(2758) Numaralı fetvanın beşinci sorusu:
Soru 5: Kocaları vefat ettikten sonra kadınların iddet beklemesindeki hikmet nedir? Eğer hamile olup olmadığını anlamaksa niçin evlenmeden, evinden çıkmadan, süslenmeden 4 ay 10 gün iddet farz kılınmış? Ki günümüz tıbbında kadının hamile olup olmadığı 3 - 4 saat içerisinde tespit edilebilmektedir. Bu konudaki değerli görüşleriniz nedir?
Cevap 5: Allah, kadınların iddet beklemesinde bir çok hikmetleri yaratmıştır. İbnü'l- kayyim "İ'lamu'l-Muvakkı'in" adlı eserinde bunları zikretmiştir. Biz bu kitaptaki şu ifadelerle yetiniyoruz: Birinci makam: İddet konulmasında bir çok hikmet vardır. Bu hikmetlerden bazıları şöyledir: Rahmin boş olduğunun bilinmesi. Kadınla cinsel ilişkiye giren kişilerin, menisinin bir rahimde bir araya gelmemesi. Çünkü bu durumda nesepler karışır ve bozulur. Bu durumda şeriatın ve hikmetin yasakladığı bir şeydir. Yine bu hikmetlerden biri: Evlilik akdinin değerini, takdirini yüceltmek ve şerefini ortaya koymak. Bir diğer hikmeti de: Boşayan kişiye, hanımına dönebilmesi için zaman tanıma, belki adam pişman olur, vazgeçer ve dönmek fırsatı bulur.
Bu hikmetlerden: Kocanın haklarını yerine getirmek, koca vefat ettikten sonra, kadının üzüntüsünü göstermesi bakımından kadın süslenmekten, güzelleşmekten men edilmiştir. Bu sebeple babaya ve çocuğa göre bir çok iddetler kadına belirlemiştir. Bu hikmetlerden: Kocanın hakkı, kadının maslahatı ve çocuğun hakkı için ihtiyatlı davranmak. Allah'ın koymuş olduğu emirlerine riayet etmek. İddette 4 hak söz konusudur. Şari' (hüküm koyan), ölüyü, üzerine akit yapılan şeyin yerine koymuştur. Nikahın müddeti ömürdür. Bu sebeple nikahı tamamlamak ve evlatlığı haram kılmak için cinsel ilişkiyi yasaklamıştır. Bu görüş sahabeden ve sahabeden sonraki bir gruba aittir. Zeyd b. Sabit ve Ahmed'ten gelen iki görüşten biri bu şekildedir. İddetten maksat sadece rahmin boş olup olmadığını tespit değildir. Fakat bu da iddetin amaçlarından ve hikmetlerinden biridir.
(Bölümün numarası 20; Page No. 409)
Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.