Yabancı kadınlarla tokalaşmayı yasaklayan ve cevazını belirten hadisler arasını cem' etmek

(8668) Numaralı fetvanın ikinci sorusu:Soru 2: "Mecmut-ü Rasail'iş-Şeyh Muhammed el-Hamid" kitabında yabancı kadınlarla tokalaşmanın haram olduğuna delalet eden bazı hadisler okudum. Onlardan birisi şudur: Buhari, Hz. Aişe'den (r.a.) rivayet ettiğine göre, o şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.) kadınlardan, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmasınlar, ayetiyle sözlü olarak biat alıyordu. Devamla şöyle dedi: Nikahı altındaki kadınlar hariç, Resûlüllah'ın (s.a.v.) eli, hiçbir kadının eline değmemiştir. Resûlüllah'tan (s.a.v.) rivayet edilen ikinci bir hadiste şöyle buyurmuştur: Kadınlarla yalnız kalmaktan sakın. Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bir kişi bir kadınla yalnız kalınca, aralarına şeytan girer. Bir kimsenin, çamurla bulanmış bir domuzla beraber olması, o kimse için kendine helal olmayan bir kadınla omuz omuza bulunmasından daha hayırlıdır. Hadisi Taberani rivayet etmiştir. Yine O (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Sizden birinizin başına demirden bir iğne sokulması, kendisine helal olmayan bir kadına dokunmasından hayırlıdır. Yahut benzeri manada rivayet edilmiştir. Hadisi Taberani ve Beyhaki rivayet etmişlerdir. Taberani'nin ravileri sikadırlar. Bir başka hadiste kadınların biatı hakkında Buhari Ümmü Atiyye'den şöyle rivayet etmiştir: Biz Resûlüllah'a (s.a.v.) biat ettik ve şu ayeti okudu: Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmasınlar, Ölünün üzerine bağırıp çağırarak ağlamaktan bizi nehyetti. Bunun üzerine bir kadın elini biattan çekti ve dedi ki: "Falanca kadın benim ölüme ağ­layarak beni mutlu etmişti şimdi ben de ağlayarak ona karşılığını vermek istiyorum." Hz. Peygamber herhangi bir şey demedi. Bir başka hadiste Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Kim, mahremiyet ve evlilik bağı olmaksızın bir kadının eline dokunursa, kıyamet gününde eline ateşten bir kor konulur. (Bölümün numarası 17; Page No. 39)  Bunu Muhakkik eş-Şirinblâli "ed-Dürer fi Fıkhı'l-Hanefiyye" kitabına yaptığı haşiyesinde zikretmiştir. Buhari ve Müslim'in rivayet ettikleri hadiste ise şöyle geçmektedir: Elin zinası tutmaktır. Bu hadislerden anladım ki, yabancı kadınla tokalaşmak haramdır ve akrabalarıma ve arkadaşlarıma nasihat ettim ve onlar bana şöyle cevap verdiler: Biz niyetimiz üzereyiz, akrabalarımızı ziyaret edip onlardan erkeklerle tokalaşıp kadınlarla tokalaşmamamız mümkün değildir. Bazen ziyaret ettiğimiz kimsenin hanımı ki, gelenler onun hatırına geliyorlar, bize şöyle diyor: Şeriatı tatbik etmek için değil, ancak sonra bize "kibirli" diyecekler. Onlara şöyle cevap verdim: Bu kitaptan size öğrettiğim hadisi ona anlatman gerekir. Bana şöyle cevap verdiler: Biz onu tatbik edemeyiz, sen tatbik etmek istersen başına gelecekleri görürsün. Bazıları bana şöyle diyorlar: Bunu yapma, zira bu amelin bir faydası olmaz ve sen kendini tenkit ettirmiş olursun. (Bölümün numarası 17; Page No. 40)  Bundan sonra: Burada bir uygulama var ki, daha önce beni hayrete düşürmemişti. Zira bizden birisi, erkek kardeşi, amca oğlu, dayıoğlu ve cemaatından bir arkadaşı gibi bir başkasını ziyaret ettiği zaman ziyaret edilenin hanımını tokalaşmak suretiyle selamlıyor. O kadın, erkeğin kız kardeşi gibi, ebedi bir haramlılıkla ona haram olan bir yakınlıkla onun yakını değildir. Aynı zamanda ona karşı tesettürlü değildir, onunla gülüşüyor, ona soru soruyor ve onunla tartışıyor. Fakat kötü bir söz değildir. Soru, bu hadisler ve bu mektupta size açıkladığım şerh üzerine, açıklamasını istediğim ve beni hayrete düşürmeyen aşağıdaki fıkralar hakkındadır: a- Ümmü Atiyye hadisinin manası nedir? Onda şöyle demiştir: Resûlüllah (s.a.v.) onları ölünün üzerine bağırıp çağırarak ağlamaktan nehyedince, onlardan bir kadın elini biattan çekti. "Elini çekti"nin manası nedir ve niçin? Bana fetva verin, Allah sizi hayırla mükafatlandırsın. b- Bu uygulama, bir yolculuktan geldiğin zaman, özellikle Güneyde çok yaygındır. Teyzemin ve halamın bazı kızları benimle elle tokalaşıyorlar. Fakat bu hadisleri anlayınca kadınlarla bu tokalaşmayı kötü görür oldum. Fakat bu uygulamadan kurtulmam için bir kararlılık olmadı. Ne yapayım? Beni bilgilendiriniz, Allah sizden razı olsun.


Cevap 1: Bu uygulama hakkında akrabalarıma ve cemaatime nasihat etmem ve bu amele yönelik elimde kesin deliller olması için, bu mektupla yazdığım hadislere ilaveten Kur'an'dan delil yahut deliller istiyorum. Bana fetva veriniz, Allah sizden razı olsun. Cevap 2: Öncelikle: Kadının, biattan elini çekmesinden maksat: Musibetinde onu mutlu edeni mutlu edinceye kadar biatı kabul etmeyi geciktirmesi yahut biat esnasında tokalaşmaksızın elini uzatması sonra şu sözü işitince onu yeterli görmesi: ...iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek... Aişe ve Ümmü Atiyye (r.a.) hadisi için, "Fethu'l-Bari", sekizinci cildindeki İbn Hacer şerhine müracaat et. Zira o, açıklama yönünden mevzunun hakkını vermiştir. İkinci olarak: Bir kimsenin, mahremi olmayan bir kadınla tokalaşmasının haram olduğuna dair onlara nasihat etmeye devam et. Umulur ki, dayatmadan sonra senin nasihatını kabul ederler ve karamsarlığa düşme. Üçüncü olarak: Hadisin Peygamber'den (s.a.v.) rivayet edildiği sabit olur ve vücubtan onu sarf eden bir delil bulunmadığı sürece, onunla amel etmek vacip olur. Çünkü o, Allah katından bir vahiydir. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: o, arzusuna göre de konuşmaz.(3) O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. Allah Te'âlâ, getirdiği bütün şeyler hakkında Ona itaatı emretmiştir. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Yine şöyle buyurmuştur: Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Peygamber'e (s.a.v.) itaatı emreden benzeri ayet-i kerimeler vardır. (Bölümün numarası 17; Page No. 42) Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.


Tags: