(4708) no'lu fetvanın birinci sorusu:
Soru 1: Ben sebze tüccarıyım. Ortağım 1000 kilometrelik mesafeden 40 kantar armut satın aldı. Armutları bizden daha küçük esnafa satacağımız sırada bozuk olduğunu farketti. Çünkü hepsinde kurt vardı ve yemek için uygun değillerdi. Söylediğim gibi ben sadece malını küçük esnafa satan bir tüccarım, dolayısıyla kurtlu ve yenmeyecek olan meyveyi tam bilemiyorum. Ama armutları getiren ortağım hepsinin kurtlu olduğunu aldığı yerde öğrenmiş, (Bölümün numarası 13; Page No. 206) ama bana söylememişti. Ne var ki bana şöyle dedi: "Bunlardan bazılarında kurt var". Bu konudaki şerî hüküm nedir? Aynı zamanda armutların bozuk, kusurlu olduğunu öğrenip, sonra da onları satan küçük esnaf hakkında hüküm nedir?
Cevap 1: Malı, kusurunu müşteriye açıklamadan satmak caiz değildir. Çünkü bu, Resulullah (s.a.v.)'ın şu hadisinde bahsettiği aldatma kapsamına girer:
Bizi aldatan bizden değildir.
Yine Peygamber (s.a.v.)'in şöyle dediği sabit olmuştur:
Alışveriş yapanlar birbirlerinden ayrılmadıkları sürece muhayyerdirler. Müşteri ve satıcı doğru sözlü olurlar ve her şeyi açıklarlarsa alışverişlerinde bereket olur, eğer gizlerler ve yalan söylerlerse alışverişlerinin bereketi giderilir.
Aldatarak kusurlu malı kusursuz malın ücreti ile satan kişinin Allah Te'âlâ'ya tövbe istiğfar etmesi, yaptığına pişman olup, bir daha onu yapmaması aynı zamanda aldattığını müşteriye bildirip onunla hakkını vermek üzere helalleşmesi gerekir.
Başarı Allah'tandır! Allah Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.