"Kur'ân-ı Kerim belli olaylar üzerine nazil olmuştur. Bu olayların tarih olmasıyla Kur'ân âyetleri de tarihte kalmıştır." İddiasının Reddi

(16492) Sayılı fetvanın birinci ve ikinci soruları: Soru 1 : Bazıları Kur'ân naslarının tarihselliğini iddia etmektedir. Yani, Kur'ân âyetleri belli olaylar ve belli gelenekler üzerine nazil olmuştur. Bu olayların ve geleneklerin kalkmasıyla Kur'ân âyetlerinin hükmü de nihayet bulmuştur. Dolayısıyla bunlar başka hükümlere temel oluşturamazlar. (Kıyas kabul etmez). Eğer bu iddia doğruysa, ahkam âyetlerinin durumu nedir? Bu iddiayı savunanın ya da dillendirenin İslam'daki durumu nedir?


Cevap 1 : Kitap ve sünnet nasları da şer'î hükümler de kıyamet gününe kadar bütün insanlara hitap eden ve bütün sorunlara çözümler sunan evrensellik özelliği taşırlar. Nitekim yüce Allah, Kur'ân ile ilgili olarak şöyle buyurur: Bu Kur'ân bana, kendisiyle sizi ve ulaştığı herkesi uyarmam için vahyolundu. (Bölümün numarası 3; Page No. 8) De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize,... Allah'ın elçisiyim. Bu Kur’ân; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir. Bu âyetler kıyamet gününe kadar bütün insanlara yönelik hitaplardır. Peygamber de (s.a.v.) şöyle buyurur: Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız. Allah'ın kitabı ve Resulünun sünneti. Bunlar gibi daha bir çok delil söz konusudur. Şeriatı sadece tarihle/geçmişle sınırlayan kimse, kâfir ve mürted sayılır.


Tags: