(17688) Numaralı fetva:
Soru : Allah Resûlü'nün (s.a.v.)
Kimde din kardeşinin malı ve namusu ile ilgili hakkı varsa, (kıyamet günü gelmeden) hayattayken o kişiden helallik alsın.
hadisinde geçen "mazlamatü'l-mal"ın ne anlama geldiğini biliyoruz. Bundan maksat birinin malını, hırsızlık vb. bir yolla haksız olarak almaktır. Doğrusunu en iyi Allah bilir. (Bölümün numarası 26; Page No. 19) Peki "mazlametü'l-ırz" tabiri ne anlama gelmektedir? İnsan Allah'ın gizlediği bir kusurunu nasıl deşifre edebilir? Bundan dolayı gerek kendinin ve gerekse mağdurun başına gelecekleri, ailelerin parçalanmasını nasıl göze alabilir? Yine tamamını hatırlayamadığım bir hadis daha var. Orada
Kim kendisinin ya da kardeşinin günahını örterse, Allah da onun günahını kıyamet gününde örter.
buyrulmuştur. Bu hadisi de şerhederek beni bilglendirirseniz sevinirim.
Cevap : Irz/Namus konusundaki haksızlık; gıybet, koğuculuk ve müslümanı haksız biçimde karalamak gibi hususları kapsar. Zira Hz. Peygamber (s.a.v.)
Her bir müslümanın canı, malı ve ırzı, diğer müslümanlara haramdır.
buyurmuştur. Yine,
Şüphesiz ki, sizin kanlarınız, mallarınız, ırz ve namusunuz, şeref ve haysiyetiniz, şu gününüzün, şu beldenizin ve şu ayınızın haram olduğu gibi, birbirinize haram kılınmıştır.
buyurmuştur. Şayet mağdur haksızlık yapanı dünyada iken affetmezse, kıyamet günü zalimin iyiliklerinden alınıp, mazluma verilecektir. Eğer insan gıybeti ve dedikodusunu yaptığı din kardeşinden helallik alamadıysa, Allah'a samimi bir tövbeyle tövbe etmekle beraber o kişinin gıybetini yaptığı meclislerde onu bildiği güzel sıfatlarıyla anmalıdır. Bu şekilde Allah'ın kendisini affetmesi umulur. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.