Kocanın, hanımının kız kardeşinin bulunduğu ortamda bulunması/kadın-erkek demeden karışık oturma

Eşin kız kardeşi ve onunla ilgili hükümler (7480) no'lu fetva: Soru: Şeriatın şu durumdaki kadın ve erkeklerin karışık oturmaları hakkındaki hükmü nedir?Öncelikle; kocanın, karısının kız kardeşiyle veya karısının erkek kardeşinin hanımıyla beraber oturmasının hükmü nedir? (Bölümün numarası 17; Page No. 414) İkinci olarak: Kadının, kocasının erkek kardeşiyle veya kadının kız kardeşinin kocasıyla veya kocasının kız kardeşinin kocasıyla beraber oturmasının hükmü nedir? Bu durum koca ister evde olsun isterse olmasın (hükmü nedir)? Kadının bunların yanında oturması caiz ise, kadın bunların yanına çıkarken nasıl bir elbise ile çıkabilir? Tabi kadın peçe takmaktadır.Üçüncü olarak: Müslümanın evinde toplumsal aile bağları/aile ilişkileri nasıl olmalıdır?Bize fetva verin, Allah sizi hayırla mükafatlandırsın.

Cevap: Öncelikle bir erkeğin, karısının kız kardeşiyle yalnız kalması -örtülü de olsa- caiz değildir. Halvet (başbaşa kalma) olmasa da, örtüsüz bir arada oturmaları caiz değildir. Çünkü bunlar birbirleriyle evlenmesi haram olanlardan değiller. Erkeğin o bayanla halvette bulunması ya da o bayanla bayan örtüsüz olduğu halde oturması fitneye, zinaya götüren bir vasıta olur.İkinci olarak: Bir kadının, kocasının erkek kardeşiyle yalnız kalması -örtülü de olsa- caiz değildir. Kocası yanında olsa da kadın örtüsüz olduğu müddetçe onunla oturması da caiz değildir. Bunun sebebi daha önce de geçtiği üzere fitneye yol açmasıdır. Zinaya götürmesidir. Allah Te'âlâ dedi ki (Resûlüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.(30)Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mü'min kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tabi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey mü'minler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. (Bölümün numarası 17; Page No. 415) Peygamber (s.a.s.)'in şöyle dediği sabit olmuştur Bir kimse, yanında mahremi bulunmayan bir kadınla bir arada yalnız kalmasın. Hz. Peygamber'e (s.a.v.) erkek kardeş hakkında sorulunca: "Erkek kardeş, ölüm gibidir" buyurdu. Üçüncü olarak Allah Te'âlâ şöyle buyurdu: Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir. ve dedi Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya,...iyi davranın; Ayet ve dedi De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; (Bölümün numarası 17; Page No. 416) Ayetler ve dedi Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Ayetler Peygamber (s.a.v.)'in şöyle dediği sabit olmuştur Sılay-ı rahmi kesen cennete giremez. Onu Buhari ve Müslim rivayet etti ve dedi: Kim, rızkının genişletilmesini ve ecelinin uzatılmasını isterse sılay-ı rahim yapsın. Buhari rivayet etti ve dedi: (Bölümün numarası 17; Page No. 417)  Allah size ana babaya itaatsizlik etmeyi ve kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeyi haram kılmıştır. Buhari ve Müslim rivayet etti. (Bölümün numarası 17; Page No. 418)  Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve salam etsin.