Karşılıklı kız alıp vererek (berdel) evlenmenin hükmü

Karşılıklı kız alıp vererek (berdel/şiğar) evlenmek (275) Numaralı fetva: (Bölümün numarası 18; Page No. 419) Soru: Şigar/berdel nikahı güney bölgelerinde yaygındır. Buradaki bazı insanlar kovulmaktan korkarak hile yapmaktalar. Bu hile karşılıklı mehirler ve zamanlar arasındaki farlılık üzerine bina edilmiştir. Bunlardan biri bu gün kıza sahip olurken, diğeri bir müddet sonra diğerine sahip olmaktadır (birbirinin kızlarına veya kız kardeşlerine). Biri yetkili memurun yanında nikah kıyarken diğeri de başka zaman nikah kıymaktadır. Sizden bu nikahın hükmünü istiyoruz. Bu nikah şiğar nikahı sayılır mı? Özellikle şiğardaki şart şudur: Beni evlendir, seni evlendireyim. Beni evlendirmezsen, seni evlendirmem.


Cevap: Suudi Arabistan Krallığının baş müftüsü eş-Şeyh Muhammed b. İbrahim (Allah ona rahmet etsin)'in benzer bir soru hakkında fetvası vardır. Biz bu fetvayı yeterli buluyoruz. Soru sorana fetva metnini sunuyoruz: Cevap şöyledir: Hamd yalnız Allah'adır. Şiğar şudur: Bir adamın kızını evlendirip, karşılığında diğerinin kızını alması veya bir kimsenin kız kardeşini evlendirip, karşılığında diğerinin kız kardeşini almasıdır. Aralarında mehir yoktur. Bu çeşit nikah çirkin olduğu için şiğar denmiştir. Şiğar, çirkinlikte köpeğin bevletmek için ayağını kaldırmasına benzetilmiştir. Köpek bevletmek için ayağını kaldırdığı zaman “Şeğera el-Kelbu” ifadesi kullanılır. Sanki bedel nikahı yapanlardan her biri diğerine diledikleri şeyler için ayağını kaldırmıştır. Şiğar kelimesinin “el-hulv/yalnızlık” kelimesinden geldiği de söylenmiştir. Bir yer boşaldığı zaman “Şeğera’l-mekân” denilir. “El-cihetu şağiratun” ifadesi “boş yön” demektir. Şiğar kelimesi, fial veznindedir. Şiğar iki tarafın birbirini yalnız bırakması ve birbirinin bud’unu/fercini vermesidir. Şiğarın haram olmasıyla ilgili ihtilaf yoktur. Allah’ın hükümlerine aykırıdır. Şiğarın haramlılığına hadisi şerihler delalet etmektedir. Şiğar hukukun gereğine aykırıdır. Al-Ṣaḥīḥeyn (Buhari ve Müslimin "Sahih" isimli kitapları)'da Nafi'nin, İbn Ömer'den rivayetinde Resulullah (s.a.v.): (Bölümün numarası 18; Page No. 420)  Şiğâr nikahını yasaklamıştır. Şiğar şu dur: Bir adamın kızını evlendirip, karşılığında diğerinin kızını almasıdır. Aralarında mehir yoktur. Sahihi Müslim'de, İbn Ömer'den Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: İslam'da şiğar nikahı yoktur. Sahih Müslim 'de Ebi Hureyre dedi ki: Resûlüllah (s.a.v.) şiğâr nikahını yasaklamıştır. Şiğar; beni kızınla evlendir, ben de seni kızımla evlendireyim, veya beni kız kardeşinle evlendir, ben de seni kız kardeşimle evlendireyim, demesidir. Sahihi Müslim'de İbn Zübeyr, Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini işitti: Peygamber (s.a.v.) şiğâr nikahını yasaklamıştır. (Bölümün numarası 18; Page No. 421) Abdurrahman b. Hürmüz el-A'rac'tan: Abbas b. Abdullah b. Abbas, Abdurrahman b. El-Hakem’i kızıyla evlendirdi. Abdurrahman da onu kendi kızıyla evlendirdi. Bunu mehirli yaptılar. Muaviye b. Ebu Süfyan, Mervan b. Hakem’e onları ayırmasını emreden bir yazı yazdı. Yazısında şöyle dedi: Resulullah (s.a.v.) Şiğar nikahından nehyetti. Ahmed ve Ebu Davud onu rivayet etti Alimler şiğarın sıhhati konusunda ihtilaf ettikleri gibi, şiğarın tefsiri konusunda da ihtilaf ettiler. Neylü'l-Evtar adlı eserde şöyle demektedir: Şiğarın iki sureti vardır: Birincisi: -Hadislerde geçen- Her birinin mehirlerine karşılık bud'unu/fercini boşaltması/vermesidir. İkincisi: Her bir velinin diğer