Kazakistan'daki Ahmet Yesevî'nin kabri

(21019) Numaralı fetva: Soru: Ben Kazakistan Cumhuriyeti vatandaşıyım. Benim şehrimde ismi Ahmed el-Yesevî olan bir adamın kabri vardır. İnsanlar onun kabrine geliyorlar, ziyaret ediyorlar, yanında ibadet ediyorlar. Bunun hükmü nedir? Allah sizi hayırla mükafatlandırsın. Kazakistan'daki müslüman kardeşlerimize ne tavsiye edersiniz? Allah sizi her türlü hayırla mükafatlandırsın.


Cevap: Nebi (s.a.v.)'in de beyan ettiği üzere, İslam beş temel esas üzerine kurulmuştur: (Bölümün numarası 1; Page No. 148) "İslam beş temel üzerine bina kılınmıştır: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik etmek. Namazı dosdoğru kılmak, zekâtı hakkıyla vermek,Ramazan orucunu tutmak ve Müslüman göcü yettiğinde Allah'ın evi Kâbe'yi haccetmek." (Allah'tan başka ilâh olmadığına şahitlik etme)'nin manası: Allah'tan başka kimsenin ibadet edilmeye hakkı yoktur. Bütün ibadetlerde (zahir, batın, havf, reca, muhabbet, haşyet, yönelme, namaz, oruç, hac, nezir, kurban, dua, yardım isteme vb.) yalnızca Allah için yapılmalıdır. Bu Allah'ın kendisinden başkası için kabul etmediği tevhid'dir. Bu, sahibini cennetle müjdelediği, cehennemden kurtardığı Allah'ın va'didir. Ki bu Kur'an ayetlerinde ve bir çok hadiste sabittir. Allah'ın şu sözünde olduğu gibi: Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Yine Allah Te'âlâ'nın şöyle buyurmuştur: Andolsun ki biz, "Allah'a kulluk edin ve Tâğut'tan sakının" diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik. Yine Allah Te'âlâ'nın şöyle buyurduğuna: Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Yine Allah Te'âlâ'nın şöyle buyurduğuna: Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır. Yine Allah Te'âlâ'nın şöyle buyurduğuna: Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur. Allah tealanın sözü: (Biliniz ki) kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kılar; artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcılar yoktur. (Bölümün numarası 1; Page No. 149) Yine Allah Te'âlâ'nın şöyle buyurduğuna: De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.(162)O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim. Yine Allah Te'âlâ'nın şöyle buyurduğuna: Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Her kim, Allah'ın dışında birisine yalvarıp yakararak O'na eş koşar bir halde ölürse, cehenneme girer. Buhari Sahih'inde tahriç etti. Resulullah (s.a.v.) yine şöyle buyurmuştur: "Kim ki Allah'ı, O'na hiçbir şeyi ortak koşmadan karşılarsa cennete girer, kim de Allah'ı, O'na şirk koşarak karşılarsa ateşe girer." Hadisi Müslim Sahihi'nde çıkardı. Bu, Allah'ın kendisinden başkası için kabul etmediği tevhid'dir. Kim bu hakkı Allah'tan başkasına verirse veya bu hakkın bir kısmını Allah'tan başkasına verirse en büyük şirke düşmüş olur. Mesela: "Ölülerden bir menfaat istemek veya bir zararı uzaklaştırmak için dua etmek veya yardım istemek, onlar için kurban kesmek, adak adamak." Allah Te'âlâ, kendisinin dışındakilere dua etmenin sapkınlığını ve helak olacaklarını açıkça şöyle beyan etmektedir: Allah'ı bırakıp da sana fayda veya zarar vermeyecek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan, o takdirde mutlaka sen zalimlerden olursun.(106)Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O'ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O'nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir. (Bölümün numarası 1; Page No. 150) Allah (c.a.) şöyle buyurmuştur: Bilmelisiniz ki, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, size rızık veremezler. O halde rızkı Allah katında arayın. O'na kulluk edin ve O'na şükredin. Ancak O'na döndürüleceksiniz Allah azze ve celle şöyle buyurmuştur: Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapık kim olabilir? (Oysa) onlar, bunların tapmalarından habersizdirler.(5)İnsanlar bir araya toplandıkları zaman (müşrikler) onlara (tapındıklarına) düşman kesilirler ve onlara kulluk ettiklerini inkar ederler. ve Allah sübhanehu şöyle buyurmuştur: (Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! Bu anlattıklarımıza göre; sizin şehrinizde bazılarının ölülere (gönülden) yaklaşmak için bir takım ibadetler yapmaları, dinden çıkmalarına sebep olan en büyük şirktir. Eğer bu yaptıkları şeyleri Allah’a (gönülden) yaklaşmak için yapıyorlarsa ve bunun ancak kabrin yanında yapılarak kabul olacağına inanıyorlarsa, bu bid’at olan vesilelerdendir. Şirke vesiledir. Onların bu amelden dolayı Allah’a tevbe etmeleri ve dini yalnızca Allah’a has kılmaları gerekir. Hepsinin islam dininin ve imanın rükünlerini Kur’an’da ve sünnette geçtiği gibi ve ehli sünnet ve'l-cemaat alimlerinin açıkladığı şekliyle öğrenmeye önem vermeleri gerekir. İmanı ve islam’ı yok eden şirk vb. şeylerden sakınmaları gerekir. Aynı şekilde Allah’ın kendisine ilim ve anlayış bahşettiği kimselerin uygun bir uslüpla ve faydalı bir yöntemle Allah’ın birliğine (tevhide) çağırması gerekir. (Bölümün numarası 1; Page No. 151)  Allah Te'âlâ'nın şöyle dediği gibi: (İnsanları) Allah'a çağıran, iyi iş yapan ve "Ben müslümanlardanım" diyenden kimin sözü daha güzeldir? Allah sübhanehu'nun dediği gibi: (Resûlüm!) De ki: "İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı (ortaklardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim." Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.


Tags: