İçkinin necis olması

(3115) Numaralı fetva: Soru 1: İçki necistir (pistir). Necasetinin türü bakımından ihtilaf edilmiştir. İdrar gibi midir, yoksa manevi necaset midir? İhtiyatlı davranmak gerekir. Bu sebeple kirlenen yerleri en ihtiyatlı yol olan yıkamak gerekir. Şunu sormak istiyorum: Her sarhoş eden şey içkidir. Her içki haramdır. İçki necistir. Alkol (sersemleten şey) de necistir. Ahiretteki içkiden bahsedene ayette şöyle buyurmaktadır: (Bölümün numarası 22; Page No. 90)  O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar. Burada sersemleten şeyin alkol (sarhoş eden madde) olduğunu anlamaktayım. Eğer içkiden alkol ayırt edilirse, bu içki sarhoş etme özelliğini kaybeder. Buna göre bu arıtılan içki, arıtılmış kanalizasyon suyuna kıyas edilir mi? Ki onun hakkında eğer sahihse fetva verilmişti. Eğer alkolü arıtılırsa tortu sarhoş etmez. B- Alkol necistir. Yani alkollü içkidir. Çünkü o sorhoş etmektedir. Buna göre, duvar, kapı, vitrin boyalarında veya Allah’ın evlerinden herhangi birinin bir eşyasında ihtiyaten kullanılmamaları gerekmez mi? Çünkü tiner maddesi, çoğu boyaların çözülmesi için kullanılmakta ve içinde alkol barındırmaktadır. Uzman kişilerden içinde alkol bulunmayan boya ve tiner üretmelerini istememiz ihtiyaten gerekmez mi? Eğer bu söylediğim şeyler yapılırsa Allah’ın evlerinde kullanırız. C- Zaman zaman ilaçlardaki alkol maddesinin yerine başka bir şeyler bulmak için konferanslar yapılmaktadır. Fakat henüz bir şey bulunmadı. Yaklaşık % 14 alkol bulunan ilaçları kullanmak caiz midir? Bunu mekruh kabul edebilir miyiz? D- Bazı iğneler, (karaciğerin özünden) hayvanların (domuz hariç) karaciğerinden yapılmaktadır. Ki bu iğneler domuzdan yapılmasa da, bize ğayri müslim devletlerden gelmektedir. Peki bu hayvanlar İslamî usullerle, kitaba uygun olarak mı kesilmiştir. Bu iğnelerin kullanılması caiz midir? (Bölümün numarası 22; Page No. 91)


(Bölümün numarası 22; Page No. 92) Cevap: Öncelikle: İçki ile necis olan kanalizasyon suyu, oldukları hal üzere veya arıtıldıktan sonraki hal üzere, hüküm bakımından bir değildir. İçkinin necis olduğu için değil, sarhoş ettiği için dökülmesi gerekir. İçkiyi haram kılan iki ayet nazil olduğu sıra Peygamber (s.a.v.) bunu emretmiştir. Oldukları hal üzere onların kullanılmaları, onlardan faydalanılması haramdır. Bunların veya bir cüz’ünün tahlille içki olma vasfının değiştirilmesi, alkolden arıtılması, veya bunlara birşeyler katılarak faydalanmak haramdır. Sedd-i zeria açısından (kötülüğün önlenmesi), çözülüp kullanma yolunu kesmek için Peygamber (s.a.v.) bunu nehyetmiştir. Necis sular böyle değildir. Bu suların kusuru necis olmaktır. Bu suların ekinleri, ağaçları vb. şeyleri sulamak için kullanılmaları caizdir. Bu necis suların gübreleme, serpme, içme vb. şeylerde kullanabilmek amacıyla arıtılması caizdir. İdrar ve içki ayni necaset olma bakımından aynı değildir. İçkinin necaseti daha ağırdır. İçkinin içmek için korunmasından sakınılması gerekir. Fakat idrarın korunmasından korkulmasına gerek yoktur. İdrarın ekinin gübrelenmesinde kullanılması caizdir. İkinci olarak: Birinci bölümün cevabını verdik. Yani, içkinin tahlili, ayrıştırılması, cüzlerine ayrılması, ondan faydalanmak için içine birşeyler katılması caiz değildir. Eğer kendisinden faydalanmak üzere boya vb. şeylere katılırsa, bu katıldığı madede renk, tat ve koku bakımından etkisi ortaya çıkarsa, bu karıştırılan boya vb. madelerin mescitlerin kaplamasında vb. yerlerde kullanılması haram olur. Bu maddenin atılması gerekir. Eğer katıldığı maddede renk, tat ve koku bakımından etkisi ortaya çıkmazsa kullanılması caiz olmakla birlikte ihtiyaten terkedilmesi daha iyi olur. Üçüncü olarak: İlaçlara sarhoşluk veren alkolün katılması caiz değildir. Ancak ilaçlara az konulmuşsa, ilacın rengini, tadını, kokusunu değiştirmemişse kullanılması caizdir. Yoksa kullanılması caiz değildir. (Bölümün numarası 22; Page No. 93) Dördüncü olarak: Eşyada aslolan temiz ve helal olmasıdır. Bundan ancak kesin bilgiyle veya zannı galiple dönülebilir (haram denilebilir). Eğer iğnede kullanılan karaciğer parçasının, domuz vb. hayvanlardan mı yoksa başka haycanlardan mı, İslamî usullere göre mi yoksa başka usullere göre mi kesilip olmdığında şüphe edilirse, bu şüphelere itibar edilmez. Bu şüpheler, “eşyada aslolan helal ve temiz olmaktır” kaidesini değiştirmez. Buna göre, bu iğnelerde helal ve temiz olmayan bir şey tesbit edilmedikçe, tedavi vb. amaçlarla kullanılmaları caizdir. Başarı Allahtandır! Allah, peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.


Tags: