(Bölümün numarası 2; Page No. 70) Soru 12. ,13. ve 14. soruları: Öncelikle: Şeyhin araştırmasına göre, bazı müntesiplerini, münafık oldukları sebebiyle meclisinden kovuyor ve çok kere onları zelil ve rezil ediyor. Bir seferinde şöyle dedi: Fakih bir müftü (ismini zikretmedi) meclisimden çıkardığım bir kimsenin imansız olarak köpek gibi öldüğünü yazdı. Bununla birlikte araştırmasıyla büyük bir alimi, sihirbazlıkla itham etti ve onunla savaşmak için halifesinin emirliğine bir cemaat gönderdi. ve dedi ki: Onun kalbi kararmıştır. Bir seferinde bu söz Peygamber'e (s.a.v.) nisbet edildi ve fakat şu anda o, bu sözü ve araştırmayı inkar ediyor.İkinci olarak: Şeyh halifesine diyor ki: Benim tahkikatıma göre bu halife gavs makamına ve ümmet arasında ferd ve kutup makamına ulaşmıştır. O, Allah indinde makbuldur. Fakat şimdi bu halife için, o münafıktır, kalbi kararmıştır ve kovulmuştur, diyor. Çünkü o, şeyhe muhalefet ediyor ve batıl davasını kabul etmiyor.Üçüncü olarak: Çok kere şeyh müntesiplerini, onların maişetlerini, yardımlarını, vazifelerini, mallarını ve kalplerinin nurunu kesmekle tehdit ediyor ve diyor ki: Beni terk eden, kovulmuş olur ve köpeğin ölümü gibi ölür. Müridlerin hepsi bu tehditten korkuyorlar.Bu şeyhin müntesipleri olan bizler, saygıdeğer alimlerden, şeriatın ışığı altında, hak ve doğru yolu bulmamız için, onun iddia ettiği Kur'an'a ve Sünnete muhalif olan bir çok şeyin hakikatını bize açıklamanızı rica ediyoruz. Her türlü hayra muvaffak kılan Allah'tır.
Cevap 12.13. ve 14. soruların cevapları: Öncelikle:
Şeyhin, tahkikatının, bazı müridlerini çıkarmaya ve onların münafık olduklarına ulaştırdığı iddiası, yine büyük bir alimin sihirbaz olduğu iddiası, halifesinin münafık, kovulmuş ve kalbi kararmış olduğu iddiası, bütün bunlar tahmin ve istediğini yaklaştırma ve istemediğini uzaklaştırmada hevasına tabi (Bölümün numarası 2; Page No. 71) olmadan ibarettir.
İkinci olarak: Şeyh şöyle demiştir: Halifesi, gavs makamına ve ferd makamına ulaşmıştır. Bu, şahıs hakkında bid'at ve aşırılıktan ibarettir ve büyük şirke götürür. Çünkü avama: "Falan şiddet anında gavstır" denildiği zaman o konuda ona inanırlar ve ona yalvarmaya başlarlar, ona kurban keserler, ona adakta bulunurlar ve benzeri şeyler yaparlar. Bu, islam dininden çıkaran büyük şirkin ta kendisidir. Zira hastalıkların ve fakirliğin bilinmesi ve rızık ve çocuk talep etmek, Allah'a mahsus olan şeylerdendir, o konuda başkasından istenmez.
Üçüncü olarak: Şeyhin, çok kere müridlerini, onların rızıklarını, yardımlarını, görevlerini, mallarını ve kalplerinin nurunu keseceği ile tehdit etmesi, yalandır, küfürdür ve batıl bir sözdür. Çünkü yaratma ve tedbirde tasarrufta bulanan, sadece Allah Te'âlâ'dır. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır.
Yine Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur:
Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur
(Bölümün numarası 2; Page No. 72) Her yönüyle yaratma; tasarruf yönüyle, mülk yönüyle, diriltme ve öldürme yönüyle, onun mülkü ve iradesi altındadır. Ancak kullarının ellerinde zarar verme ve fayda verme yetkisi yoktur. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur:
Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O'ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O'nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir.
Ancak şeyh, insanlara hile yapan, kandıran ve aldatandır. Bizim, sizin ve onun için Allah'tan hidayet, başarı ve sırat-ı müstakimde sebat ve fitnelerin dalelete düşüreninden bizleri korumasını dileriz. O, kendisinden istenenlerin en hayırlısıdır.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.