Nakdeynden kasıt altın ve gümüştür. Günlük hayatta tedavülde olup bunların yerine geçen kağıt para da bu kapsamdadır.
Nakdeynden kasıt altın ve gümüştür. Günlük hayatta tedavülde olup bunların yerine geçen kağıt para da bu kapsamdadır.
Bunların zekat yükümlülüğü bulunmaktadır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: «Ey iman edenler! Şu bir gerçektir ki, hahamların ve rahiplerin çoğu insanların mallarını haksızlıkla yerler ve onları Allah’ın yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda sarfedip harcamayanlara acıklı bir azabı müjdele.» (Tevbe:34)
Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) de şöyle buyurmaktadır: “Altını, gümüşü olup da fakirin hakkını vermeyen kişinin bu biriktirdiği mal, kıyamet günü Cehennemde toplanır ve kızdırılarak, yanı, alnı ve sırtı dağlanır. Soğudukça tekrar kızdırılır. Bu, elli bin yıl sürecek uzun kıyamet gününde bütün insanların hesabı görülüp, Cennete mi Cehenneme mi gideceği belli oluncaya kadar devam eder.”[Müslim rivayet etti]
1. Üzerinden bir yıl (havl) geçmiş olması.
2. Kişinin bunlar üzerinde tam bir mülkiyet sahibi olması.
3. Nisap miktarına ulaşmış olması.
1. Altının nisabı yirmi dinar (85 gram) dır.
Altın dinar = 4,25 gramdır. Altının nisabı gram cinsinden 4,25 x 20= 85 gram saf altındır.
2. Gümüşün nisab miktarı iki yüz dirhem (595 gram) dır.
Gümüş dirhem=2,975 gramdır. Gümüşün nisabı gram cinsinden 2,975x200=595 gram saf gümüştür.
3. Nakdi (nakit cinsinden olan) evrakın nisabı ise zekatın tahakkuk ettiği andaki altın veya gümüşün değeri esas alınarak belirlenir.
İkisinden birinin nisabına ulaşması durumunda onda zekat tahakkuk eder .
Örnek: 1 gram altın = 30 dolar ise ve kişide 85x30=2550 dolar varsa zekat tahakkuk eder .
Altın, gümüş ve kağıt paralardan verilmesi gereken zekat miktarı öşrün çeyreği=%2,5’dir .
Her yirmi dinar altına yarım dinar zekat düşer.
Buna göre her 200 gümüş dirheme 5 dirhem zekat düşer. Bunun üzerindeki miktar da hesaplanarak verilir.
Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: “Şayet 200 dirhemin olur ve üzerinden de bir yıl geçerse buna 5 dirhem (zekat) gerekir. 20 dinarın oluncaya kadar altında sana bir şey gerekmez. Şayet 20 dinarın olur ve üzerinden de bir yıl geçerse buna 0,5 dinar (zekat) gerekir. Daha fazla olursa, hesabı ona göredir” [Ebu davud rivayet etti]
- Uygulamalı örnek :
Bir adamın 9000 doları olsun. Onun mülkündeyken üzerinden bir yıl geçerse ona zekat düşer mi?
Birincisi: Zekat nisabını gümüş veya altına göre hesaplarız. Buna göre:
Nisab=85 gr. saf altın.
= 85 x zekatla yükümlü olunan gündeki 1 gram saf altının fiyatı. Farz edelim ki 1 gram altın=30 dolar olsun.
= 85x30=2550 dolar.
Nisab=2550 dolardır. O halde bu adamın malı nisab miktarına ulaşıp da üzerinden bir yıl geçmişse ona zekat düşer.
İkincisi: Verilecek zekatın miktarını şöyle hesaplayabiliriz:
Zekat miktarı=%2,5
= 9000x2,5÷100=225 dolar.
O halde bu adam, malından 225 dolar zekat vermesi gerekir.
- Altın ve gümüşün birbirine katılması…
Malik olunan altın ve gümüşten her ikisi de nisap miktarına ulaşmamışsa tercih edilen göre kişi zekat ödemekle yükümlü değildir. Altının zekatını ayrı, gümüşün zekatını da ayrı vermelidir.
Nisabı tamamlamak için birini diğerine eklememelidir. Çünkü ikisi birbirinden farklı türlerdir. Nisabı tamamlamak için nakdeyni birbirine eklemekle ilgili herhangi bir delil bulunmamaktadır.
Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: “Beş ukiye (ikiyüz dirhem)’den, aşağı olan miktarda ki (gümüşten) zekat yoktur.” [Buhari ve Müslim rivayet ettiler]
Ziynet eşyası iki kısımdır: Altın ve gümüşten olan ziynet eşyası ile altın ve gümüş dışındaki maddelerden üretilen ziynet eşyaları.
Birinci Kısım: Saklamak veya ticaret yapmak üzere bulundurulan altın ve gümüz zekata tabidir.
İkinci kısım: Kullanılmak üzere hazırlanan ziynet (süs) eşyalarında ihtiyaten diğer bir ifadeyle kişinin sorumluluğu üzerinden atması babından zekata tabidirler.
Bir kadın yanında kızı ile birlikte Resulullah (sallâllahü aleyhi vesellem)’e geldi. Kızın kolunda iki altın bilezik vardı.
Resulullah (sallâllahü aleyhi vesellem) kadına sordu: “Bu bileziklerin zekâtını veriyor musun?” Kadın, “Hayır, vermiyorum” diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah (sallâllahü aleyhi vesellem) tekrar sordu: “Peki, kıyamette bu iki bilezik yerine Allah’ın sana ateşten iki bilezik taktırması hoşuna gider mi?” Kadın iki bileziği hemen çıkarıp Resulullah (sallâllahü aleyhi vesellem)’e uzattı ve “Bunlar artık Allah ve Resulüne aittir” [Ebu davud rivayet etti] dedi.
Alimlerin bazılarına göre ziynet eşyası çoğalmadığı için zekata tabi değildir. Bunlar giysi ve ev eşyası gibi kişisel mülk hükmündedir. Dolayısıyla bunlar, kadının süs ve gereksinimlerindendir.
Zekata tabi tutulacak malda esas olan çoğalması ya da çoğalan türden olmasıdır. Bununla birlikte efdal olan; kullanılmak üzere bulundurulan ziynet eşyalarının zekata tabi tutulmasıdır.
Peygamber (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: “Sana şüphe vereni bırak şüphe vermeyeni al.” [Buhari rivayet etti]
Elmas, yakut, inci vb. ziynet aşyası (takılar) –değeri ne olursa olsun- zekata tabi değildirler. Ticaret amaçlı olanlar bunların dışındadır.