Kur'ân'ı hatmedince şiir okumanın hükmü

(5292) no'lu fetva: Soru: Size takdim edilen şu kasideye bakmanızı yüce heyetinizden rica ediyorum. Zira özellikle o, Kur'ân hatmedildikten sonra okunuyor. Bundan dolayı bu konuda fetva istiyorum. Çünkü ben memleketimizde beni ikna edecek birini bulamadım. Şeri olarak bu dua caiz midir, yoksa değil midir?


Cevap: Birinci olarak: Söylediğin kaside veya diğerleri olsun, Kur'ân'ı hatmedince bir şiir okunması caiz değildir. Zira Peygamber'den (s.a.v.) ve onun raşid halifelerinden (r.a.) böyle bir şey rivayet edilmemiştir. Bilakis bu, sonradan ihdas edilen bir bid'attır. Peygamber'in (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o merduttur, makbul değildir. Bir başka rivayet de şöyledir: Her kim işimiz (dinimiz) üzere olmayan bir iş işlerse, o işlediği şey reddolunmuştur. İkinci olarak: Hatimden sonra duanın hükmü hakkında, daha önce tarafımızdan "5042" no'lu fetva yayınlanmıştır ki, metni şöyledir: "Hatim yapınca, Şeyhu'l-İslam İbn Teymiyye'ye nisbet edilen duanın, onun duası olduğunu bilmiyoruz ve tefsirde de öyle bir şeye rastlamadık. Fakat ona nisbeti şöhret bulmuştur ve onda bir mahzur görmüyoruz. İnsan başka dualarla dua etse onda da bir mahzur yoktur. Çünkü belirli bir duanın okunacağına dair bir delil yoktur."Üçüncü olarak: Zikrettiğin kasidede, sadece Allah Te'âlâ'ın güç yetirebileceği konuda, Allah'tan başkasına yalvarma ve yardım isteme vardır. Yine onda, sadece Allah Te'âlâ'ın güç yetirebileceği konuda, Allah'tan başkasına sığınma vardır. Şu sözün gibi:Sadece sana yalvardık, tevessül sadece sanadır.Ey korkanın sığınağı, ey (korkanın) korunağıEy sağlam tutanak, ey muhabbet kaynağımSıkıntılarım çok, ey sığınağımÇok acele, çok acele yardıma (muhtacız)Ey verasetle her türlü yüceliğin sahibiŞu sözü gibi:Ey Ahmed Ticani, ey kalblerin tabibiGörmüyor musun, biz ne sıkıntılar içindeyiz. (Bölümün numarası 2; Page No. 323) Bütün bunlar, buna inanarak ölenlerin ebedi cehennemde kalacağı en büyük şirk çeşitlerindendir. Ayrıca bunda bid'at olan bir takım durumlar vardır. Peygamber'e (s.a.v.), yahut onun dışında insanlardan salih veya salih olmayan kimselere tevessül gibi. Allah'a istiğfar et ve Ona tevbe et, zira O şöyle buyurmuştur: Şu da muhakkak ki ben, tevbe eden, inanan ve yararlı iş yapan, sonra (böylece) doğru yolda giden kimseyi bağışlarım. Yine şöyle buyurmuştur: Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttukları) başka bir tanrıya yalvarmazlar. şu ayete kadar: Şüphesiz o, tevbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner. Dördüncü olarak: Ahmet Ticani, ve onun tarikatına iltizam eden mensupları, aşırılık, küfür, dalalet ve Allah Te'âlâ ve Resûlü'nün (s.a.v.) meşru kılmadığı, dinde bid'at ihdas etme yönünden Allah'ın yaratıklarının en şiddetlileridir. Fetva Daimi Komisyonu, daha önce onların bid'atları ve dalaletlerinden örnekler yazmıştır. Allah'ın ondan seni faydalandırmasını ve naciye fırkası olan Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'ın yoluna hidayetine sebep olmasını dileriz. Onların vasıfları Peygamber'in (s.a.v.) şu hadisinde açıklanmıştır: Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, biri hariç diğerlerin hepsi cehenneme girer. Denildi ki: Bunlar kimlerdir ya Rasûlellah? Buyurdu ki: Bunlar bu gün benim ve ashabımın üzerinde bulunduğu yolda olan kimselerdir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.


Tags: