İşçi ve bahçe sahibi arasında muzâraat akdi

(Bölümün numarası 14; Page No. 365)  Musâkat ve Muzâraat bölümü (Bölümün numarası 14; Page No. 366)  (5955) no'lu fetva: Soru: Bizim burada Ürdün'de şöyle bir adet vardır: Birinin tapulu bir arazi olur ve o araziyi de ortakları ekip biçer ise, arazi sahibi mahsulun üçte birini alır. Fakat meydana gelecek zararı ise sadece ortakları öder. Bu şekilde ortaklık caiz midir? Çünkü bazen işçi tarladan aldığı mahsul zararı karşılayamıyor. Bazen de çok az miktarda ürün çıkarıyor ve arazi sahibi gelip o mahsulün üçte birini alıyor.


: Emekçi ile tarla sahibi arasında muzâraat akdinin yapılması caizdir. Bu akit de tarladan çıkan mahsulün ortak paylaşımı üzerine kuruludur. Örneğin mahsulün üçte bir veya dörtte bir emekçinin, kalanın tarla sahibindir. Bu durum herhangi bir ürün veya herhangi bir işte olsa böyledir. Çünkü bu konuda el-Buhârî, Müslim ve ashab-ı sünen İbn Ömer'den naklettikleri rivayete şöyle denilmiştir: Peygamber (s.a.v.), Hayber halkıyla, yetişen meyve ve ekinin yarısı karşılığında muamele yapmıştır. (Bölümün numarası 14; Page No. 367)  Yine diğer bir hadiste şöyle denilmiştir: Peygamber (s.a.v.) Hayberi fethedin­ce, Yahudiler, Ondan, orada çalışmaları ve çıkacak meyvenin yarısının kendilerinin olması şartıyla kendilerini orada bırak­masını istediler. Onlara dedi ki: Sizi bu şartla, orada dilediğimiz zamana kadar bırakıyoruz. Bu hadisi de Buhâri ve Müslim rivayet etmiştir. Müslim, Ebu Davu ve Nesaî'nin naklettiği rivayette ise şöyle denilmiştir: Resûlüllah (s.a.v.), onu kendi malları gibi işleyip meyvesinin yarısını Resûlüllah'a (s.a.v) vermeleri şartıyla, Hayber hurmalıklarını ve arazisini, Hayber yahudilerine geri verdi. Bu hadis araziden çıkan mahsulün emekçinin- ki bunlara Yahudilerdir- ne kadar alacağı ve arazi sahibinin ne kadar alacağı belirlenerek aralarında paylaşılacağına delildir. (Bölümün numarası 14; Page No. 368)  Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabelerine salât ve selam etsin.


Tags: