(Bölümün numarası 16; Page No. 134) (19425) no'lu fetva:
Allah'a hamd, peygamberlerin sonuncusu Muhammed'e salatü selam olsun. İmdi: Bilimsel Araştırma ve Fetva Komisyonu, sayınBedir Mahkemesinin kadısı tarafından muhterem Baş Müftüye gönderilen ve 509 sayı ve 25/1/1418h. tarihiyle Yüksek Alimler Konseyi Genel Sekreterliğine havale edilen 114 sayı ve 18/1/1418h. tarihli yazıya muttali olmuştur. Söz konusu yazıda şöyle denmiştir: Muhterem müftüm! Zatı âlinize bildirmek isteirm ki, Bedir'deki büyük caminin tamir ve genişletmeye ihtiyacı vardır. Caminin tamir ve inşası için daha eveel zatı âlinizden yardım talebinde bulunmuştuk. Ancak belirtmek isterim ki caminin batı tarafında Eşraf vakfına ait bir arazi, arazinin üzerinde de vatandaşlarca kiralanmış altı adet dükkan bulunmaktadır. Bir dükkanın yıllık kirası 35 000 riyaldir. Vakıf senedinde şöyle yazılıdır: Zikri geçen arazinin bütününü Bedir Eşrafından Abid ailesinin kadın ve erkek üyelere ve bunlardan doğan nesillere eşit olarak harcanmak üzere vakfedip, bağışladık.....ilh.
Vakıf mütevellisine başvurduk. Mütevellisi, camiyi genişletmede kullanılmak üzere araziden feragat etti. Arazinin yözölçümü küçük olup cami boyunca 9X25 m.yi geçmez. Kaldı ki mevcut caminin bir kısmı Eşraf arazisi -zikri geçen vakıf arazisi- üzerinde bulunmaktadır. Bu nedenle zatı âlinizden şu hususlarda bilgi vermenizi rica istirham ediyoruz: Vakıf mütevellisinin, caminin genişletme işleri için bu araziden feragat etmesi dinen geçerli ve makbul müdür? Yoksa bunun için bütün hak sahiplerinin onayı mı gerekir? Ancak hak sahiplerinin çokluğu dikkate alındığında bu zor görünmektedir. Ayrıca aralarında yaşlısı genci, kadını erkeği ve yolcusu vardır. Cevabın acil olmasını diliyorum. Allah sizleri korusun ve istikametten ayırmasın. Allah'ın rahmet ve eselamı üzerinize olsun. (Bölümün numarası 16; Page No. 135)
Komisyon, fetva talebi ve ekindeki bir nüsha vakıf senedini inceledikten sonra şu cevabı vermiştir: Zikri geçen vakfın ya da başka bir vakfın mütevellisinin söz konusu caminin ya da başka bir caminin yarırına vakıf arazisi veya mülklerinden herhangi birinden feragat etmesi caiz değildir. Zira zikri geçen arazi belli kişiler adına vakfedilmiş olup gelirleri onlara aittir. Bunlar da Bedir Eşrafından Abid ailesi üyeleridirler ve sayıları ne kadar artarsa artsın, kadın ve erkek olarak hepsi vakfın gelirlerinden eşit yararlanırlar....ilh. Vakıf mütevellisinin feragat etmesi ya da hak sahiplerinin onay vermesi bunu caiz kılmaz. Çünkü vakıf sabit/kalıcı bir sözleşmedir; satılmaz, bağışlanmaz, miras bırakılmaz, vâkıfın koyduğu şartlara aykırı biçimde kulanılmaz.
(Bölümün numarası 16; Page No. 136) Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.