(Bölümün numarası 25; Page No. 292) (10943) Numaralı fetvanın fetvanın birinci sorusu:
Soru 1 : Benim anne annem var, bize kızdı ve bizimle konuşmuyor, annem onunla selamlaşmayı yasakladı, aynı şekilde benimle ve ailemle konuşmuyor ve bize küstü, ancak bana ziyaret için musade etti, babam onun muamelesinin kötü olmsı sebebiyle ona gitmeyeceğine yemin etti, aynı şekilde kocası onu uzun süre terk etti, kocası bir köyde kendisi bir köyde, bazı cemaatler bu hale gelmiş, ben ne yapayım?
Cevap 1
: Sıla-i rahm vaciptir, terk etmek harmdır. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
Geri dönerseniz, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya ve akrabalık bağlarını kesmeye dönmüş olmaz mısınız?(22)İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Nineni ziyaret etmen gerekir. Baban yemin ettiğinden dolayı yemin keffareti vermesi gerekir. Keffarette mü'min bir köle azat etmektir. On fakiri doyurmak yahut onları giydirmek, eğer bunları yapmaya gücü yoksa 3 gün oruç tutması gerekir. Ninen sıla-i rahm'i kesti diye o da buna karşılık sıla-i rahm'i kesemez. Buhari'nin Abdullah ibn Ömer'den (r.anhuma ) rivayet ettiği hadiste, İbn Ömer şöyle diyor, Peygamberimiz (s.a.v )'i şöyle derken işittim:
Akrabaya sıla-i rahimde bulunmak karşılık gördüğünde yapılan değil, esas akrabaya sıla-i rahimde bulunmak akrabalar kendisiyle ilişkisini kesse bile onlarla ilişki kurandır.
(Bölümün numarası 25; Page No. 293) Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.