( 16482 ) Numaralı fetvanın ilk sorusu:
Soru 1 : Adamın biri kimsenin geçmediği bir caddede beş yüz riyal para bulur. Sahibi gelip parasını isteyeceği ana kadar yanında tutar. Fakat hiç kimse kendisine gelip sormaz ve bir buçuk ay kadar yanında kalırsa bu kişinin parayı ne yapması gerekir? Parayı kendisi mi alsın yoksa o paranın yarısını alıp diğer yarısını sahibi adına fakirlere ve miskinlere tasadduk mu etsin, yoksa devlet malına dâhil mi etsin? Meke-i Mükerreme veya Taif ve Cidde gibi Mekke dışındaki bir yerde bir miktar para bulan kimsenin hükmü nedir?
Cevap 1 : Her kim yolda bir miktar para bulursa isterse onu alabilir ve o paranın alamet-i farikalarını anlatır. Ve bir yıl boyunca insanların toplandığı yerlerde duyuru yapar veya gazetelere ilan verir. Şayet sahibi gelir ve alameti farikalarını anlatırsa kendisine teslim eder. Zira bu hususta peygamber efendimiz kendisine yitik mal hakkında soru sorulunca şöyle buyurmuştur:
Onun kılıfını ve ağzının ipini belle, sonra onu insanlara bir sene bildir. Eğer bilinmezse o senindir.
(Bölümün numarası 11; Page No. 230) Bu hadis muttafakun aleyhtir.
Malın sahibi bir gün çıkar gelir ve malının sıfatlarını tarif ederse bir yıldan sonra artan kısmı hariç malı kendisine verir. Zira artan kısım bulan kişinin yanında artığı için malı bulan kişiye aittir. Malı anlatmak demek, bir sene boyunca ayda iki veya üç defa duyuru veya ilan yoluyla insanlara bildirmek demektir. Bu Mekke dışındaki yitik mallar için geçerlidir. Mekke’de bulunan yitik mallara gelince, o malı almak ancak sürekli olarak duyuru yapan kimselere caizdir. Zira bu hususta peygamberimizin şu hadisi bulunmaktadır:
Kayıp eşyası yitik ilan ediciden başkası tarafından alınıp kaldırılamaz.
Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed'e, âline ve ashâbına salât ve selam etsin.