Kur'ân ayetlerinin aruz veznine uyduğunu söylemek ve ayetlerden örnekler vermek

(21652) Numaralı fetva: (Bölümün numarası 3; Page No. 57) Soru: Zât-ı âlînizin bildiği üzere İslam'a kötülük etmeye yeltenen herkese bütün müslümanların karşı durması gereklidir. Bir müslaman, Allah'ın Kitab'ına herhangi bir şekilde dil uzatılmasını ya da onun aşağılanmasını kabul edemez. Biz hepimiz Kur'ân'ın Allah kelamı olduğunu, onu Peygamber'ine indirdiğini, Allah'ın kelamının şiir olmadığını biliriz. Bir müslüman mutlak olarak Kur'ân'ın şiir vezinleri ile mukayese edilmesini kabul etmez. Size diyeceğimiz şudur: Bahaaddin Selim 'Âyış aslen Filistinli olup Riyad Eğitim Fakültesi Arap dili bölümünde öğretim üyesidir. İki seneden beri fakültede aruz derslerini o vermektedir. Üstat Bahaaddin aruz konusunda bir kitap yazdı ve kitabevlerinde güzel aruz kitapları bulunmasına rağmen bu kitabı öğrencilere satmaya başladı. Bu kitapta -değerli hocam- dini kaynaklar vardır. Söz konusu yazar, bahsi geçen eserinde aruz şiir vezninin Kur'ân ayetlerinde geçtiğini belirttikten sonra aruz veznine uygun düşen ayetlerden örnekler veriyor. Çocuklarımıza bunu öğretiyor ve gönüllerine bunu yerleştiriyor. Böylece o, Kureyş kafirlerinin söyledikleri şeylere benzer sözler söylemiş oluyor. Yoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felâketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar? Yüce Allah bu konudaki bir başka ayette ise şöyle der: Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur'ân'dır. (Bölümün numarası 3; Page No. 58) Belki kitabın müellifine kınama ve ayıplama yapılmayabilir. Çünkü dini bilgisi zayıftır. Ama asıl kınama ve ayıplama, bu dersi vermekle onu görevlendiren bölüm başkanınadır. Oysa bu dersin bu sınfta okutulması konusunda parlak Suud'lu hocalar mevcuttur. Muhterem hocam Allah'ın kitabını savunma ve çocuklarımızın geleceğine olan düşkünlüğüm nedeni ile size bu mektubu gönderiyorum. Ve bölüm başkanı ve kitap karşısında uygun işlemin yapılmasını umuyorum.

Cevap: Müslümanlar, Hz. Peygamber'in Adem oğulları arasında en fasih konuşanı olduğu şiir söyleme yeteneğinin ona verilmediği konusunda hem fikirdir. Çünkü yüce Allah şöyle buyurur: Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Bilginler, Kur'ân'ın fesahatının Hz. Peygamber'in mucizesi olduğu ve O'nun peygamberliğinin gerçek olduğu konusunda ittifak etmişlerdir. Ve yine Kur'ân sureleri ve ayetlerinin şiirle uzaktan ve yakından alakasının olmadığı konusunda da ittifak etmişlerdir. Zira Yüce Allah bu konuda şöyle der: Ve o, bir şair sözü değildir. (Bölümün numarası 3; Page No. 59) Kur'an'da tam bir şiir beyti veznine uygun düşen tam bir ayet mevcut değildir. Bahsi geçen kitaba (et-Tatbîku'l-arûzî) isimli kitaba 36 40 45 49 53 57 61 68 nici sayfalarında şiir vezinlerinde bir beytin bir parçası içine bir ayetin yerleştirilmiş olduğu görülmüştür. Ancak tam bir şiir veznine baştan sona uygun bir ayet mevcut değildir. Eserin 71 nci sayfasında tam bir beyit değil, bir beytin bir kısmına yerleştirilmiş bir ayet vardır. 65 nici sayfada ise benzer bir vezne bir ayet yerleştirilmiştir. Ve müellif, ayete aslında mevcut olmayan bir harf eklemiştir. Bahsi geçen bu yerlerde kitabın müellifi şöyle diyor: " Bu şiir veznini bazı Kur'ân ayetlerinde buluyor olmamız, hoş bir durumdur. Meselâ: ......" Oysa zikredilen, şiirin tam beytinin vezninde bir ayet değil, beytin bir parçasının vezni ile aynı olan bir ayetin bir kısmıdır. Yüce Allah, Kitabını sureler ve ayetlerde indirmiştir. Hiçbir sure ve ayette tam bir şiir vezni yoktur. Bu da Kur'ân'ın mucize yönlerinden biridir. Buraya kadar zikredilenlere binaen bu kitapta zikredilenler, genel olarak okuyucuların, özel olarak da öğrencilerin kafaların karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Bundan dolayı komisyonumuz, bu kitabın piyasadan yasaklanması kanaatindedir. Bize göre bu kitabın okutulması caiz değildir. Allah'ın kitabını ve müslümanların inançlarını doğru yoldan sapnaktan ve şüpheye düşmekten korumak gerekir. Kitabı yazan müellif bahsi geçen konuda yazdıklarını kitaptan çıkarmalıdır. Önceki nesillerden bu konuda titiz davranmayanların ve alimlerin bu gibi fiilleri göz ardı etme şeklindeki tutumlarına bakıp da aldanmamalıdır. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed'e, âline ve ashabına salât ve selam etsin.