Müslümanların hilalin görülmesi ile ilgili ayrılığa düşmeleri

(Bölümün numarası 10; Page No. 109) (1657) no'lu fetva: Soru 1: Biz Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da yaşayan Müslüman öğrencileriz. Her Ramazan ayının başında Müslümanların şu üç gruba ayrılmaları sebebiyle sorun yaşıyoruz:1 - İkamet ettiği bölgede hilali tespit ederek oruç tutan grup,2 - Suudi Arabistan Krallığında Ramazanın başlamasıyla oruç tutmaya başlayan grup, 3 - Hilali Amerika'nın çeşitli bölgelerinde tespit eden Amerika ve Kanada'daki Müslüman Öğrenciler Birliği'nden haber gelmesi ile birlikte oruç tutmaya başlayan grup. Bölgelerden birinde hilalin tam olarak görülmesi, onu farklı merkezlere de genelleştiriyor. Böylece farklı şehirler arasındaki uzak mesafelere rağmen, Amerika Müslümanlarının hepsi aynı gün oruç tutmaya başlıyor.Bunlardan hangi görüş en uygundur, hilalin görülmesi mi , yoksa haberinin gelmesi mi? Bize fetva verin, Allah sizi mükafatlandırsın.


Cevap 1: Daha önce bu mesele Suudi Arabistan Krallığı Âlimler Konseyinin bir oturumunda görüşüldü ve orada içeriği şu şekilde olan bir karar çıktı: (Bölümün numarası 10; Page No. 110)  Öncelikle; Hilalin doğuşunun her yerde farklı olması hem aklen hem de duyular aracılığıyla zaruri olarak bilinen meselelerdendir. Bu konuda hiçbir âlim ihtilaf etmedi. Müslüman alimler arasındaki asıl ihtilaf, hilalin farklı bölgelerde farklı zamanlarda doğmasına itibar edilip edilmeyeceği konusundadır.İkinci olarak; Hilalin doğuşunun farklılığına itibar edilip edilmemesi meselesi, içtihat alanında bulunan nazari meselelerdendir. İlim ve dinde şöhret bulmuş kişilerin bu konuda ihtilafı normaldir, ve bu ihtilaf ictihadinda doğru hükme varanın, biri içtihat etmesi diğeri ise isabet etmesi üzerine iki ecir, mükafat alacağı, hata edenin de sadece içtihat etmesinden dolayı yine bir ecir alacağı ihtilaf çeşitlerindendir.İlim ehli bu konuda iki görüş üzerine ihtilaf etti: onlardan biri hilalin doğuş zamanlarının farklılığına itibar edilmesi görüşünde olanlar, diğeri ise itibar edilmemesi gerektiğini düşünenlerdir. O iki gruptan her biri Kur'ân ve Sünnetten delil getirdi. Bazen iki grup da görüşünü aynı nass ile delillendirdi. Tıpkı Allah Te'âlâ'nın şu ayetini delil göstermede ortak oldukları gibi: Sana, hilâl şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. Aynı şekilde Resulullah (s.a.v.)'ın şu hadisini iki grup da delil göstermiştir: Onu (hilali) gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve onu gördüğünüz zaman iftar ediniz. İhtilaflarının sebebi, nassları farklı anlamaları ve onu delil göstermede her birinin kendine göre farklı usulünün bulunmasıdır. (Bölümün numarası 10; Page No. 111) Heyetin görüş ve bilgisinin değerlendirilmesi ve bu meselede ihtilaf edilmesine gelince; bu ihtilafın ahiretteki akıbetten korkmayı gerektirecek hiçbir etkisi yoktur. Bu dinin ortaya çıkmasının üzerinden on dört asır geçti. Bu sürede İslam ümmetinin tek bir görüş üzerinde ittifak ettiği bir dönem bilmiyoruz. Âlimler Konseyi Üyeleri bu olayın olduğu gibi kalması, kargaşa çıkmaması ve her İslam Devletinin bu meselede işaret edilen iki görüşten birini seçen âlimleri vasıtasıyla istediğini tercih etmesi görüşündedirler. Çünkü bu iki görüş de delil ve dayanaklıdır.Üçüncü olarak; Konsey Meclisi hilalin hesaplanmak suretiyle tespit edilmesi ve Kur'ân ve Sünnetteki delillerden ulaşılan sonuçlar hakkında görüş sundu. İlim ehlinin bu konudaki görüş ve sözlerini incelediler ve Resulullah (s.a.v.)'ın şu hadisi sebebiyle şeri meselelerden olan hilalin tespiti konusunda da gök cisimlerinin hesaplanmasına riayet edilmemesine icma ile karar verdiler: Onu (hilali) gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve onu gördüğünüz zaman iftar ediniz. Yine Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Onu (hilali) görünceye kadar oruç tutmayınız ve onu görünceye kadar da orucunuzu açmayınız. Bu delillerden çıkan mana şöyledir. , Müslüman Öğrenciler Birliğinin Hükumeti Gayrimüslim olan ülkelerde hilalin tespiti konusunda Müslümanlardan o ülkelerde yaşayanlar açısından İslam Hükumeti konumunda olması görüşündedir.İkinci şıkta geçenler üzerine, bu birliğin şu iki görüşten birini tercih etme hakkı vardır: Hilalin doğuşunun farklı olmasına itibar etmek, ya da etmemek. Sonra onların görüşü yaşadıkları devletteki Müslümanarı kapsar. Müslümanların da bir söz üzerine birleşmek, oruca başlamak ve ihtilaf ile zorluktan kurtulmak için kendilerini ilgilendiren bu görüşe göre amel etmeleri gerekir. (Bölümün numarası 10; Page No. 112)  Yine bu ülkelerde yaşayan her Müslümanın ikamet ettiği yerden hilali gözetlemesi gerekir. Onlarda güvenilir bir kişi ya da daha fazlası hilali gördüğünde oruca başlarlar. Halka yayılması için de Birliğe bunu ulaştırırlar. Bu durum Ramazan ayının girişinde olur. Çıkışına yani ayın sonuna gelince; iki adil kişinin Şevval hilalini gördüğünü bildirmesi ya da Ramazanın otuz güne tamamlanması gerekir. Zira Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Onu gördüğünüz zaman oruç tutunuz, onu gördüğünüz zaman iftar ediniz. Eğer hava bulutlu olursa sayıyı otuz güne tamamlayın. Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.


Tags: