Haccı kast eden kimse; ya Temmetu’ veya Kıran veya İfrad haccı yapacaktır. Temmettu’ haccına kasteden kimse Umre yaptıktan sonra ihramdan çıktı. Kıran ve
İfrad haccı olanlar ihramlarına devam etmekteler. Hac ibadeti 8. gününden 13. Günün sonuna kadar devam eder. Günlere göre yapılan açıklamalar şu şekildedir.
1. Zilhiccenin 8. Gününde öğleden önce hac için ihrama girmek sünnettir. Bulunduğu yerde ihrama girer. Mekke’de ise içinde ihrama girer. Eğer Mina’da bulunursa oradan ihrama girer.
İhram elbiselerii giyer ve hac için niyet ederek şöyle der: “Buyur Allahım hacca niyet ettim. Allahım! Davetine isteyerek uydum, Allahım! Emrine amadeyim. Senin eşin ve ortağın yoktur. Sana yöneldim, hamd senin, nimet senin, mülk senindir. Eşin ve ortağın yoktur.” [Buhari rivayet etti]
2. Mina’ya doğru yönelir. Orada öğle, ikindi, akşam, yatsı ve ertesi günün sabah namazını kılar. Her namazı vaktinde kılar ve dört rekatlı olan namazları kısaltarak kılar. Zilhiccenin 9. Günü güneş doğuncaya kadar kalır. Sünnet olan burada çokça telbiye getirmektir.
1. Bu günde güneşin doğmasıyla birlikte hacılar telbiye getirerek Arafat’a doğru yol alırlar. Sünnet olan haccının Nemire’ye gitmesidir. Nemire’de zeval vaktine kadar kalır. Zeval vaktinden sonra öğle vakti girer.
Böylece müslümanların yöneticisine veya naibi olan kimsenin bulundukları duruma göre hutbe okur. Birlik ve beraberliğie çağırır. Ayrıca haccın hükümlerini ve önemini açıklayarak öğretir.
2. Daha sonra namazı kısaltarak öğle ve ikindi namazlarını cemi takdim olarak kılar. Bu günde hacılar kıbleye yönelerek çokça dua ederler.
Nitekim Resülullah (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurur: “Duanın en hayırlısı Arefe günü yapılan duadır. Ben ve benden önce Peygamberlerin en hayırlı söyledikleri söz: Allah’tan başka ilah yoktur. O’nun ortağı da yoktur. Mülk O’nun, Hamd O’nun ve o her şeye gücü yeter!” [Tirmizi rivayet etti]
sahih olan dualarla dua etmesine itina etmelidir. Eğer Kur’andan bir şey okursa daha güzel olur. Bol bol Peygamber Efendimize salat ve selam getirmelidir.
3. Hacılar güneş batttıktan sonra Arafat’tan Müzdelife’ye doğru hareket ederler. Güneş batmadan Arafat’tan ayrılmak caiz değildir. Eğer güneş batmadan önce Arafat’tan ayrılırsa gece de olsa geri döner. Eğer dönmezse kendisine kan gerektirir. (Kan de; koyun veya deve veya dana)
1. Zilhiccenin 9. Gününde Arafat’ta vakfe gerçekleşir. Hacı ister ayakta, ister oturarak, ister yatarak, ister binerek hiç farketmez.
2. Arafat’ta vakfe yapmak haccın rükünlerindendir. Bu rükün olmadan hac olmaz. Şayet vakfe zamanı kaçırılırsa hac da olmaz. Nitekim Peygamberimiz (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurur: “Hac Arafat’tır.” [Ahmed rivayet etti]
3. Arafat’ta vakfenin vakti; dokuzuncu gününün fecrinden başlar, 10. Günün fecrine kadar devam eder. Bu vakitlerde bir an bile vakfe yapsa haccı sahih olur. Ancak
bu vakitlerde vakfeye hasıl olmazsa haccı sahih olmaz. Nitekim bu konuda ibn Abbas (radiyellahü anh) merfu olarak rivayet edildiğine göre; “Kim Arafat vakfesini fecir doğmadan önce idrak ederse haccı idrak etmiş olur.” [Albani tashih etmiştir, Sahihi cami’de no: 5995]
4. Arafat dağının her yeri vakfe yeridir. Zira Peygamberimiz (sallâllahü aleyhi vesellem) Saharatın yanında dağın üzerinde durdu ve kıbleye yönelerek şöyle buyurdu: “Ben burada vakfe yaptım. Arafat’ın tümü vakfe yeridir.” [Müslim rivayet etti]
Eğer mümkünse Peygamberin durduğu yerde durması ancak mümkün değilse istediği yerde durur ve vakfesini yapar. Arafatın karşısında olan vadide (Urane vadisi) vakfe yapmak sahih değildir.
