(5612) no'lu fetvanın birinci sorusu:
Soru 1 : Ülkemizde namaz kılmayan çok sayıda kafir yaşamaktadır. Bunların kimisini Allah, bir vaizin vaazını dinlemesiyle ya da salih bir dostla arkadaşlık kurmasıyla tevhit inancına hidayet etmiştir. Bu kimseler tevhit inancına teslim olduktan sonra ülkemizin hocalarına giderek onlardan, küfür üzereyken kullandıkları isimlerini, müslüman isimleriyle değiştirmelerini talep etmektedirler. Böyle bir şey gerekli midir? Değil midir? bilmiyorum.
Cevap 1 : Kafirken müslüman olan kimse İslama girdikten sonra, eğer Abdüyeğus, Abdülhüseyin, Abdüluzzâ, Abdümenat gibi dinen kullanılması yasak bir isim değilse ismini değiştirmesi gerekmez. Diğer yandan şirk unsuru taşıyorsa sadece kendi ismini değiştirmesi gerekir, babası ya da dedelerinin isimlerini değiştirmesi gerekmez. Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.