(1538) no'lu fetva:
Soru: Anne annemin bir evi var. Vefat edeceği zaman annemi kurban kesmesi için vekil tayin etti. Annem hayattayken bazen kurban kesti, bazen ev yıkık olduğu için kesemedi. Annem vefat edeceği zaman onu yapmayı (evi) bana vasiyet etti. Ben mirasçılardan bana evi yapmam için bana izin vermeleri için izin istedim ve bana izin verdiler. Annem 1200 riyal bıraktı. Ben de annemin bana olan vasiyeti gereği evi yaptım. Ki amacım buydu. Ev diğer yapılmış evlere benzeyinceye kadar eve kendi paramı da harcadım. Şu an da evin geliri kurbandan çok daha fazladır. Şimdi şunu sormak istiyorum: Benim bu şekilde yıkık evi tamir etmem veya caiz midir, veya kime caizdir? Annemin bir başka yıkık evi vardır. Bu tamir ettiğim evin gelirini toplayıp bu eve harcayabilir miyim?
Cevap: Annen sana anne annenin evini yapman için vasiyet etti ve kurban kesmen için vekil kıldı. Ev ise yıkıktı. Sen mirasçılardan terikeyi sana vermeleri için izin istedin. Ki bu terike 1200 riyaldi. Mirasçılar sana izin verdiler. Sen bu parayla evi yaptın. Annenin vasiyetine gereği evi yaptın. Ayrıca kendi malından da harcadın. Buna göre, mirasçıların sana verdikleri teberruları (miras payları), evin sahibine teberru etmiş olurlar. Senin, annenin vasiyetini yerine getirmek için eve yaptığın harcamalar, anne annene teberru olur. Buna ilave olarak, eski evin geliriyle ev ıslah edilir. Sonra vasiyet edenin vasiyeti yerine getirilir. Bundan sonra geride kalanla şeriata göre hayırlı işlere harcanır. Anne annene ait olan, senin ifade ettiğin yıkık eve gelince, eğer bu ev diğer eve tabi ise bunun hükmü sana söylediğimiz gibidir. Eğer vakfedilen evden değil de terikeden ise, bu iş mirasçıların işidir. Eğer mirasçılar diğer ev gibi vakfederlerse, bu evin hükmü diğer ev gibidir. Eğer vakmetmezlerse, ev Allah'ın hükmüne göre mirasçılarındır.
Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.