(8135) Numaralı fetva:
(Bölümün numarası 23; Page No. 169) Soru: Bazı alimler yapımını üstlendiği islami bir panelin icra edildiği bir televizyon programında, kul hakkı konuşuluyordu. Alimlerden biri bu kul hakkının ortaya çıkmasını savunurken bir diğeri ise gizli kalması gerektiğini iddia ediyordu. Ben nefsimi hesaba çektiğimde küçük yaşlarda iken birinin bende hakkı olduğunu hatırladım ve bu arada hacca gitme niyetinde idim. Hacca gitmeden bu hakkını ödemek istedim. Söz konusu bu kişinin yanına gittiğimde hakkını nakit olarak ödemek istedim ve ona 'Bu parayı al, yoksa bana annem gibi haram olur.' dedim. O ise kabul etmedi ve parayı almayacağını söyledi. Ben ona 'Bu para az ise daha fazlasını veririm.' dedimse de o yine kabul etmedi ve bana hakkını helal ettiğini söyledi. Bu durumda ben ne yapabilirim. Bazı hadislerinde Hz. Peygamberin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu duydum:
Kul hakkı sahiplerinin affedilmeleri Arefe günü geciktirilecektir.
Bu doğru mudur ?
Cevap : Öncelikle: Kul hakkını ödemek her müslümana vaciptir ve bu Hac edasına ertelenemez, varsa derhal kul hakkı ödenmelidir.İkinci olarak, Eğer vereceğin parayı kendine annen gibi haram kıldı isen ve o parayı almadı ise, senin yemin kefareti ödemen gerekir.Yemin kefareti de şu şekildedir: Her birine, o beldenin ürününden olan buğday, pirinç vb. gıdalardan yarım sa' yani yarım kilo on fakire vermek veya on fakiri giydirmek veya bir mü'min köle azat etmektir. Bunlardan birine güç yetirilmediği takdirde üç gün oruç tutmaktır. Üçüncü olarak söz konusu meblağu tasadduk etmen ve bu parada hakkı olan kişin bu tasadduku kendisine sevap gelmesi kabul etmesi en hayırlısıdır. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.