(Bölümün numarası 2; Page No. 249)
"İslam garip olarak başladı" (gariplerle temsil edildi), hadisinin anlamı.
(7377) no'lu fetva:
Soru: Siz saygıdeğer hocalarımdan Hz. peygamberin şu sözünü açıklamanızı rica ediyorum:
İslam garip başladı ve başladığı gibi garip (bir hale) dönecektir
Bu hadisin anlamı, Peygamer döneminde olduğu gibi güç, kuvvet ve yönetim tekrar geri mi dönecek yoksa hadisin başka bir anlamı mı var? Bu hadisi de dikkate alarak bunu cevaplamanızı istiyorum:
En hayırlı çağ, benim çağımdır; sonra ardından gelen, sonra ardından gelendir.
Hadisin zahir manasına göre, en hayırlı asrın peygamber asrı olduğu ve iyi işlerde ona denk olacak başka bir çağ gelmeyeceği anlaşılmaktadır. Birinci hadiste geçen "İslam garip başladı" cümlesi ile sonundaki "başladığı gibi" ifadeleri de gösteriyor ki, peygamber çağı tekrar geri dönecektir. İçinde bulunduğumuz dönemdeki müslümanların birbirleriyle savaşmaları, tefrikaya düşmeleri, yöneticilerin din adamlarına eza vermesi, toplumu onlarla alay eder ve savaşır hale getirmesi, batı ülkelerin, müslümanlara yakışmayan yıkıcı kültür ve düşünceyi kullanması ve birçok müslüman bayana farklı modellerde giysiler giydirmek suretiyle mahrem yerlerini açarak İslam memleketiyle savaşmasının yerine, müslümanlar arasında anlaşma ve sevgi havası hakim olacaktır. Doyurucu bir bilgiyle bizleri rahatlatın. Allah yardımcınız ve sizlerle beraber olsun.
Cevap: Hadisin anlamı: İslam, peygamberin ilk daveti sırasında garip olarak başladı. Davetine ancak ardı ardına birer kişiler icabet ettiler. (Bölümün numarası 2; Page No. 250) İslam'a mensup kimseler garip olduğundan İslam da garip olarak başladı. Çünkü, müslümanların sayısı az ve güçsüz idiler. Düşmanları ise çok güçlü, sayısı çok fazla ve müslümanlara karşı çok şiddetli ve zalimdiler. Taki bir kısım müslümanlar, dinini fitnelerden ve kendisini de eziyet, baskı, zulüm ve zorbalıktan korumak için
Etiyopya'ya
hicret etmişlerdir. Allah resulü'de (s.a.v.), kavmi tarafından maruz kaldığı sıkıntı ve eziyetlerden kurtulma ve kendi davasına destek vermeleri ve İslam'a yardım etmelerini umarak Allah'ın izniyle Medine'ye hicret etmiştir. Allah (c.c.) elçisinin dileğini gerçekleştirmiş, ordusunu galip kılmış ve kuluna yardım etmiştir. Böylece, İslam devleti Allah'ın izniyle yeryüzünde giderek yayılmış ve Allah (c.c.) küfrü alçaltmış, islamı da yüceltmiştir. Şüphesiz Allah, mülkünde galip ve hikmet sahibidir. Hakimiyet ise Allah'ın, resulü'nün ve müminlerindir. Uzun bir zaman durum böyle devam etti. Daha sonra ayrılıklar başladı ve dünya sevgisi toplumu sardı. Müslümanların arasında zaafiyet ve çözülme belirtileri yavaş yavaş belirmeye başladı ve islam, başladığı dönemdeki garipliğine geri döndü. Ancak bu olumsuz tablo, o günkü müslümanların sayı bakımından az olmaları sebebiyle değildir. Tam akisne sayıları fazla olacak ancak, dinlerine ve rablerinin kitabına bağlı kalmamaları, Allah'ın dilediği kimseler hariç bütün herkesin peygamberin yolunu izlemekten vazgeçmeleri sebebiyle ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Allah (c.c.) onları kendileriyle meşgul etmiş, dünyaya yönlendirmiş ve önceki ümmetlerin yaptığı gibi onlar da dünyalık elede etmek için birbirleriyle yarışmaya başlamışlardır. Dünya liderliğini ve dünya servetini kazanmak için birbirleriyle rekabete tutuşmuşlardır. İslam düşmanları da onlarda beliren bu açığı farketmişler, boyunlarını ve memleketlerini sahiplenmişler ve buraları kuşatıp halka en kötü azabı tatırmışlardır. İşte, İslam'ın ilk başladığı gariplik dönemine geri dönmesi bu şekildedir. (Bölümün numarası 2; Page No. 251) Birçok kimse şöyle düşünür ve bunların başında da
Muhammed Reşid Rıza gelir:
Bu hadiste, ikinci gariplik dönemi sonrası İslam'ın tekrar galip geleceği müjdesi vardır. Bunun delili Hz. Peygamberin hadiste kullandığı benzerlik ifadesidir.
ve başladığı gibi garip (bir hale) dönecektir
Yani, birinci gariplik dönemi sonrası müslümanların zaferi ve İslamın yayılması söz konusu olduğu gibi, ikinci gariplik dönemi sonrasında da İslam'ın zaferi ve yayılması vuku bulacaktır. Daha fazla bilgi sahibi olman için
Eş-Şatıbi'nin
"El-İ'tisam" adlı eserinde şu hadise yaptığı yorumu,
Muhammed Reşid Rıza'nın yorumuna eklemeni öneriyoruz.
Böylece, ikinci görüşün tercih edildiğini göreceksin ki en doğru görüş te budur. Aynı zamanda, Mehdi hadisi ve Hz. İsa'nın (a.s.) kıyamete yakın bir dönemde yeryüzüne ineceğini ve o dönemde İslam'ın yayılacağı, müslümanların güç kazanacağı, küfrün ve kafirlerin de yok olacağını ifade eden hadis bu görüşü teyid etmektedir.
Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.