(13679) no'lu fetva:
(Bölümün numarası 16; Page No. 33) Soru: Namazlarımızı kıldığımız mescit hakkında size bir soru sormuştuk. Sorumuz şöyle idi: Namazlarımızı kıldığımız mescidin binası burada ikamet eden müslüman kardeşlerimizden birisine aittir. Buradaki müslüman koloni (topluluk), bu binayı aylık kira karşılığı bu kişiden kiralıyordu. Sonra bu kardeşimiz, bu binanın müslümanlara sürekli mescit olması için onu bağışlama kararı aldı. Ve bizden herhangi bir kira almayı da reddetti. Niyeti hayır işlemekti. Fakat bu bina sahibi kardeşimiz gıda maddeleri ticareti yapıyor ve gayri menkul alıp satıyor. Kendi ifadesine göre gıda maddesi ticaretinin yaklaşık üçte birini alkollü içkiler oluşturuyor. Buna ilaveten bize içinde namaz kıldığımız binayı banka kredisi ile aldığını, ve şu ana kadar taksitleri ve banka faizlerini ödemekte olduğunu söyledi. Size telefonda bu kardeşimizin söz konusu binayı teberrusunu kabul etmek caiz midir diye sormuştuk. Bir de servetinin kaynağının bir kısmının da alkollü içki satışından ve banka faizinden geldiğini biliyoruz. Bize verdiğiniz cevap iki unsurdan oluşmaktaydı. Birincisi: Bu kardeşimizin mescit teberrusunun kabul edileceği ve mallarının kaynağını sormaktan geri durmamızdı.İkincisi: Kendisinden söz konusu binayı mescit olarak kullanılmak üzere teberru ettiğine dair yazılı bir ikrarname almamız gerektiği idi. Buna göre bina sahibi kardeşimize bu konudaki fetvanızı açıkladık. Ve ondan bize mescidi teberru ettiğine dair bir ikrarname yazmasını ve Amerika'daki Rabıtatu'l-âlemi'l-islâmî gibi güvenilir İslamî kurumlarından biri lehine bu ikrarı yazmasını talep ettik.
Fakat kardeşimiz bu binayı bağışladığına dair bir ikrarname yazmayı reddetti.
(Bölümün numarası 16; Page No. 34) Sadece bu binanın sürekli mescit olarak kalmasını kabul edeceğini taahhüt etmekle yetindi. Kabul etmemesinin sebebi, başkalarının gelip binayı değiştireceği veya mescidin propaganda kürsüsü olarak başka bir akım ya da cemaat tarafından kullanılacağı korkusu idi. Kardeşimizi çeşitli yollardan ikna etmeye uğraştık ama bir netice alamadık. Şu andaki durumumuza gelince cemaatimiz ikiye ayrıldı. Bir grup, bina sahibinin binayı mescit olarak bağışladığına dair yazılı bir ikrarname vermeyi kabul etmemesine rağmen bu mescitte namaz kılmakta sakınca gözmezken, diğer grup bu yazılı ikrarnamenin alınmasında ısrar ediyor.Bina sahibi bu belgeyi vermezse orada namaz kılmanın caiz olmadığını söylüyor. Şimdi sizden ricamız, burada ne yapmamız gerektiği konusunda bizi aydınlatmanızdır. Bu binada namaz kılmak caiz midir? Ayrıca mescide asmamız için bize yazılı cevap vermenizdir. Çok teşekkürler. Allah sizi her türlü hayırla mükafatlandırsın.
Cevap: Zikri geçen binada namaz kılmanızda herhangi bir sakınca yoktur.
Bina sahibinin yazılı ikrarname vermese de oraya mescit olarak vakfettiğini ikrar etmesi yeterlidir. Çünkü Zira yazılı ikrarname vermemek için geçerli bir mazereti olabilir. Mescidin kendi adına olduğu sürece oranın mescit olarak kalmasını ve buraya yapılacak gayri meşru hareketleri savuşturmak istiyor olabilir.Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e, âilesine ve sahabesine salât ve salam etsin.