Namaz büyük önem arz eden bir ibadettir. Müslüman kalbi ve bedeni ile Allah’a yönelir.
Bundan dolayı kılınmadan önce bedeni ve ruhi hazırlıklar yapılması gereklidir. Böylece sahih bir şekilde eda etmiş olur.
Bundan dolayı aşağıdakiler meşru kılınmıştır.
Allah şöyle buyurmaktadır: «Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir ». (Beyyine: 5).
Allah kendisi için halis olmayan bir ameli kabul etmez. Gösteriş, şöhret ve buna benzer amelleri kabul etmez.
Abdesti en güzel bir şekilde almaktır.
Ebu Hüreyre (radiyallahu anhu) rivayetine göre; Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Size hataları silecek ve dereceleri yükseltecek bir şeye işaret edeyim mi? dediler ki: Evet, Ya Resülullah! Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Zor durumda iken abdest almak, mescitlere adımları çoğaltmak, namazdan sonra namaz beklemektir. İşte bu ribattır.” [Müslim rivayet etti]
Namaz için erken çıkmak; namazı idrak etmek için namazı beklemektir.
Ebu Hüreyre (radiyellahu anh)’ın rivayetine göre; Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz namazı beklediği müddetçe namazda sayılır.” [Buhari rivayet etti]
- Evden çıkarken Allah’ı zikrederek şöyle der: “Allah’ın adını söyleyerek evimden çıkıyorum. Bütün işlerimde Allah’a dayandım. Güç ve kuvvet ancak ve ancak Allah’ın yardımıyla olur.” [Ebu Davud rivayet etti]
“Allahım! Doğru yoldan sapmaktan, başkalarını saptırmaktan, hataya düşmekten, başkalarını da düşürmekten, haksızlık etmekten, haksızlığa uğramaktan, hürmetsizlik ve cahillik etmekten, yahut bunlara maruz kalmaktan sana sığınırım.” [Ebu Davud rivayet etti]
- Mescide giderken Allah’ı zikrederek şöyle der: “Allahım! Kalbimde nur kıl! Dilimde nur kıl! Kulağımda nur kıl! Gözümde nur kıl! Arkamdan nur kıl! Önümde nur kıl! Üzerimde nur kıl! Altımdan nur kıl! Bana nur ver, Allahım!” [Müslim rivayet etti]
Bu konuda Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: “Kameti duyduğunuzda namaza yürüyünüz! İtmi’nan ve ağırbaşlılıkla gidiniz! Acele etmeyiniz! idrak ettiğiniz rekatları kılınız, yetişemediğiniz rekatları da tamamlayınız.” [Buhari ve Müslim rivayet ettiler]
- Mescide girerke sağ ayakla girmek ve daha sonra şöyle der: “Allahım! Rahmetinden kovulmuş Şeytandan, Yüce Allah’a, Kerim zatına ve daimi olan kudretine sığınırım.” [Ebu Davud rivayet etti]
“Bismillah, Salat ve selam Resülullah’ın üzerine olsun.” [Müslim rivayet etti]
“Allahım! Rahmet kapılarını bana aç!” [Müslim rivayet etti]
Mescitten sol ayakla çıkar ve şöyle dua eder: “Bismillah, Salat ve Selam Allah’ın resülünün üzerine olsun. Allahım! Senin ihsanından senden isterim! Allahım! Kovulmuş şeytandan beni koru!” [İbn Mace rivayet etti]
Bu konuda Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)şöyle buyurdu: “Biriniz mescide girdiğinde oturmadan önce iki rekat namaz kılsın!” [Buhari ve Müslim rivayet ettiler]
Nitekim Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır: “Eğer biriniz güzel abdest alır ve daha sonra mescide giderse, parmaklarını birbirine geçirmesin; şüphesiz ki o namazdadır.” [Ebu Davud rivayet etti]
Namazı beklerken zikirle, dua ile, Kur’an okumakla meşgul olmak ve başkalarının namazlarına zarar vermeden beklemek.
Bu şekilde davranmak namazın ruhudur. Huşu ve huzur olmayan bir namaz ruhsuz bedene benzer.
İbni Recep (radiyellahu anh) dedi ki “Huşuun aslı: kalbin yumuşaklığı, inceliği, sükuneti, itaat etmesi, kırılması ve yanmasıdır. Eğer kalp huşu içinde olursa kendisine organ ve uzuvlar tabi olur; çünkü tüm bunlar kendisine tabidir.” [İbn receb’in Huşu’udan] Huşu’un yeri kalptir. Organları da dili olarak tabir edilir.
Namaz tabi edilmesi gereken bir ibadettir. Peygamber in demediği şeyi yapmaması veya O’nun söylemediği şeyi söylemesi veya yapması uygun değildir.
Zira Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: “Beni namaz kılarken nasıl gördüyseniz o şekilde namaz kılınız!” [Buhari rivayet etti]
02-04.jpg