(13977) no'lu fetva:
Soru: Ben daha önce aileme yaklaşık seçkin on sekiz dönüm tarım arazisi vakfetmiştim. Bu vakfın erkeklere bayanların iki misli olmak üzere, ölümümden sonra -yani vasiyet olarak- verilmesini söylemiştim. Fakat şu sebeplerden dolayı verdiğim bu kararın varislerime haksızlık olacağından korkuyorum:Öncelikle: Tarım arazisi her zaman gelir getirmiyor. Bazen seneler sonra ondan faydalanılıyor, çoğu zaman da faydalanılmıyor. Bazen ise problem çıkıyor ve arazi ürün vermiyor, dolayısıyla onu satmak da caiz olmuyor.İkinci olarak: Ailemin çoğunluğu bayanlardan oluşmaktadır. Erkeklerden kimseyi vakıf bırakmak için vekil tayin edemiyorum. Erkekler kendilerine bağlı olan bayanlara bir şey vermiyorlar.Üçüncü olarak: Vakıf arazisi olarak bıraktığım tarla sahip olduğum en güzel tarlalardan biridir. Öldükten sonra bundan dolayı cezalandırılacağımdan korkuyorum. (Bölümün numarası 16; Page No. 329) Bazı ilim ehli bana şöyle dediler: "Hanbeli alimler, ölüme bağlı olan ya da hayattayken şart koşulan vakıfların şart koşulan şey gerçekleşmeden geçerli olmayacağına hükmediyorlar. Çünkü ölüme bağlı olan şey vasiyettir, vasiyet ise onlara göre; ölüm olmadan geçerli olmaz. Hayatta olma şartına bağlı olanın manası da aynı şekilde sabit olur." Bitmiştir.Soru sorduğum konunun
kıymetli Şeyh Efendi Abdülaziz b. Abdullah b. Baz' a sunulmasını istiyorum.
Böylece ben vefat etmeden önce zimmetimi temizlemeleri ya da beni doğru olan yola iletmeleri için problemimi alimlere sunmuş olacağım. Allah sizi korusun.
Cevap: Bu vasiyetinizden dönmeniz caizdir. Bilakis bu en doğal hakkınızdır. Varislerinizin hakkı için de doğru olan budur. Resulullah (s.a.v.)'dan da bu konuya delil olacak hadisler sabit olmuştur.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.