Soru 3: Denilmektedir ki; Sözlü irtidat, dine sövme gibi irtidat kelimeleriyle meydana gelir. Yine denilmektedir ki; dine sövme ve benzeri kelimelerle dinden dönen kimsenin, daha önce yapmış olduğu namaz, oruç ve zekat ibadetleri vb, kendi adına yaptığı adaklar geçersiz (batıl) olur. Bu nedenden ötürü yapılmayan veya geçersiz olan ibadetlerin kaza edilmesi gerekli midir? Cevap evet ise, oruçların kazası peş peşe mi tululması gereklidir?
Cevap 3: İrtidat çeşitlerinin izahı daha önceki fetvalarda geçti. Kişinin mürted olması onun, sadece "ben dinden döndüm" demesine bağlı değildir. Fakat bu sözü söylemesi yine irtidat kısmından sayılır.
Mürted olduktan sonra tekrar İslam'a dönüş yapan bir kimsenin, irtidat dönemi süresince terkettiği namaz, oruç ve zekat ibadetlerini kaza etmesi gerekmez. İrtidat öncesi Müslüman olduğu dönemlerde işlemiş olduğu güzel ameller, dinden dönüp tekrar İslam'a dönüş yaptığı takdirde bu ibadetler batıl ve geçersiz sayılmaz. Çünkü Allah (c.c.), amellerin geçersiz kılınmasını, kişinin küfür üzere ölmesiyle sınırlandırmıştır. Allah'ın (c.c.) bu ayette:
Gerçekten, inkar edip kafir olarak ölenler var ya,
ve şu ayette dediği gibi
Sizden kim, dininden döner ve kâfir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da ahirette de boşa gider.
Ayet. (Bölümün numarası 2; Page No. 10) Kişinin müslüman olduğu dönemlerde yaptığı adağa gelince, şayet bu adak itaat mahiyetinde bir adak ise olduğu gibi devam eder, yani İslam'a döndükten sonra bu adağını yerine getirmesi gereklidir. İrtidat etmeden önce vermekle yükümlü olduğu Allah hakkı veya kul hakkı da bunun gibidir. Yani olduğu şekliyle devam eder.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.