veliye, velisi oldukları kadını kendisiyle evlendirmesini şart koşmaları. Alimler bazıları birinci şekli kabul etmişler, fakat ikincisini reddetmişlerdir. İbn Abdi'l-Ber şöyle dedi:Alimler, şiğar nikahının caiz olmadığı hususunda icma ettiler. Fakat sıhhati konusunda ihtilaf ettiler: Cumhur/Çoğunluk bu nikahın batıl olduğunu söylemiştir. Malik'in rivayetinde: Şiğar, duhulden (cinsel ilişki) önce fesh olunur. Duhulden sonra değil. Bu görüşü İbn Münzir, Evzaî'den rivayet etmiştir. Hanefiler şiğarın sıhhatinde mehirin bulunmasını şart koşmuşlardır. Bu görüş, Zühri, Mekhul, Sevri, Leys'in görüşüdür ve Ahmed, İshak ve Ebu Sevr'in rivayetidir. (Bölümün numarası 18; Page No. 422)  İbn Kayyim (Allah ondan razı olsun), Zadu’l-Mead adlı eserinde şöyle dedi: Fakihler bu konuda ihtilaf ettiler: İmam Ahmed dedi ki: Batıl şiğar: Mehirsiz olarak bir velinin velisi olduğu kadını evlendirmesi, evlendirdiği kişinin de velisi bulunduğu kadını onunla evlendirmesidir. Eğer aralarında mehri belirlerlerse akid sahih olur. Harkî dedi ki: Mehri belirleseler de akid sahih olmaz. Ebu’l-Berakat İbn Teymiye ve Ahmed’in arkadaşlarından bazıları dedi ki: Mehri belirleseler ve her birinin ferci/bud’u diğerinin mehri olsa akit sahih olmaz. Bunu söylemeseler akid sahih olur. Muharrar adlı eserde dedi ki: Kim velisi bulunduğu kadını, başka birinin velisi bulunduğu kadınla evlenme şartıyla mehirsiz olarak evlendirirse akit sahih olmaz ve buna şiğar nikahı denilir. Eğer mehri belirlerlerse akid sahih olur. Harkî dedi ki: Aslen sahih olmaz. Denildi ki: Akidde şöyle dedi: Her bir taraf diğerine mehiri kaldırsalar akid sahih olmaz. Yoksa sahih olur. En doğrusu da budur. (Bölümün numarası 18; Page No. 423) Bu meselede ihtilaf olmasına rağmen bizim tercih ettiğimiz görüşe göre, sarih şiğar hakkında ihtilaf yoktur. O: Onlardan birine mehir yoktur. Bud’a karşılık bud’ vardır veya hileli olarak çok az mehir vardır. Bunun hükmü batıldır. Duhulden/Cinsel ilişkiden önce de olsa sonra da olsa akit feshedilir. İslam hukuku şiğar akdini haram kılmıştır. Çünkü şiğarda velayetin sorumluluğuyla oynama vardır. Veliye gereken, velayetini aldığı kadının dünya ve ahiret saadetini sağlamak için, ona tercihlerinde yardım etme ve ona nasihat etmedir. Velinin, velayetini aldığı kadına, maslahat, gözetme/koruma ve önem verme açısından bakmalıdır. Yoksa şehvet, güç kullanma, ihmal açısından bakmamalıdır. O kadın onun kölesi, hayvanı veya dilediği şeyi almak için kendisiyle değiş tokuş yapacağı malı değildir. O kadın, kendisinin boynuna emanettir. Kendisine gereken dengi bir koca bulması için, mehri misli alması için haklarını korumasıdır. Her sorumluluk sahibi, sorumlu olduğu kişilerden mesuldür. Veli, velayetinin altındaki kadını, kendisinin menfati için kullanarak ihmalkâr bir yol takip ederse, (Mal, kadın, dilediği şeyin karşılığı/bedeli olarak vermesi vb.),velayeti düşer. Eğer velisi bulunduğu kadının maslahatına göre hareket eder, önemserse velayeti devam eder. Soru soranın söylediği şiğar nikahının Beni Haris ve diğer kabilelerde yayılmasına gelince, ona ve diğer hevesli olan herkese müslümanların maslahatlarını gözetmeleri, dilleriyle onların bu yaptıklarını kendilerine kötülemeleri gerekir. Yine de buna engel olmaya güçleri yetmezse, bunu yetkili kişilere/sorumlulara götürmeleri gerekir. Yetkili kişi (inşallah) hakkı hak, batılı batıl sayar. İslamın saygınlığını muhafaza eder ve gereğini yapar. (Bölümün numarası 18; Page No. 424) Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.


Tags: