede yıllık yüz elli bin Suudi riyal harcamada bulunarak okutuyorum. Size şunu sormak istiyorum: Yaptığım bu harcamalar her babanın çocuklarına sağladığı mûtad nafaka kabilinden midir, yoksa bir babanın oğulları arasında eşit miktarda vermesi gerektiği hediye veya hibe kabilinden midir? Eğer öyle ise bu çocuklarıma yaptığım harcamamın miktarı kadar diğer çocuklarıma da mı yapmam gerekiyor? Yine bu çocuklarıma yaptığım harcamalar hediye ve hibe kabilinden ise bu durumda çocuklarım arasındaki harcama taksimimi eşit mi yapmam gerekir, yoksa miras taksimine göre yani, erkeğe kıza verilenin iki katı olacak şekilde mi yapmam gerekir?


(Bölümün numarası 16; Page No. 220) Cevap: Öncelikle, senin, Hz. Peygamberimizin (s.a.v.) şu sözünde buyrulduğu gibi, çocukların arasında verdiklerinde adaleti gözetmen gerekir: Allah'tan korkun ve çocuklarınız hakkında âdil olun. Aynı şekilde senin onlara, evliliklerinde veya başka konularda yardımcı olmak için hediye veya hibe amaçlı yapmış olduğun harcamalarda da adil olman gerekir. Bununla birlikte çocukların içerisinde birinin ihtiyacı olduğundan dolayı ona verip ihtiyacı olmayan çocuğuna vermemende bir beis yoktur. Çünkü bu nafakadır, hibe değildir. İkinci olarak: Yurtdışında okuyan çocuğun için yaptığın harcamaya gelince, zaruret olmadığı sürece yurtdışında (küfür diyarında)okutmak caiz değildir. Çünkü oralara gidildiğinde bir çok günaha ve fitneye maruz kalıyorlar. Bununla birlikte çocuğun gitme konusunda ısrar ederse ve senin de onun günahlara girmeyeceğine kanaat edersen, bu durumda oraya gönderip harcamada bulunmanda bir beis olmaz. Üçüncü olarak: Kızının evliliği için yapmış olduğun yarım milyon riyal harcama sakınılması gereken bir israftır. Allah'ın azabından sakınmalı ve tövbe etmelisin. Çünkü mal Allah'ın malıdır, insanoğlu onun geçici sahibidir. Nitekim şu ayette de buna işaret edilmiştir: Allah'ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Diğer bir ayette ise şöyle buyrulmuştur: Sizi, üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı şeylerden harcayın. (Bölümün numarası 16; Page No. 221) Yani Allah sizleri mallarınız konusunda sadece tasarruf yetkisi vermiştir. Dolayısı ile bu tasarrufta da haddin aşılmaması gerekir. Allah Te'âlâ şöyle buyurdu: Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.(26)Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.(27)Eğer Rabbinden umduğun (beklemek durumunda olduğun) bir rahmet için onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz söyle.(28)Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun. Allah Te'âlâ buyruyor ki (O kullar), harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar. Yani cömertlikte haddi aşmayan ve kötü yollarda harcamayan ve harcama yaparken de cimrilik yapmayan anlamındadır. Manası, harcama yaparken ne musrif ne de cimri olmalı, belki ikisinin ortasında bir yol izlemelidir. Yine 'kavama'nın manası da mutedil ve dengeli olmaktır. Dördüncü olarak: Çocuklara verilen hibe ve hediyelerin paylaşımında ise, erkeğe kıza verilenin iki katı olan miras taksimine göre verilmesi gerekiyor. # Adalet ancak bu şekilde tahakkuk eder. (Bölümün numarası 16; Page No. 222) Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesinin ve sahabesine salât ve selam etsin.


Tags: