(Bölümün numarası 16; Page No. 267) (674) no'lu fetva:
Soru: Babam Züveyd b. Reşid b. Züveyd vefat etti ve geride el-Hâir'de bir hurmalık ve Riyat kentinde evler bıraktı.
Bu malların gelirinden kurban kesilmesini vasiyet etti.
Ben
okuması
ve yazması olmayan bir kişiyim. Bu konuda işlem yapmak bana zor geliyor. Babam sözünü ettiğim bu vakıf mallarından başka bir şey bırakmadı. Sizlerden ricam, babamın bıraktığı hurmalık ve evlere ait evrakları inceleme emri vermeniz ve yapılması gereken konusunda beni aydınlatmanızdır.1- Bismillahirrahmanirrahim. Züveyd b. Reşîd makamıma geldi. Beden ve akıl sağılğı yerinde olarak
Şuayb'ın alt kesiminde
Hâir beldesinde Lahâ'ya en yakın yerdeki hurmalığının gelirini vakfetti, Allah yoluna tahsis etti. Hurmalığın gelirinden altı kurban tahsis etti. Bir kurban kendisine, bir kurban babasına, bir kurban annesine, bir kurban kardeşi Hüseyin'e ve bir kurban da Şeyh Muhammed b. Abdülvahhab'a vasiyet etti. Kız kardeşleri Sâre ve Fatıma'ya bir kurban vasiyet etti. Toplam altı kurban hurmalıkların gelirinden sürekli olarak kesilecektir. Yukarıda zikri geçen vasiyete, hurma ağacının aslı ve ürünleri tabidir. İki hurma ağacını da karısı Şema bnt. İbrahim ed-Dülehî'ye vasiyet etti. (Bölümün numarası 16; Page No. 268) Bu iki ağaçtan birisi Selce hurması olup diktiği andan itibaren karısı için ayrılmıştır. Diğer ağacı Nebte hamrâ hurması olup o ağaç da onun yöresindedir. Bu ağacı Hamad b. Bahit'in kızı üzerine onunla evlendiğim günden itibaren kendisi için vasiyet ediyorum demiştir. Adı geçenlerin tümü adına ondan sürekli olarak kurban kesilecektir. Züveyd bu kurbanlar konusunda oğlu Ubeyd b. Züveyd ve ondan sonra da ondan dünyaya gelen zürriyetini vekil etti. Bu vakfın yazım işlemine Ferac b. Hüseyin, Mardi b. Sabit, Abdülhâdî b. Kurûş şehadet ettiler. Bu işlemi kaleme alan da Abdurrahman b. Abdülaziz Şibrîn'in ikrarına şahitlik etti. Salat ü selam Hz. Peygamber'e olsun. 17/11/1373 h.2- Bismillahirrahmanirrahim. Hasnâ bnt. Fehd b. Mansûr Âl-i Hasen
Züveyd b. Reşîd b. Züveyd'e Zohra Menfûha'da bulunan bir parça arazisini
iki yüz elli riyale sattığını ikrar etti. Bu parayı tam olarak teslim aldığını ifade etti. Satılan arazinin sınırları şöyledir: Kıble tarafı; Meş'an arazisi, Kuzeyi Sa'd b. Mâcid , doğusu cadde, güneyi nefl. Bu satış geçerli olup bağlayıcılık kazanmıştır. Hasnâ'nın ikrarına Kaskîm
halkından
Abdülaziz b. Hamad et-Tüveycîrî şahit olmuştur. Hasnâ'nın ikrarını Abdurrahman b.Abdullah b. Firyan kaleme almış ve şahit olmuştur. Hz. Muhammed'a, ailesine ve sahabelerine salât-ü selam olsun. Bu belge 29/8/1380 h. tarihinde yazılmıştır.Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Züveyd yukarıda zikri
Hâir
(Bölümün numarası 16; Page No. 269) arazisi üzerine ev yaptığını ve bu evi vakfettiğini bu vakfın malının üçte birinden olduğunu, burada her zaman kesilecek bir kurban olacağını itiraf etti. Kalan üçte bir ise Hâir'de bilinen hurmalıktaki malından mahsup edilip alınacaktır. Ğârâba denilen yerdeki hurmalığın gelirinin kalan üçte birinden iki kurban kesilecektir. Sürekli olarak biri babası Reşid b. Züveyd ve kızı Sâre bnt. Reşid için kesilecektir. ikinci kurban Züveyd'in annesi Mudi bnt. el-Basrî ve oğlu Hüseyin b. Mübarek el-Bûrî adına kesilecektir. Evde ve hurmalıkta gelir olursa Züveyd'in çocuklarına verilecektir. Erkek çocuklar bir hisse, kızlar -hayatta oldukları sürece- iki hisse alacaklardır. Vekil ise oğlu Abdullahtır. Diğer ağaç Maktumiyye hurması olup bir ağaç ve onun gibi olan diğeri, ramazanda oruç tutanlara tahsis edilecektir. Bu üç hurma ağacının meyvelerini her pazartesi ve perşembe böleceklerdir. Kendisinin vakıf ikrarına Sa'd b. Cum'ân, İbrahim b. el-Kasûmî şahit olmuşlardır. Bunu Abdurrahman b. Abdullah b. Füreyyan yazmış ve şahit olmuştur. Hz. Peygamber'e ve âline ve sahabelerine salat u selam olsun. Bu belge 15/10/ 1380 h. tarihinde yazılmıştır.3- Bismillahirrahmanirrahim. Züveyd b. Reşid b. Züveyd
Zahra-ı Menfûha'daki
evini vakfettiğini ikrar etti.
Bu ev Riyat şehrinin güneyinde olup,
sınırları şöyledir: Kıble: Cadde. Doğusu: Mübarek b. Fâyiz'in evi. Güney: Hamad b. Abdurrahman eş-Şüveyzî'nin evi, kuzey; Hüseyn b. Salih b. Sabit'in evi. Bu ev el-Harîk'teki evin vakfına bedel babasına vakfedilmiştir. İfadesine göre babasının el-Harîk'teki evini babası on riyale satmıştır. Kendisi kendi yanından beş bin riyal değerindeki evi teberru etmiştir.
Onunla birlikte
anne tarafından dedesi Muhammed b. Hamad el-Basrî,
Aişe bnt. Hamad Âli Cerîşe,
(Bölümün numarası 16; Page No. 270) dedesi Züveyd Reşid onlar için iki kurban kesilecektir. Bunlardan birisi Muhammed el-Basrî ve adı geçen Ayşedir. İkincisi Züveyd b. Reşid Âl Sa'd ve Saide Âl Mes'ud bunlar için sürekli kurban kesilecektir. Bu ev Zahra'da kendisi için vakfettiği evle birlikte malının üçte biri üzerinden hesap edilecektir. Kalan üçte bir ise Hâir'deki bilinen hurmalıktan
muhsup edilecektir. Yüce Allah şöyle buyurur:
Her kim bunu işittikten ve kabullendikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı onu değiştirenleredir. Şüphesiz Allah (her şeyi) işitir ve (her şeyi) bilir.
Bu ikrara onun katibi Abdurrahman b. Abdullah Füreyyan şahitlik etmiştir. Salat u selam Hz. Muhammed, O'nun âli ve ashabı üzerine olsun. Bu ikrarnâme 10/8/1381 h. tarihinde kaleme alınmıştır.
Cevap 1: Soru sahibi babasının Hâir'deki hurmalık ve zikri geçen iki evden başka bir miras bırakmadığından
söz
etmektedir.2- Hurmalıkla ilgili olan belgenin tarihi 17/11/ 1373 h.dir. Babası ve onunla birlikte olanlara vakfettiği eve dair olan belgenin tarihi 15/10/1381 h.dir. Üçüncüsü kendisi ve onunla birlikte bulunanlara tahsis ettiğini ikrar ettiği belge 10/8/1381 h. tarihini taşımaktadır.3- İlk belgede yer alan ifadeye göre el-
Hâir
de bulunan hurmaların gelirini vakfetmiş, Allah yoluna tahsis etmiştir. Bu vesikada
"Yukarıdaki vasiyet hurma ağaçlarının aslı ve meyveleri için geçerlidir" ifadesi yer almaktadır.
İkinci belgede kendisinin Zahra Menfûha'daki evi vakfettiği ifadesi geçmekte ve
bunun
(Bölümün numarası 16; Page No. 271) malının üçte birinden geçerli
olduğu ifade edilmektedir.
Aynı belgede
"Kalan üçte bir el-Hâir diye bilinen yerdeki hurmalardaki malından mahsup edildikten sonra alınır" şeklinde
bir ifade yer almaktadır.
Üçüncü belgesi ise Zahra Menfuha'daki evini el-Harîk beldesindeki vakfettiği evine bedel olarak babasına vakfettiği belirtilmektedir. Bu eve babası ile birlikte bir grup insanı da dahil etmiştir. Ve yine şöyle der: Bu ev, Zahra'da kendisine vakfettiği evin üçte birinden hesap edilecektir. Kalan üçte bir ise Hâir beldesinde bulunan hurmalardan alınacaktır.
4- Hurma belgesine göre o iki hurma ağacını eşi Şema bnt. İbrahim ed-Dülehî için vasiyet etmiş. Bu iki ağaçtan biri Selcedir. O ağacı toprağa diktiği günden itibaren eşine vakfetmiş. Diğer ağaç ise onun kıble tarafında olup Nebtet hamrâdır. Onu da eşi için Hamad'ın kızı üzerine kendisi ile evlendiği gün tahsis etmiştir. Bu iki ağaç sürekli kurban için tahsis edilmiştir. 5- Vesikadan anlaşıldığına göre hurmaların gelirinden kendisi, oğlu, annesi, kardeşi Hasen, ve beşinci kurbanı da
Muhammed b. Abdülvehhab
, kız kardeşi Sâre ve Fatıma için tahsis etmiş. Birinci evin gelirinden sürekli kesilmek üzere bir kurban, ikinci evin gelirinden de iki kurban tahsis etmiş. Bunlardan biri anne tarafından dedesi Muhammed b. Hamad el-Basrî diğeri de Aişe bnt. Muhammed Âl Cerîşe, ikincisi de Züveyd b. Reşid Âl Said ve Saide Âl Mes'ud içindir. 6- Aynı vesikada şu ifadeler de yer almaktadır: Mektûmiyye hurma ağacıdır iki hurma ağaçlarının hurmaları Ramazan ayında oruç tutanlara verilecektir. İki hurma ağaçların meyveleri her pazartesi ve perşembe günleri dağıtılacaktır. (Bölümün numarası 16; Page No. 272) 7- Vesikadaki bir diğer ifade de şöyledir: Evin ve hurma ağaçlarının bir geliri olursa Züveyd'in çocuklarına verilecektir. Erkek için bir hisse, kız için hayatta olduğu sürece iki hisse verilecektir.8- Vesikada vekilin oğlu Abdullah olduğu ve soruyu soranın da o olduğu zikredilmektedir.Komisyon yukarıdaki ifadeleri inceledikten sonra aşağıdaki cevabı vermiştir: 1-
Züveyd'in vasiyeti geriye bıraktığı tüm malın üçte birinden geçerlidir.
Çünkü kendisi üçüncü maddede
Hâir'deki hurmalarının üçte birini vasiyet ettiğini belirtmektedir. Menfûha'daki evin
üçte birinin vasiyeti olduğunu ifade etmektedir.
Yine üçte birinden olmak üzere üç hurma ağacının oruç tutanlara vasiyeti olduğunu belirtmektedir. Bu durumda hurma ağaçları vakıf niteliği kazanmaz. Çünkü gerek vasiyet eden ve gerekse vesikayı kaleme alan katip, onların vakıf mı yoksa vasiyet mi olduğunu belirtmemişlerdir. Şu halde "Vakfettim", "Tuttum" ve "Sebil yaptım" gibi ifadelerin her hangi bir hukuki etkisi yoktur. Çünkü bu ifade ile vakıf kastedilseydi vakfiyenin zikredildiği vesikada
"yukarıdaki vasiyet" deyimi geçmezdi.
Ve ikinci vesikada da evin üçte birinden ve kalan üçte bir Hâir beldesinde bilinen hurmalıktaki malından mahsup edildikten sonra kalan üçte bir alınacaktır denilmezdi. Üçüncü vesikada "Bu ev üçte birinden hesap edilecektir, Zahra'da kendisi için vakfettiği evle birlikte, kalan üçte bir Hâir beldesinde bilinen hurmalardan alınacaktır
da denilmezdi.
(Bölümün numarası 16; Page No. 273) 2- Üçte birin belirlenmesi
Hâir hurmalığında mı,
yoksa
Riyat'taki iki evde mi,
yoksa bunlardan birisinde mi konusuna gelince; yüksek mahkemeye müracaat etmek gerekir. Yüksek mahkeme bir komisyon belirler, bu komisyon ölünün tüm mallarını tespit, takdir edip, üçte birin alınacağı uygun mahalli belirler.3- Zikredilenlerden kendilerine pay tahsis edilenlerin tümünün payları belirlenen üçte birden verilecektir. Geriye bir şey kalırsa vasiyet yapan, onun zürriyetine verileceğini, erkeklere bir hisse, kızlara iki hisse tahsis edileceğini belirtmiştir.4- Üçte bir belirlendikten sonra onun tamiri üçte birden payı olanlardan önceliklidir.5- Karısı Şema'ya vasiyet ettiği Selce ve Nebte hamra hurmasına gelince; eğer bu iki ağaç belirlenmişse vakfı yapan hayatta olduğu sürece ağaçların gelirinden karısı için kurban kesecektir. Bu iki ağaç üçte birden olmaz, aksine kalır. Bu iki ağacın satılması istendiğinde ve başka bir mekana nakledilmesi arzu edildiğinde vekilin mahkemeye müracaat etmesi gerekir.6- Oruç tutanlar için hurma ağaçlarının üçte birine gelince; bunlar üçte birden yapılacaktır. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.