Dağa çıkıp kayalarda durması gerektirmez. Nitekim Arafat’ın sınırlarını gösteren işaretler eskiden beri vardır. Günümüzde de daha büyük ve her yerden görülür işaretler konulmuştur.
5. Hacıya düşen görev bugünün faziletini ve azametini hatırlamasıdır. Nitekim Allah bugünde kullarına bol ihsanlar bahşeder.
Melekler huzurunda iftihar eder. Cehennemden çokça kişiyi azad eder. Resülullah (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azat etmez. Allah mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve meleklere karşı onlarla iftihar ederek “Bunlar ne diliyorlar?” [Müslim rivayet etti]
hacıya düşen bugünün faziletinden nasibini almak için çalışması, tevbesini tazelemesi, kendini muhasebe etmesidir. Bugünü gezmekle ve boş konuşmalarla geçirmemelidir.
1. Hacı güneş battıktan sonra Arafat’tan Müzdelife’ye iner. Sünnet olan hacının sekinet ve vakarla hareket etmesi ve insanlara eziyet vermemesidir. Telbiye ve Allah’ı çokça zikretmelidir.
2. Hacı Müzdelife’ye varınca eşyalarını ve malzemelerini bırakmadan namazını kısaltarak akşam ve yatsıyı cemi’ te’hir yaparak kılmalıdır.
3. Geceyi Müzdelife’de geçirip erken saatlerde fecir namazını kılmalıdır. Özrü olmadan fecir vaktinden önce ayrılmamalıdır.
Zayıf kadınlar ve çocuklarla birlikte refakat edenler veya kendilerine hizmet edenler hariç. Bu gibilere ay battığı ve gecenin sonunda Müzdelife’den ayrılmalarında herhangi bir sakınca yoktur.
4. Hacı fecir namazını kıldıktan sonra Meş’ari Haram’a gelerek ve kıbleye doğru yönelerek çokça zikretmeli, dua etmeli, tekbir getirmelidir.
Bu durum tan yeri ağarıncaya kadar devam eder. Müzdelife’nin herhangi bir yerinde vakfe yapmak caizdir.
Nitekim Peygamberimiz (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Ben burada vakfe yaptım. Arafat’ın tümü vakfe yeridir.” [Müslim rivayet etti]
Buradaki maksat; Müzdelife’nin tamamıdır.
5. Hacı Müzdelife’den ayrılacağı zaman birinci gününde şeytan taşkamak için yedi taş toplamalıdır. Fakat diğer taşlama günleri için Mina’dan veya herhangi bir yerden toplaması caizdir.
1. Fecir namazını kılar ve güneş doğuncaya kadar Allah’ı çokça zikrederek dua eder.
2. Hacı güneş doğuşuna yakın Müzdelife’den Mina’ya doğru ilerler. Yolda bol bol telbiye getirir. Muhassır vadisine ulaştığında hızlı yürür. Mina ve Müzdelife arasında bulunan bir vadidir.
Mina’ya vardığında Bayram hazırlıklarını yapar. Hazırlıklara gelince bunlar; akabe cemresine taş atmak, kurban kesmek, traş veya saç kısaltmak, tavaf ve Sa’y yapmaktır.
3. Hacı Mina’ya varır varmaz Akabe cemresine gider. Mina tarafından en son cemre olup Mekke tarafından ilkidir.
Akabe cemresine varınca telbiyeyi keser ve topladığı yedi taşı peş peşe atar ve her attığında tekbir getirir. Müstehap olan taşlama vakti Bayram gününün fecrinden başlamaktır.
Eğer fecirden önce gecenin son vaktinde taşlarsa sahih olur, caizdir. Taşlama vakti Zilhiccenin 11. Günün fecrine kadar devam eder.
- Müslümana düşen görev; cemaratlara taşlama yaparken ve diğer hac görevlerini yaparken başkasına eziyet etmemesi.
- Haccı taşın havuza düştüğünden emin olmalıdır. Bazı insanlar taşları rasgele atmakta ve taşın havuza düştüğünü zannetmektedir. Bazıları da uzak mesafeden atmakta ve havuza düşmemektedir. Bu yapılan hatadır. Bu gibi davranışlarda bulunanlar taşlamayı yerine getirmemiş sayılırlar.
- Müslüman taş atarken mübalağa yaparak büyük taş veya terlik atmamalıdır. Sünnet olan taşın nohuttan biraz büyük olmasıdır. Nitekim Cabir bin Abdullah rivayetine göre; “Resülullah (sallâllahü aleyhi vesellem)’ı taşlarken gördüm. Attığı taşlar nohut büyüklüğündedir.” [Müslim rivayet etti. Hazf; küçük taşlardır, şahadet parmakları arasında tutularak atılır]
- Yedi taşı bir defada atacak olursa bir taş atmış sayılır. Taşları havuzda bırakacak olursa sahih olmaz. Bilakis onları atmak gerekir.
