Soru 26 : Allah Te'âlâ şöyle buyuruyor:
De ki: Göklerde ve yerde, Allah'tan başka kimse gaybı bilmez.
(Bölümün numarası 1; Page No. 240) Biz de kesin biliyoruz ki gaybı Allah'tan başkası bilemez, bu mü'minlerin inancıdır. Ama herşeyin karışık olduğu ve herşeyin süslü gösterildiği bir zamanda bazıları çıkıyor, dinde kusur arayan bazı kişiler, havayı inceleyen teleskop ve gözlem evi vastasyla yağmurun yağma zamanını bilmek mümkün, belki çıkan yeni teknikler vasıtasıyla yapay, sün'i yağmur yağdırlması mümkün olabilir, diyor. Annenin karnındaki çocuğun cinsiyetini ses dalgalarıyla bilmek artık basit bir şeydir, hatta anne karnı, dışardan yapay döllenme ilmi sayesinde anne ve babanın isteğine göre erkek veya kız çocuğu doğurma, bunu belirleme mümkündür. Bu kişiler, bu durumun ayet ve hadislerle çelişmediğini söylüyorlar, kanaatimize ve anlayışımıza göre, burda bir tezatlık var, ancak sizin şüpheleri bertaraf edecek ve bize yardım edecek açklamanızı bekliyoruz. Gayp ilmi hakkındaki ayet, Lokman suresinin 34. ayetidir. Bu konudaki hadiste: Gaybın anahtarları beştir, onları Allah'tan başka, hiç kimse bilemez.
“Gayb`ın anahtarı beştir, onları ancak Allah bilir: Hiçbir kimse yarın ne olacağını bilemez.Hiçbir kimse rahimlerde olanı bilemez. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Hiç kimse ne zaman yağmur yağacağını bilemez.”
(Cevahiru-l Buhari).
(Bölümün numarası 1; Page No. 241)
Cevap 26: Öncelikle: Hava durumu gözlemcilerinin hava durumu raporu, zan ve ihtimal dairesinden çkmamaktadır. Onların çoğu da biliyor ki, tahmin ettikleri şeylerin çoğu meydana gelmeyecektir, onlar gök yüzü tabakasına ve yerin durumuna bakarak böyle bir şey diyorlar ve bu öyle olacak diye taminde bulunuyorlar. Bazen bu dedikleri doğru çıkyor, bazen de çıkmıyor. Bunları tahmin etmek, Allah'ın kendisine has kıldığı gayp ilmi ile alakası yoktur. Bu gayp ilmi değildir. Mesela: Bir şahıs gökte bir rüzgar veya diğer şeyler gördüğü zaman, buna dayalı olarak tahminde bulunması, gayp ilmini bildiği anlamına gelmez. Çünkü bu Allah Te'âlâ'nın bazı meyvelerin veya başka şeylerin olgunlaşmasını veya çürümesini gösterecek emareleri ve işaretleri insanlara, bu şeylerin dış görünüşüne bakarak bundan anlamalarını bildirmiştir. Astronomi bilginleri, gözlem evinden göğü incelerler ve buna dayalı tahminlerde bulunurlar. Eğer doğru çıkarsa bunu, Allah'u teâlâ'nn onlara bildirdiği emareler ve işaretlerden dolayi biliyorlar. Eğer söyledikleri doğru çıkmazsa, o zaman bu emareler ve işaretler onlarn tahminleri, haberleri için yeterli olmadığı anlamına gelir. İkinci olarak : Soruda zikredilen yapay yağmurun yağdırılması, bildiğimiz kadarıyla öyle bir şey daha sabit olmamıştır. Bize bu biraz abartlı gibi geliyor. Bu durum Allah'a şükür olsun ki sorun olmaz. Çünkü Allah Te'âlâ onlara bazı etkileşimler sonucu, Allah'ın gücü ile yağmurun yağabileceğini Allah onlara bildirmiştir. Onlar bu konuda ilimlere yöneliyorlar ve bazı şeyler meydana gelebiliyor bazıları da meydana gelmeyebilir. Böyle bir şey meydana gelse de dar kapsamlıdır. Allah'u teala'nın bulutlardan yağmur yağdırması gibi değildir. Bizim de başkalarının da bildiği, böyle devletlerin bu şekilde yapay yağmur yağdırması tam anlamıyla faydalı olmadığıdır, bu tecrübe ile sabittir. Allah'u teala yeryüzüne gökten yağmur indirmediği zaman yeryüzü kurak ve fakir konumda yaşamaya devam eder. (Bölümün numarası 1; Page No. 242) Üçüncü olarak : Çocuğun cinsiyetinin anne karnında ses dalgalraıyla bilinmesi konusunda buna benzer bir soru gelmişti. Bu soruya fetva daimi komisyonu şöyle cevap verdi: Cevabın metni: Hamd tek olan Allah'a mahsustur, salat ve selam Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e aline ve ashabına olsun, bundan sonra: Gaybın anahtarları beştir, onları Allah'tan başka, hiç kimse bilemez, hadisi sahih hadis kitaplarınada sabittir, bu sorulan ayette de zikredilmiştir. Buhari'nin Abdullah b. Ömer (r. anhuma)'dan rivayet ettiği hadisvte bu konudandır. Resulullah şöyle buyurduğunu söyledi:
Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır.
İbni Ömer'in
rivayet
ettiği hadiste,
Resulullah (s.a.v. ) şöyle buyurmuştur: Gaybın anahtarları 5 tanedir (dedi) ve (şu ayeti) okudu:
Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir.
Bu hadisi Ahmed b. Hambel rivayet etti, İbn Mes'ut'tan bu manada bu hadisi rivayet etti. Başka yoldan rivayet edilen hadiste, ayetin işaret ettiği manayı destekler bir mahiyettedir. Ayetin manası: Allah Te'âlâ gayp ilmini kendine has kılmıştır, onun vaktini yalnız o bilir.
En yakın melekler ve gönderilen elçiler bunun vaktini bilemezler. Yüce Allah onlara alametlerini bildirmiştir, yağmurun ne zaman yağacağını ve nereye yağacağını Allah'tan başkası bilemez, bunu ancak uzmanlar bazı işaretler belirdikten ve sebepler oluştuktan sonra tahmin içeren bilgiyle biliyorlar.
Bazen de tahminleri tutmaz. Aynı şekilde anne karnındaki çocuğun ayrıntılı bilgisi mesela: Yaratılışının belli olup olmaması, gelişimi, orada ne kadar kalacağı, bu vakitten önce düşük olup olayacağı, yaşayıp yaşamıyacağı, sağlam mı, yoksa bela musibet mi başına gelecek gibi bilgileri başkalarından almadan, sebeplere dayanmada yalnız Allah bilir. Olacakların olduğu vakti şaşırmadan ve gecikmeksizin bilen, sebepleri takdir eden her eksiklikten münezzeh olan yüce Allah'tır. Yaratılanlar, rahimdeki bazı durum ve işaretlerden çocuğun erkek mi, kız mı, sağlam mı,hastalıklı mı, doğumu yakın mı, ya da çocuk vaktinden önce düşük mu olacak, gibi bilgileri kendiliğinden bilemez. Ancak yüce Allah'ın onlara gösterdiği işaretler, sebepler ve ultrason cihazları sayesinde bunu bilmektedirler. Bu da Yüce Allah cenine suret verdikten sonra olur, bu bilgi yine de her yönüyle cenin hakkında bilgi vermez. Ancak bazı konularda hata ihtimali olmakla beraber genel bir bilgi verir. Hiç bir kimse dini veya dünyevi konuda yarın ne kazanacağını bilemez. Bu bilgi de Yüce Allah'ın kendine has kıldığı ayrıntılı bilgilerdendir. İnsanlar ne kazanıp ne kaybedeceği, onları umutlandıran, çalışmaya sevk eden, onları kuşatan duruma ve şartlara göre onları korkutan ve onları zapt eden bilgiler konusunda ayrıntılı değil de, genel bir bilgiye sahiptirler. Bütün bunlar onların gelecekleri hakkında bilgi sahibi oldukları anlamına gelmez. Aynı şekilde hiç kimse nerede karada mı denizde mi, memleketinde mi, başka diyarlarda mı, öleceğini bilemez, bunun ayrıntılı bilgisini yalnız Yüce Allah bilir. Çünkü Yüce Allah'ın ilmi her şeyin gizlisini, açığını kuşatmıştır. Yüce Allah'ın ilmi kemal derecesindedir. Sözün özü Yüce Allah'ın ilmi kendi zatındandır. Başkasından kazanılma ve elde edilme değildir, sebeplere ve tecrübelere dayanmaz. Yüce Allah olmuş olanı ve olacak olanı bilir. Onun ilminde kapalılık ve geçikme olmaz. Onun ilmi kainattaki büyük küçük her bilgiyi kapsayıcıdır. Ama diğer insanların bilgisi bu şekilde değildir.
Allah kendisinden yardım istenendir.
(Bölümün numarası 1; Page No. 243) (Bölümün numarası 1; Page No. 244) Yüce Allah'a şükürler olsun, Bu geçen beyandan anlaşıldı ki, zikredilen durumların hiç birisi Yüce Allah'ın kendine has kıldığı gayp ilmiyle çelişmemektedir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.