(Bölümün numarası 1; Page No. 244) Birinci soru, ( 1257) no'lu fetvadan:
Soru 1: Bazı âlimler Kur'ân'dan bazı ayetleri siyah bir levha üzerine yazıyorlar ve yazıyı su ile yıkayıp o suyu içiyor. Bunu, bir ilim elde etmek, yahut bir mal kazanmak, yahut sıhhat ve afiyet için yapıyorlar. Yine korunmak için kağıtlara da yazıp onu boyunlarına asıyorlar. Bu müslüman için helal midir, yoksa haram mıdır?
Cevap 1: Peygamber (s.a.v.), şirk yahut manası anlaşılmayan bir söz olmadığı sürece, Kur'ân, zikir ve dualarla rukye yapmaya (okumaya) izin vermiştir. Zira
Müslim
Sahih'inde
Avf b. Malit'ten riyayet ettiğine göre
şöyle
demiştir:
Biz cahiliye döneminde rukye (okuyup üfleme) yoluyla tedavide bulunurduk. Bu sebeple: "Ey Allah'ın Rasûlü, bu hususta ne dersiniz?" diye sorduk. Bize: "Okuduğunuz duaları bana arzedin bakayım!" buyurdular. (Biz de okuyup arzettik.) Sonra: "İçerisinde şirk olmayan şeyle rukye yapmada bir beis yoktur" buyurdular.
Âlimler, onun bir sebep olup tesiri olmadığı, ancak Allah Te'âlâ'nın takdiriyle olduğu inancıyla birlikte, yukarıda ardezildiği şekilde rukyenin caiz olduğu görüşünde icma etmişlerdir. Kur'ân'dan olmayan bir şeyi, boyuna asmak yahut kişinin her hangibir uzvuna bağlamak haramdır, bilakis şirktir. Zira
İmam
Ahmed
Müsned'inde İmran
b. Husayn'dan (r.a.)
şöyle rivayet etmiştir:
(Bölümün numarası 1; Page No. 245) Rasûlüllah (s.a.v.) elinde pirinçten yapılma bilezik olan bir adam gördü. «Bu nedir?» diye sordu. Adam, "Kolumdaki ağrıdan dolayı bunu taktım." dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): «Onu çıkar, çünkü bu, ağrını arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Şayet bu üzerindeyken ölecek olsaydın, ebediyen kurtulamazdın.» buyurdu.
Yine
Ukbe b. Amir'den rivayet ettiğine göre
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Kim temime (muska,nazarlık,tılsım) takarsa, Allah işini tamamlamasın. Kim deniz kabuğu takarsa, Allah ona huzur ve rahat vermesin.
Yine
Ahmed'in
bir rivayetinde
şöyle geçmektedir:
Boynuna tılsım asan şirke düşer.
Yine
Ahmed
ve
Ebu Davud,
İbn
Mesud'un (r.a.) şöyle dediğini rivayet
etmişlerdir: Ben Resûlüllah'ı (s.a.v.) şöyle derken duydum:
Mutlaka Rukyeler, temîmeler (muskalar) ve tiveleler (muhabbet muskası) şirktir.
Astığı şey Kur'an ayetleri de olsa, sahih olan yine onun yasak olmasıdır. Üç şeyden dolayı:Birincisi: Muska takmaktan men eden hadislerin umum ifade edip, onu tahsis eden bir şeyin olmaması.İkincisi: Günaha giden yolun kapatılması ki bu, böyle olmayanların asılmasına da sebep olur.Üçüncüsü: Bunlardan asılan şey, tuvalet ihtiyacını giderme, istinca, cima ve benzeri hallerde onu taşımak suretiyle, küçük düşürme hedefi olur. (Bölümün numarası 1; Page No. 246) Bereket, ilim elde etme, bir mal kazanma yahut sıhhat ve afiyet ümidiyle, bir levhaya, tabağa yahut kağıda Kur'ân'dan bir sure veya ayetler yazıp, onu su, za'feran yahut benzeri bir şey ile yıkayıp o suyu içmeye gelince; bunu yapmaya sebep bulunmasına rağmen Peygamber'in (s.a.v.) kendisi yahut başkası için bunu yaptığına dair ve bu konuda sahabelerinden birine izin verdiğine yahut ümmeti için ruhsat verdiğine dair bir rivayet sabit olmamıştır. Yine bildiğimiz kadarıyla Hz. Peygamberin bunu yaptığına yahut bu konuda ruhsat verdiğine dair sahabelerin (r.a.) herhangi birinden sahih bir hadis rivayet edilmemiştir. Buna göre evla olan, onu terketmek ve dinde sabit olan Kur'ân ve esma-i hüsna ve manası bilinen ve şirk şaibesi bulunmayan Peygamberden sahih olarak rivayet edilen zikir ve dualarla yapılan rukye ile yetinmektir. Tevbe ümidi, Allah'ın sıkıntısını gidermesi ve üzüntüsünü yok etmesi ve faydalı ilim vermesi gibi Allah'ın koyduğu şeyle Ona kurbiyet yeterlidir. Kim Allah'ın koyduğuyla yetinirse, Allah onu diğerlerinden müstağni kılar.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.