(13874) no'lu fetva:
Soru:
Bir hayırsever
Hafrulbatın'da
büyük bir mescit yaptı. Mescidin yüz ölçümü (30x42) olup, kadınlar için de mescidin arka tarafında (5x25) ebadında bir yer inşa etti. (Bölümün numarası 16; Page No. 32) Ayrıca imam ve müezzin için de iki ev yaptı. Mescitte cuma namazı kılınıyor. O kişi bu mescidi yaklaşık üç sene önce yaptı. Bu günlerde ise mescit cemaatinden bazıları kadınlar bölümünü genişletmek için aralarında para topladılar. Amaçları, cumalar hariç cemaatin bütün vakit namazlarını orada kılabilmesi. O kişilerin orada namaz kıldıklarını da belirteyim. Ancak mescidi bina eden hayır sahibi buna itiraz etti ve dedi ki: "Ben mescidi içinde bütün vakit namazları kılınsın diye yaptırdım. Mescidin namaz kılınmaksızın kendi haline bırakılması, onu terk etmek demektir. Ben orada sürekli namaz kılınmasını istiyorum. Öbür taraf sadece kadınlara aittir. Cemaatten bazıları kendi düşüncelerinde ısrarlı oldular. Düşünceleri, kadınların kısmının genişletilmesi ve böylece tüm vakitleri orada kılmaları, mescidi sadece cuma namazı için kullanmaları. Bu meseleyi bize sundular. Ben de size arz etmeyi uygun buldum. Ta ki bu mevzu bitsin ve vereceğiniz cevap, ileride uyarınca yürünecek ve hareket edilecek bir kural olsun.
Cevap: Gerekli olan meseleyi ilk hali üzere bırakmaktır. Ve mescitte beş vakit namaz ve cumaların kılınmasıdır. Kadınlar kısmı genişletilse bile genel maslahatı gerçekleştirmek için yine kadınlara bırakılmalıdır. Bir de yapılması için bağışta bulunan vakıf yapan kişinin iradesini de gerçekleştirmek gerekir. Allah onun sevabını artırsın. Sizin faziletinizi muvaffak kılsın. Ve her türlü hayırda sizlere yardım etsin. Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e, âilesine ve sahabesine salât ve salam etsin.