(313).no'lu fetvanın birinci sorusu:
Soru 1: Suudi Arabistan Krallığında
radyodan orucun başladığını duyuyoruz.
Oysa bu vakitte
Fildişi Sahili (Côte d'Ivoire)
ne
Ginye
ne
Mali
ne de
Senegal'de görmek için titizlik göstermemize rağmen hilali görmüş değiliz.
Bundan dolayı aramızda ihtilaf çıkıyor. İçimizden az bir kısmımız radyodan duyumuna dayanarak oruca başlarken bazıları ise kendi memleketimizde hilali görene kadar bekliyor. Bunlar Allah Te'âlâ'nın şu ayetine göre amel ediyorlar.
Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.
Bir de Efendimiz (s.a.v)in şu sözünü esas alıyorlar.
Onu (hilali) gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve onu gördüğünüz zaman iftar ediniz.
Bunun yanında "Her bölgenin kendine has rüyeti vardır" sözüne dayanıyorlar. Bu iki grup arasında tartışma zirveye çıkmış durumda. Bu konuda bize fetva verirseniz memnun oluruz.
Cevap 1: Her ülkede ve beldede hilalin farklı yerlerden doğduğu akli ve hissi olarak bilinen hususlardandır. Bu konuda ne müslüman ve ne de başka kimsenin ihtilafı yoktur. Hilalin farklı yerlerden doğmasının esas alınıp alınmayacağı ve buna göre Ramazan ayının başlaması ve bitip bayram yapılması konusunda İslam âlimleri arasında ihtilaf çıkmıştır. Bu ihtilafın sebebi ise, bu meselenin içtihada açık meselelerden olmasıdır. Bu konuda İslam âlimleri eskiden ve günümüzde iki görüşe ayrılmışlardır. Bazıları Ramazan ayının başlangıcı ve bitiminde hilalin farklı yerlerden doğmasını esas almışlardır. Bazı âlimler ise buna itibar etmemişlerdir. Her iki zümre de Kitap, sünnet ve kıyas delillerine dayanmışlardır. Belki de her iki grup Yüce Allah'ın kavlini delil olarak almada ortak tavır takındıkları için aynı ayeti delil olarak almış olabilirler. Bu ayet
Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.
ayeti ile
Sana, hilâl şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ..... için vakit ölçüleridir.
ayeti ve Hz. Peygamber'in
Onu (hilali) gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve onu gördüğünüz zaman iftar ediniz.
(Bölümün numarası 10; Page No. 98) hadisi ve benzeri hadislerdir. Bunun sebebi her iki zümrenin nasları anlayış farklılıkları ve herbirinin delil getirmede başka bir yola girmiş olmalarıdır. Bu ihtilafın akibetinden korkulacak kötü bir etkisi yoktur. Çünkü müçtehitlerin niyeti iyi ve her bir müçtehit diğerinin içtihadına saygı duymaktadır. Daha önce geçen fıkıh bilginleri bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Ve her bir müçtehidin dayandığı delili vardır. Sizin yapmanız gereken şudur: Radyo veya başka bir araçla bulunduğunuz yerden başka bir yerde hilalin görüldüğünü haber aldığınız zaman, oruca başlama veya başlamama meselesini devletinizin yetkililerine bırakın. Oruca başlama veya başlamama hükmünde devlet yetkililerinize itaat etmeniz gerekir. Bu gibi durumlarda idarecinin verdiği hüküm ihtilafı ortadan kaldırır. Buna göre devlet başkanınızın hükmüne uyarsanız oruca başlama veya başlamama konusunda ittifak etmiş olursunuz. Ve problem böylece çözülmüş olur. "Her bölgenin kendine has rüyeti vardır" sözüne gelince bu, Hz. Peygamber'den rivayet edilen bir hadis değildir. Bu orucun başlaması ve bitmesi konusunda hilalin doğduğu farklı yerleri esas alan zümrenin söylediği bir sözdür.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.