(18612) no'lu fetvanın ikinci sorusu:
Soru 22: Âlimin İslamı tebliğ amacıyla bulunduğu yerden çıkması ve seyahat etmesi sürekli hicret sayılır mı? Veya sahihliğini bilmediğimiz şu hadisin işaretiyle hata mi yapıyordur? Hadisin metni şu şekildedir: (Mekke'nin fethinden sonra çıkmak yoktur, ancak cihat ve niyet vardır ) açıklamanızı rica ediyoruz.
Cevap 22: Hadisin sözleri şu şekildedir
Mekke'nin fethinden sonra hicret yoktur, ancak cihât ve niyet vardır. Cihada çağrıldığınız zaman hemen koşun.
ve bu hadis
Buhari ve Müslimin kitabında sahih olarak bulunmaktadır.
Bu hadis
İbn Abbas'dan rivayet edilmiştir
(r.a.) . Hadisin manası: Muhakkak ki hicret vatandan ayrılıp bir yere gitmektir.
Mekke'den
Medine'ye hicret
Mekke'nin fethinden sonra ortadan kalkmıştır.
Ancak
cihat sebebiyle ayrılma devam etmektedir. Aynı şekilde salih bir iş yapma kastıyla ayrılmak ta devam etmektedir. Küfür diyarından çıkmak ve ilim tahsil etmek dinini ve kendini fitnelerden korumak gibi. Dolayısı ile hadis Mekke'ye özeldir.
Çünkü Mekke, fetihten sonra İslam beldesi olmuştur. Fakat küfür beldesinden İslam beldesine hicret etmek kıyamet gününe kadar devam etmektedir. (Bölümün numarası 12; Page No. 261) Küfür beldelerinde İslama davet etmeye ve yayılmasına gelince bu çok hayırlı ve önemli bir iştir ve müslümanların bu uğurda karşılaştığı engeller ve sıkıntılar ve harcamış oldukları mallar bir nevi cihattır ve budan dolayı mükafat vardır. Fakat burada kastedilen cihat, kafirlerle savaşmak manasında değildir. Her hayırlı iş ve çok sevap manasındadır.
Buhari ve Müslim'de rivayet edildiğine göre,
Sehl b. Sa'd es-Saidi (r.a.)
rivayet ettiği hadiste,
Resulullah ( s.a.v. ) Ali b. Ebî Talib'e Hayber günü şöyle dedi:
Allah'a yemin ederim ki, Allah'ın, senin sebebinle bir tek kişiye hidayet vermesi, senin için, kızıl develere sahip olmandan daha hayırlıdır.
Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.