Kendisine hediye verildiğinde, bu hediyeyi almayacağına dair yemin ediyor, daha sonra almak zorunda kalıyor ve bunun içinde kimi zaman kefaret ödüyor

(19405) no'lu fetvanın birinci sorusu: (Bölümün numarası 23; Page No. 124) Soru 1: Özellikle akrabalarımdan olan kadınlara yakın olmam hasebi ile ziyaretleşmeler esnasında bana bu kadınlar hediyeler takdim ediyorlar. Ben de bu hediyeleri almayacağıma dair yemin ediyorum. Fakat daha sonra kararım değişiyor ve bu hediyeleri alıyorum. Bu sebeple de bazen üç gün kefaret orucu tutuyor bazen de şöyle diyorum: Allah bağışlayıcıdır bizleri, bizim her zaman günlük hayatımızda tekrarladığımız bu küçük günahtan dolayı cezalandırmaz. Sayın değerli hocam, sizden bu konuda ban fetva vermenizi istiyorum. Allah binlerce kez hayırla mükafatlandırsın.


Cevap: Eğer gelecek bir şey konusunda almamak üzere yemin etti isen bu munakide yeminden sayılır. Buna göre taatten bir konu ise bunun gereğini yerine getirmen gerekir. Eğer masiyetten bir konu ise veya yemin ettiği şeyin yapman daha hayırlı ise bu durumda yeminini bozman gerekir. Resulullah (s.a.v.)sözü dolayısıyla Kim, Allah'a itaat etmeye nezr ederse hemen itaat etsin.Kim de Allah'a isyan etmeye nezr ederse, sakın isyan etmesin. Yine Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Kim bir konuda yemin eder ve ondan başkasını daha hayırlı görürse, yeminine kefâret ödesin ve hayırlı olanı yapsın. Dolayısı ile bozduğun her yeminden- yeminleri konusu aynı değilse- dolayı yemin kefareti ödemen gerekir. Ancak kefaretlerin konusu aynısı ise, daha önceki yeminlerinin kefaretini ödemen için bir defa kefaret ödemen yeterlidir.Yemin kefareti de şu şekildedir: Her birine, o beldenin ürününden olan buğday, pirinç vb. yarım sa' yani bir buçuk kilo gıda on fakire vermek veya on fakiri giydirmek veya bir mü'min köle azat etmek. Bunlardan birine güç yetirilmediği takdirde üç gün oruç tutmaktır. Allah Te'âlâ'nın şöyle buyurduğuna: Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin orta hâllisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkânı) bulamazsa, onun keffareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti budur. Yeminlerinizi tutun. (Bölümün numarası 23; Page No. 125) Ayet Müslümanın yemin konusunu küçümsemesi caiz değildir. İhtiyaç olmadan sürekli yemin edip yemini bozmak sureti ile kefaret ödemek caiz değildir. Çünkü Allah Te'âlâ şöyle buyuruyor: Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.



Tags: