(17882) Numaralı fetvanın dördüncü sorusu:
(Bölümün numarası 2; Page No. 504) Soru 4 : İnsan öldürüldüğünde veya bir kazada öldüğünde bu kader değildir. Bir örnek vermek gerekirse bir adam mesela şöyle der: Bir insanın ecelinin Yüce Allah’ın yanında 70 olarak yazıldığını ve 30 yaşında bir kazada öldüğünü farz edersek bu kader olarak tabir edilemez. O ancak ecelin bozulmasıdır. Yine şöyle der: Eğer bunu kader olarak kabul edersek o zaman hata ile adam öldüren insanlara öldürülenin diyetini vermeleri gerektiği söylenemez, ya da kasten adam öldüren kişiye ceza uygulanamaz. Yine şöyle der: Falan kişiyi öldürmeye gittiğimde bana onu öldürme sebebini sordular. Onlara şöyle dedim: “Bu kaderdir. Hatta ben onu ölüm sekeratınının sıkıntılarından kurtarıyorum.”
Cevap 4
: Kaza ve kadere, Allah’ın dilediğinin gerçekleşeceğine dilemediğinin gerçekleşmeyeceğine, her şeyi Allah’ın yarattığına, her şeyi bildiğine, yazdığına ve irade ettiğine inanmak müslümana vaciptir. İnsanın eceli ise bazı aşamalardan geçmektedir: Öncelikle: Levh-i mahfuzda yazılmasıİkinci olarak: Annesi hamile iken ruh üflemesi. Üçüncü olarak: Kadir gecesinde olanlar O levhi mahfuzda yazılmış olana uygundur. Müderris şöyle demektedir: İnsanın kazada ölmesine ecelin bozulması demek doğru değildir. Bir insanın hata ile ya da kasten öldürülmesi onun kader olmadığı anlamına gelmez. Yüce Allah ölüm ve benzeri gibi her şeyin kaderini yazmıştır. Öldürülen de eceliyle ölmüş demektir. Zira Şüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın.
ve Allah sübhanehu şöyle buyurmuştur:
Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık.
ve Allah sübhanehu şöyle buyurmuştur:
Bilmez misin ki, Allah, yerde ve gökte ne varsa bilir? Bu, bir kitapta (levh-i mahfuzda) mevcuttur. Bu, Allah için çok kolaydır.
(Bölümün numarası 2; Page No. 505)
Buhari ve Müslim’de yer alan hadiste İbn Mesut’tan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Şüphesiz ceninin, rızkı, eceli, ameli, şaki (asî) ve saîd İtaatkar) olduğu anne karnında yazılır.
Sahih-i Müslim’de yere alan hadiste Abdullah b. Amr b. Al-As’ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Allah (c.c) gökleri ve yerleri yaratmadan 50000 sene evvel arş-ı a'la (yüce arş) su üzerindeyken bütün yarattıklarının kaderini tayin etmistir.
Kaderin sabit olduğunu söyleyen ayet ve hadisler gerçekten çoktur. Onların ifade etekleri anlamlar üzerinde ehl-i sünnüt ve’l-cemaat ittifak etmiştir. Kader ile ilgili ayet ve hadislerin anlamlarına muhalefet eden Mutezile olmuştur. Onlardan biri de Rafizilik mezhebidir. Allah onlar ile hak ettikleri şekilde muamele etsin.
Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed'e, âline ve ashâbına salât ve selâm etsin.