4. Kişi başının tümünü traş eder veya her taraftan kısaltır. Traş etmek daha faziletlidir. Fakat kadın saçlarının ucundan bir miktar keser.
5. Mekke’ye İfada tavafı yapmak için iner. Bu tavafta ıztıba’ ve reml yapılmaz. Tavaftan sonra iki rekat namaz kılar.
Bu tavafta en faziletli olan, kişinin ihram elbiselerini çıkarması, traş olması ve günlük elbiselerini giyip koku sürmesidir. “Resülullah (sallâllahü aleyhi vesellem) ihrama girerken ve Beytullah’ı tavaf etmeden önce elbisesine koku sürerdim.” [Buhari ve Müslim rivayet ettiler]
6. Tavaf vakti, bayramın birinci günü fecir doğduktan sonra başlar. Müzdelife’den acele edenler ve zayıf olanlar için bayram gecesinin son vaktinde tavaf etmeleri caizdir.
Bayram gününden sonraya tehir etmek caizdir. Fakat hilafı daha faziletlidir.
7. Temettu’ haccını yapanlar için ifada tavafından sonra Safa ve Merve arasıda sa’y etmesi gerekir.
Ifrad ve Kıran haccı yapanlar ise; eğer Kudüm tavafından sonra sa’y yapmışlarsa ifada tavafından sonra sa’y etmeleri gerekmez.
Hacı ifada ve (sa’y etmesi gerekiyorsa) sa’y yaparsa bayram gününün görevlerini bitirmiş olacaktır. Mina’ya 11. Gece kalmak için tekrar döner.
Bayram günü yapılacaklar şöyledir: Taşlama, kurban, traş, tavaf ve daha sonra üzerinde sa’y olan için sa’y etmektir. Birini diğerinden daha önce yaparsa caizdir.
Zira Peygamberimiz buna ruhsat vermiştir. Şayet önce traş edip sonra taşlarsa sahih olur. Eğer önce kurban keser ve sonra tavaf eder ve sonra da taşlarsa sahih olur.
Nitekim Peygamberimize takdim ve tehir ile ilgili sorulan soruya cevap olarak şöyle buyurmuştur: “Yap herhangi bir sakıcası yoktur.” [Buhari ve Müslim rivayet ettiler]
- Birinci Tahallül ve İkinci Tahallül
Birinci Tahallül: Cinsel ilişkiler veya nikah akdi dışında ihramlıya yasak olan şeylerin sona ermesidir. İhramlı olan kişi; Akabe cemresini taşlamakla, traş veya saçlarını kısaltmakla, tavafla birlikte üzerinde sa’y varsa sa’y yapmakla ilk tahallülden çıkmış olur.
İkinci Tahallül: Cinsel ilişki dahil olmak üzere ihram yasaklarının tamamıyla kalkmasıdır. İkinci tahallül; ziyaret tavafının yapılmasıyla gerçekleşir.
Tahallülün hedy kurbanıyla ilişkisi yoktur. Şayet hedy kurbanını Zilhiccenin 11. Gününe geciktirirse ve bayram gününde yapılacak diğer görevleri yaparsa kurban kesmese dahi tahallülden eder.
Teşrik günleri üçtür: Zilhicce ayının 11. 12. ve 13. Günleridir. Zira bugünlerde kurban etleri güneşe konulurdu. Yani kesilir ve parçalanarak güneşte kurutulurdu.
Resülullah (sallâllahü aleyhi vesellem) bu günlerle ilgili şöyle buyurdu: “Teşrik günleri yeme içme ve Allah’ı zikretme günleridir.” [Ebu Davud rivayet etti]
Zilhiccenin 11. Gecesi Mina’da gecelemek vaciptir. 11. Günün zeval vaktinden sonra üç cemre taşlanmaya başlanır. Her cemreye yedi taş atılır.
- Taşlamanın Yapılışı:
Birinci cemreyle başlar: peş peşe yedi taş atar. Her taş atışında tekbir getirir. Taşın havuza düşmesi gerekir.
Daha sonra biraz ilerler ve Kabul etmesi için Allah’a dua eder. Daha sonra Orta Cemre’ye gelir ve yedi taş atar ve ellerini kaldırarak dua eder.
Daha sonra da Akabe cemresini yedi taş atarak dua için durmaz.
Zilhiccenin 12. Gecesi Minada kalmalıdır. Zeval vaktinde üç cemreyi 11. Günde olduğu gibi taşlar. Bu günde aceleyi istiyorsa taşlar ve güneş batmadan ayrılır.
