Sûfilik ve sufilerin aslı ve inançları

(19521) Numaralı fetva: Soru: Zât-ı âlinizden bize "Sufiler, sufilik, sufiliğin ne olduğu, inançları, onlar hakkında Ehl-i sünnet vel cemaatin görüşü, Ehli sünnet ve'l cemaatten olanlara karşı nasıl muamele edileceği, akidelerinde ısrarcı olan sufilerle nasıl muamele edileceği" hakkında bir yazı yazmanızı istirham ediyorum. Ki bunlar kendileri hakkında hak ortaya çıkıncaya kadar kendilerini hak olarak görmektedir. Allah’tan, özelikle de sizin açıklamanıza çok fazla ihtiyaç duyan insanların sizin ilminizden faydalanmasını diliyorum. Allah hepimizi razı olduğu ve sevdiği amellere muvaffak kılsın. Sizi en hayırlı mükafatlarla mükafatlandırsın.


Cevap: Sufilik yün’e nisbet edilir. Çünkü yün, sufilerin giyimlerinin işaretidir. Bu mana (yün), onların vakıaya ve dile en yakın manadır. Fakat sufiliğin, el-Mescidu’l-nebeviyye’ye sığınan fakir sahabilere (Ashab-ı suffe) nisbeti veya amellerinde ve kalplerinde saflığa nisbet edilmeleri vs. hepsi yanlıştır. Doğru değildir. Çünkü bir sıfata nisbet “Suffiyyun” fa ve ya’nın şeddeli haliyle olur. “Safvetun”a nisbet ise “safeviyyun” şeklindedir. Bu iki mana sufilerin sıfatına uygun değildir. Çünkü onların inançları genellikle bozuktur ve bir çok bidatları vardır. Sufi tarikatların tamamı veya bu gün tasavvuf denilen hareketin yaptığı şeylerin çoğu şirk olan bidatlar, bozuk inançlardır. Kitap ve sünnete aykırıdır. Ölülerden, kutuplardan (gavslardan) vb. şu şekilde yardım isteme: “Medet efendim, medet ya Zeynep, medet ya Bedevî veya Desukî gibi. Bu gibi ifadelerle şeyhlerden, kutuplardan yardım isteme ve onların kalplerde olan gaybı, kalplerde gizli olan şeyleri bileceğine inanma, onların normal sebeplerin arkasında tasarruflarının sırları olduğuna inanma, Allah’ın kendisini isimlendirmediği isimlerle O’nu isimlendirme (mesela: O Vâh’tır). Sufilerin bidat olan gayr-i meşru virdleri vardır. Müritlerinden ibadetlerinde toplu halde Allah, Hayy, Kayyum gibi Allah’ın bazı isimlerini zikretmelerini istiyorlar. Bu zikirleri her gün ve her gece tekrar ediyorlar. Şeyhleri izin vermeden Allah’ın başka isimlerini zikretmiyorlar. Bu zikirleri sallanarak, eğilerek, kalkarak, oynayarak, koro halinde, alkış vb. aslı olmayan, kitap ve sünnette olmayan şeylerle yapıyorlar. Müslümanın onların meclisinde oturmaması, onların içine girmemesi gerekir. Ki onların bozuk inançlarından etkilenmesin, onların düştükleri şirk ve bidata düşmesin. Onlara nasihat etmek, hakkı açıklamak gerekir. Belki Allah onlara hidayet nasib eder. Ki onlar kendilerin kitap ve sünnete uygun olarak yaşadıklarını söylüyorlar. Biz onların Ehli sünnet vel cemaate muhalefet ettiklerini söylüyoruz. Sufilerin durumunu, inançlarını ayrıntılı bir şekilde öğrenmek isteyen İbn-i Kayyim el-Cevziyye’nin (Medâricu’s-salikin) ve Abdurrahman el-Vekil’in (Hazihi hiye es-sufiyye) adlı kitaplara baksın. (Bölümün numarası 2; Page No. 90)  Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.


Tags: