(18123) Numaralı fetva:
Soru: Değerli ve hoşgörülü babacığm: Beni Lübnan'lı bir kadın aradı. Kendisi hıristiyan olduğunu ve
Yüce Allah'ın göğsünü İslam'a açtığını söylüyor.
Kadın dindar ve batıl dinine mutaassıp bir aileye mensupmuş.
Kadın diyor ki: Eşim benim müslüman oluğumu bilse beni kıtır kıtır keser ve öldürür. Söz konusu kadın, hıristiyan olduğunu gösteren sembol davranışları terk etmeye başlamış. Haç takmak, kısa elbise giymek ve içkiyi terk etmek gibi... Geriye öyle şeyler kalmış ki kadın o yüzden öldürüleceğinden endişe ediyor. Bu da evlenme konusu ve kocasının kendisi ile birlikte yaşamasıdır. Kadın diyor ki: (Bölümün numarası 19; Page No. 25) Beni evden çıkarsalar öleceğim. Çünkü Allah'tan başka sığınacağım bir varlık yoktur. Bütün ailem ve köy halkım İslam'dan şiddetle nefret ediyorlar. Bu kadın evlidir ve evli kızları vardır. Kızları, haçı boynundan çıkardı diye onun evine girmeyip kendisi ile ilişkilerini kesmişler. Bir de müslüman olduğunu öğrenselerdi durum nice olurdu varın siz hesap edin. Kadının demesine göre namaz açısından durum çok zordur. Ailesinin ve eşinin haberi olmadan iki namazı gizlice birleştirmeye çalışacakmış. Ama Ramazan ayına gelince; orucu nasıl tutacak? Değerli ve hoşgörülü babacağım! Kadın büyük bir sıkıntı içinde yaşıyor. Karşısında olanlar büyük ve güçlüler. Bu durumda kadın iki seçenekle karşı karşıya bulunuyor. Ya hıristiyanlığa geri dönüp onların arasında kalmaya devam edecek, ya da gizlice İslam'ın öğretilerine bağlı kalacak. Fakat koca problemi ve onunla birlikte yaşama sıkıntısı devam edip gidecek. Burası büyük bir engeldir. Zâtı âlinize zikrettiğim gibi, kadın öldürülmekten korkmaktadır. Bu konuda bize fetva verir misiniz? Bu mektup çok âcildir. Allah sizleri esirgesin, attığınız adımları doğruya atılmış adımlar kılsın ve sizlerin sayesinde müslümanları faydalandırsın.
Cevap: Müslüman bir kadının gayri müslim bir kocanın nikahı altında kalması caiz olmadığı gibi onunla birlikte yaşaması da helal değildir. Çünkü Yüce Allah bu konuda şöyle buyurur:
Bunlar onlara helâl değildir. Onlar da bunlara helâl olmazlar.
Sözü geçen kadın, zararını gidermesi için Yüce Allah'a iltica etmelidir. Ümarım ki Allah içinde bulunduğu sıkıntıyı giderir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır. Ayrıca kadın, kocasından ve ailesinden kurtulmak için elinden geleni yapmalıdır. Bunun için Lübnan'daki islam merkezlerinden birine,
ya da Lübnan müftüsüne sığınabilir.
(Bölümün numarası 19; Page No. 26) Bu iki kurumdan biri, kadının eşinden ve ailesinden kurtulması için gerekeni yaparlar. Bu amaçla kadını onlardan uzaklaştırıp, kocasından ayırabilirler. Yüce Allah bu kadının işini kolay kılsın, sıkıntısını gidersin. Bu kadın öğle ve ikindi namazlarını bunlardan birinin vaktinde, akşam ve yatsı namazlarını da bunlardan birinin vaktinde birleştirerek bile olsa kılarak namazlarına devam etsin. Allah sıkıntısını giderene dek gizlice ramazan orucunu da tutsun. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.