Birinci ve Beşinci sorular, (5316) no'lu fetvadan:
(Bölümün numarası 2; Page No. 495) Soru 1: Teravih namazının hükmü ve nasıl kılındığı (keyfiyeti) hususunda islamın hükmü nedir?. Bizim çok ihtilafımız var. İnsanların bazıları terâvihe başlayıp gece namazıdır, Allah ecrinizi versin, diyor sonra iki rekat namaz kılıyor ve yüksek sesle imam ve namaz kılanlar hep beraber(Allahümme salli ala seyyidina Muhammed- diyerek kalkıyor, Efendimiz Muhammed'e salât ve selâm olsun) diyorlar. İkinci iki rek'at kılındığında ise İhlas ve Muavizeteyn surelerini yüksek sesle okuyor. Aynı şekilde cemâ'at da arkasından aynı şeyi söylüyor.Terâvih namazı bitince aynı şekilde aynı sureleri üç defa okuyor. Bu varid olan bir şey değil, dediğimizde ise bize: Bu, hayırlı bir iştir, bid'at-i hasenedir, diyor. İslam'da bid'at-i hasene var mıdır, bu konudaki görüşünüz nedir, bu sünnet nasıl kılınır?. Allah mükafatınızı versin.
Cevap 1: İnsanların, 'Gece namazı, Allah ecrinizi versin' sözü, imamın yüksek sesle (Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-Salât ve selâm Efendimiz Muhammed'e olsun) sözü ve bunu cemâ'atın imamdan sonra tekrarlaması, imamın iki rekattan sonra ihlas ve muavizeteyn (Felak ve Nâs surelerini) okuması ve bütün bunlar sonradan ihdas edilmiş bid'atlardır. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurduğu sabit olmuştur:
Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o merduttur, makbul değildir.
Peygamber (s.a.v.) cuma hutbesinde şöyle buyuruyordu:
İmdi; Sözün en hayırlısı Allahın kitabı, yolların en hayırlısı Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in yolu, işlerin en kötüsü (dinde) türetilen bid'atlerdir. Her bid'at sapıklıktır.
Bu hadisi,
Müslim
sahihinde rivayet etti.
Peygamber (s.a.v.)'in de buyurduğu gibi biliyoruz ki bidatların hepsi sapıklıktır. Ve islâm'da bidat-i hasene yoktur.