(Bölümün numarası 17; Page No. 3)
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...
(Bölümün numarası 17; Page No. 4) Boş sayfa (Bölümün numarası 17; Page No. 5)
Kadının başörtüsü ve giyimi
(Bölümün numarası 17; Page No. 6)
İslam'da kadın ve onunla ilgili bazı hükümler
(11090) no'lu fetva:
Soru
: Bazı insanlar diyorlar ki kadınlar akıl, din, miras payları ve şahitlikleri yönünden eksiktirler. Diğer bazı insanlar da Allah sevap ve ıkapta (ceza) erkek ile kadını eşit tutmuştur, diyorlar. Bu konuda sizin görüşünüz nedir? Yaratılanların efendisinin şeriatında kadınlar eksik midirler?
Cevap : İslam şeriatı kadını onurlandırıp değer vermiş, şanını yücelterek onu hak ettiği mevkiiye çıkarmıştır. Bunu kadını kollayıp şerefini korumak için yapmıştır. Bundan dolayıdır ki, kadının velisine ve kocasına onun nafakasını sağlamayı, onu en iyi şekilde koruyup kollamayı, işlerini görmeyi ve onunla iyi geçinmeyi farz kılmıştır. Nitekim bu konuda yüce Allah şöyle buyurmuştur:
Onlarla iyi geçinin.
Peygamber'in (s.a.v.) de şöyle buyurduğu sabit olmuştur:
Sizin en hayırlınız ailesine en hayırlı olanınızdır. Ben ailesine en hayırlı olanınızım.
(Bölümün numarası 17; Page No. 7) İslam kadına, yaratılışına uygun olan bütün hakları ve hukuki tasarrufları kullanma yetkisi vermiştir. Nitekim şöyle buyrulmuştur:
Kadınların da ödevlerine denk belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah azîzdir, hakîmdir.
Yine kadına alım satım ve sulh yapma, vekillik, ödünç ve emanet verme gibi sosyal ve ekonomik işlere dair tasaruf hakkı vermiştir. (Bölümün numarası 17; Page No. 8) Yine erkeklere olduğu gibi kadına da taharet, namaz, zekat, oruç, hac vb. doğasına uygun ibadet ve dini vecibeleri farz kılmıştır. Fakat şeriat kadına mirasta erkeğin payının yarısı kadar pay vermiştir. Zira kadın kendisinin ya da evi ve çocuklarının geçimini sağlamakla mükellef tutulmamıştır. Bundan sorumlu olan sadece erkektir. Aynı şekilde erkek misafir ağırlama, diyet ve sulh masrafları gibi bazı maddi sıkıntılara da girebilir. Bazı konularda iki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine denktir. Çünkü aybaşı (hayız), hamilelik, doğum ve çocukların eğitimi gibi yaratılış özelliklerine bağlı olarak kadın, erkeğe göre daha fazla unutkan olur. Bütün bu kadınlara mahsus haller kadının aklını meşgul eder, hatırındakileri ona unutturur. Bu yüzden şeri naslar, kadının şahitliğini daha sağlam belleyip yerine getirmesini temin için bu yükü kız kardeşiyle birlikte yüklenmesini öngörmüştür. Bununla beraber bir kadının şahitliğinin yeterli olduğu süt emzirme, evlilik kusurları... vs. gibi kadınlara has konularda da vardır. Yine kadın, iman ve salih amellere karşılık ecir ve sevapta, dünya yurdunda mutlu hayat sürmede ve âhiret yurdunda büyük mükafata nail olmada erkeğe eşittir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
Erkek veya kadın, mü'min olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.
Böylece anlaşılmıştır ki, kadının bir takım hakları bulunduğu gibi görevleri de vardır. Aynı şekilde erkeğin bir takım hakları bulunduğu gibi görevleri de vardır. Öyle işler vardır ki erkeklere uygundur ve Allah o işleri erkeklerin sorumluluğuna vermiştir. Öyle işler de vardır ki kadınlara uygundur ve Allah o işleri kadınların sorumluluğuna vermiştir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.