(443) Numaralı fetvanın yedinci sorusu:
Soru 7
: Hayatı boyunca kötülüklerden uzak kalabilen, evlilik meşgaleleri ve sorumluluklarından uzak olarak dinini yaşamayı arzu eden bir kadının evlenmesi farz mıdır?
Cevap 7 : Yüce Allah evlenmeyi emrederek şöyle buyurmuştur: (Bölümün numarası 18; Page No. 17)
Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir.
Yine evlenmeyi emreden Hz. Peygamber de (s.a.v.),
Abdullah b. Mesut'tan (r.a.) nakledildiğine göre şöyle buyurmuştur:
Ey gençler topluluğu, sizden kimin evlenmeye gücü yeterse, evlensin. Zira evlenmek, gözün (harama karşı) kapanmasını daha çok sağlar ve ferci (cinsel organı) haramdan daha çok korur. Kimin de (evlenmeye) gücü yetmezse, oruç tutsun. Zira o, şehveti kıran bir koruyucudur.
(Buhârî, Müslim, Ebû Davud, Tirmizî ve Nesâî. İfade Buhârî ve Müslim'e aittir.)
Hz. Peygamber'in hanımlarının evlerine giderek, onun ibadet hayatını soran, öğrenince de azımsayan üç kişinin hikayesinde içlerinden biri: "Ben kadınlardan uzak durup, hiç evlenmeyeceğim." demişti. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu kişi ve arkadaşlarına verdiği nasihatında kendisinin bazen oruç tuttuğunu, bazen tutmadığını, bazen gece namaz kıldığını, bazen yatıp dinlendiğini ve kadınlarla evlendiğini belirtmiş, sonra:
Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.
buyurmuştur.
(Hadisi Buhârî ayrıntılı olarak rivayet eder). Bu hikayede Peygamber (s.a.v.), yahudi ve hıristiyanların erkek ve kadınlardan uzak durarak kendilerini adadıkları ruhbanlığa karşı (ümmetini) uyarmaktadır. Dolayısıyla soruda bahsi geçen hanımefendi, bundan sonraki hayatını kocasız sürdürmemelidir.
Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.