(18519) no'lu fetvanın birinci sorusu:
Soru 1:
Ben evliyim. Bir takım ihtiyaçlar baş gösterdi ve karım kendi özel malından bana yardım etti. (Bölümün numarası 16; Page No. 257) Miktarı ise gümüş zamanı otuz gümüş Suudi riyali idi. Karımın ailesi ile aramızda anlaşmazlık çıktı. Bu anlaşmazlığın ardından onu boşadım. Bu arada bir de kızımız olmuştu. İddetini doldurduktan sonra başka biriyle evlendi. O adamdan da bir oğlu dünyaya geldi. Sonra öldü. Bana kendiliğinden verdiği ve vefatından önce istemediği bu para borç sayılır mı? Benim bu parayı varislerine vermem gerekir mi, gerekmez mi? Vefatından önce hakkını helal ettiğine dair bir şey olmadı. Ben bu paranın bana bağış ve yardım olduğunu düşünüyordum. Kendisinin bunu borç veya bağış verdiğini gösteren bir açıklaması da olmadı. Kendisinin geriye varis olarak bir oğlu, bir kızı ve annesi kaldı. Bana fetva vermenizi rica ediyorum. Allah sizi hayırla mükafatlandırsın.
Cevap 1: Karın sana paraları yardım amacıyla bağışlamışsa bir şey vermen gerekmez. Eğer borç diye vermişse bu parayı varislerine vermen gerekir. Çünkü bu paralar onun senin zimmetinde alacağıdır. Ve vefatından sonra varislerine intikal eder. Bu paraların bağış mı yoksa borç mu olduğu konusunda şüphe içinde isen ihtiyatlı olanı onu varislerine vermendir. Çünkü Hz. Peygamber bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:
seni şüpheye düşüreni bırak, seni şüpheye düşürmeyene bak.
Bir diğer hadisi de şöyledir:
Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve namusunu korumuş olur.
Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.