Salih kullarına Allah'ın nimetlerinden bazılarını hatırlatmak

Soru 9: Kehf Suresinin 31. ayetinde Allah te‘âlânın şu ayetinin; İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dîbâdan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri! (Bölümün numarası 3; Page No. 358) tercümesi hakkında şöyle söylenmektedir: Bu ayetin maksadı Arapların, İran (Farslar) ve Rumlara ve bu iki imparatorluğun medeniyet ve gelişmişliğine karşı zaferlerini haber vermektir?


Cevap 9: Bu ayet Allah te'âlânın bir önceki ayette zikrettiği salih amel işleyip iman eden kimseler için hazırladığı uhrevî bir mükafatın açıklamasını yapmıştır. O ayette Allah te'âlâ şöyle buyurmuştu: İman edip de güzel davranışlarda bulunanlar (bilmelidirler ki) biz, güzel işler yapanların ecrini zâyi etmeyiz.(30)İşte onlara, Adn cennetleri vardır. Allah te'âlâ yeryüzünde fesad çıkarmak için koşan inkarcı zalimlerin cezasını şu ayette açıkladıktan sonra ... Biz, zalimlere öyle bir cehennem hazırladık ki, onun duvarları kendilerini çepe çevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) imdat dileyecek olsalar imdatlarına, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri! Ayetin; soruda bahsedildiği gibi Araplar'ın İran'lılara (Farslar) ve Rumlar'a galip gelmesi ve bu iki imparatorluğun dünyevi olarak ganimetlerinden ve mallarından faydalanmış olmaları şeklinde tefsir edilmesi ayetin bulunduğu konumundan saptırılması ve ayetin siyakıyla çelişmesi anlamına gelmektedir. Bu da ahıret gününü, iyilik yapanların mükafatlandırılmasını ve kötülük yapanların cezalandırılmasını inkar eden Batıniyye anlayışının tefsirine benzemektedir.


Tags: