(Bölümün numarası 8; Page No. 295) ( 18677 ) Numaralı fetva:
Hamd yalnız Allah'adır. Salât ve selam, kendisinden sonra peygamber gelmeyecek olan Hz. Muhammed'in üzerine olsun. Bilimsel Araştırma ve Fetva Daimi Komisyonu Cidde'deki İyilik Cemiyetinden Sayın Genel Müftüye gönderilen ve Yüksek Alimler Konseyii genel sekreterliğinden 5765 sayı ve 27/11/1416 h. tarihinde komisyona havale edilen soruya muttali olmuştur. Fetva isteyen bir soru sormuştur ki, metni şudur:
1 (Bölümün numarası 8; Page No. 296) - Cemiyetimiz her sene oruçlulara iftar vermek için bir hayır projesi yapmaktadır. Geçmiş yıllarda yaptıkları projeleri dikkate alarak ve şu an faaliyet gösterdikleri yıldan beklentilerine göre parası hayırseverlerin verdiği sadakalardan karşılanan yemek öğünleri yapmaktalar. Fakirlere hizmet verebilecek bazı lokantalarla iftar öğünü için anlaşmalar yapılmaktadır. Bu yemek öğünlerinin geliri bazen ancak ramazan ayının sonunda karşılanmakta bazen de karşılanamamaktadır. Bu eksik bazen gelen yemin kefaretlerinden bazen de fakirlere yedirme bölümünden tamamlanmaktadır. Bazen de meblağ tamamlanmakta ve artan miktar gelecek seneye bırakılmaktadır. Bunun hükmü nedir? Hayırseverlerden parası alınmadan oruçlulara iftar vermek caiz midir? Hatta bazen hayırsever oruçluya iftar ikramına niyet etmeden önce yapılmaktadır. Bu paraları bir birimden başka bir birime nakletmek caiz midir? Eğer meblağlar artarsa gelecek seneye ertelemek caiz midir? 2 -Cemiyetimiz her sene fıtır sadakasını toplamakta ve hak edenlere dağıtmaktadır. Projenin büyüklüğü iftar projesinde olduğu gibi düzenlenmektedir. Bu amelin hükmü nedir?
Fetva komisyonunun konuyu araştırdıktan sonra aşağıdakilerle yanıtladı
Öncelikle: Farz olan, sadaka ve kefaretleri veren kişinin belirttiği gibi harcamaktır. Eğer sadaka veren kişi ramazanda harcanması için vekalet vermiş ise ertelenemez. Kefaret veren kişide kefareti çıkarmak için vekalet verdiyse, başka yere harcanamaz. Farz olan, kefaret verilecek şeyi satın almak ve kişi adına çıkarmaktır. İkinci olarak: Sadaka ve kefaret veren kişi niyetlenmeden sadaka ve kefareti çıkarmak caiz değildir. Çünkü o kişinin niyetine ihtiyaç duymaktadır. Farz olan, sadaka verenlerin malları teslim alınınca vekalet verdikleri şekilde sarf edilmesidir. Kefarette aynı hükme tabidir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed'e, âline ve ashâbına salât ve selâm etsin.