Hz. Hızır
aleyhisselam
Altıncı soru,(1727) no'lu fetvadan:
Soru 6: Hızır
(a.s.),
nehir ve sahralarda bekçi midir? O, çağırdığı zaman yolunu kaybedene yardım mı eder?.
Cevap 6: Alimlerden gelen sahih görüşe göre Hızır (a.s.),
Yüce Allah
nebisi Muhammed'i (s.a.v.) göndermeden önce vefat etmiştir. Zira Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur:
Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedilik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedi mi kalacaklar?
(Bölümün numarası 3; Page No. 285) Onun ölmeyip peygamberimiz Muhammed'le (s.a.v.) karşılaştığı farzedilse de, sünnet, peygamberimiz Muhammed'in (s.a.v.) vefatından kısa bir süre sona vefat ettiğine işaret etmektedir. O'ndan (s.a.v.) rivayet edildiğine göre bunu şöyle açıklamıştır:
Bakın şu geceniz varya, işte bu geceden itibaren yüz yılın başında bu gün yer yüzünde olanlardan hiç bir kimse kalmayacaktır.
Buna göre, onun durumu diğer ölülerin durumu gibidir, kendisini çağıranın sesini duymaz, çağırana cevap veremez ve yardım istediği zaman yolunu kaybedene yol gösteremez. Bu güne kadar diri olmasının takdirine gelince, bu gaip bir durumdur, Onun durumu diğer gaip olanların durumu gibidir. Onu çağırmak, bolluk ve darlık anında ondan yardım istemek caiz değildir. Zira Allah Teala'nın şu sözü umum ifade eder:
O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (ve kulluk etmeyin).
Aynı manaya gelen başka ayetler de vardır.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.