Eğer güneş batar ve kendisi hala Minada ise gecelemesi ve 13. Günde taşlama yapması gerekir. Ziyade etmek daha hayırlıdır.
Nitekim Allah şöyle buyurmaktadır:«Kim iki gün içinde acele edip (Mina’dan Mekke’ye) dönerse, ona günah yoktur. Kim geri kalırsa, ona da günah yoktur.» (Bakara: 203).
Bu ayetten maksat; teşrik günlerinden iki günde acele eden yani on birinci gün ve on üçüncü güne tamamlar.
13. günün zevalinden sonra söylendiği gibi üç cemreyi de taşlar. Güneşin batmasıyla taşlamalar da biter.
Hacı taşlama günlerini bir gün sonrasına geciktirirse caiz olur. Çünkü teşrik günlerinin tümü taşlama günleridir.
Birinci gün için üç cemreyi taşlamayla başlamalıdır. Daha sonra cemre suğradana (küçük şeytan) dönerek ertesi gün için taşlar. Ve bu şekilde yapar. Bu taşlamanın zamanı zevalden sonradır.
Hacı Mekke’den ayrılmak istediğinde veda tavafını yapar. Hacın vaciplerindendir. Bu tavaftan sonra tavaf yoktur. Lohusa ve hayızlı kadınlar için veda tavafı sakıt olur.
Hacı İfada tavafını, Veda tavafına kadar geciktirirse caiz olur. Fakat bunun hilafı daha faziletlidir.
Niyeti İfada tavafı olup bu tavafı yaparsa Veda tavafı yapmasa dahi İfada tavafı kafidir. Tavaftan sonta sa’y yapsa dahi Veda tavafı yapmasına gerek yoktur.
- Tavafın hikmeti :
Tavafın, Sa’yın, Taşlamanın ve Allah’ı zikretmenin Hikmeti
1. Umre yapacak kimse Mikat’a vardığında yıkanır, koku sürünür ve daha sonra ihram elbiselerini giyer. Sonra da Umre için şöyle niyet eder: “Buyur Allahım! Umre’ye niyet ettim.”
2. Daha sonra telbiye getirir: “Allahım! Davetine isteyerek uydum, Allahım! Emrine amadeyim. Senin eşin ve ortağın yoktur. Sana yöneldim, hamd senin, nimet senin, mülk senindir. Eşin ve ortağın yoktur.” [Buhari rivayet etti]
Beyt-i (Ka’be’yi) görünce ve Hacer-i Esvedi değdiğine kadar Telbiye getirecektir.
3. Mescid-i Haram’a girmek için gider ve sağ ayağıyla girmeye başlar. ayrıca Mescid’e girerken okunacak duayı okur.
4. Telbiye etmeyi keser ve Ka’be’yi tavaf etmeye başlar. Tavafa Haceru’l-Esved’i selamlayarak ve mümkünse öperek, değilse işaret ederek tavafa başlar.
5. Beyti (Ka’be’yi) soluna alarak yedi şavt tavaf eder. Tavafına Haceru’l-Esved’ten başlar ve O’nunla bitirir.
6. İlk üç şavtta remel yapması sünnettir. Remel demek: Koşmadan hızlı adımlarla yürümektir. Tavafın tümünde Iztıba’ etmesi sünnettir.
Iztıba’ şekli ise; sağ omzunu açık bırakıp ridayı koltuğun altından geçirip uçlarını sol omzuna atması demektir.
7. Tavaf esnasında istediği gibi dua eder. Rükn-i Yemaninin hizasına geldiğinde selamlar ve tekbir getirir.
Şayet mümkün değilse Rükn-i Yemani ile haceru’l-Esved arasında şöyle der: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada ve ahirette güzellikle ihsan eyle! Bizi cehennem ateşinden koru.” [Ebu Davud rivayet etti]
8. Yedinci şavtı bitirir. Omuzlarını ridasıyla birlikte örter ve ıstıba’yı terk eder. Çünkü ıstıba’ sünnettir. Ve Umre tavafı ve Kudüm tavafı sünnettir.
Şayet imkan olursa Makam-ı İbrahim’e yönelirek arkasında iki rekat namaz. kılar. fatiha’dan sonra ilk rekatta Kafirun ve ikinci rekatta İhlas süresi okunur.
Yok eğer Makam’ın arkasında namaz kılmak için imkan yoksa istediği yerde kılar.
1. Müslümana düşen görev; tavaf edenleri sıkıştırmamalı ve haceru’l-esvedi selamlarken dokunmak ve öpmek için kendine eziyet vermemelidir. Tavaf edenlere eziyet verecekse remel yapmaması.
2. Tavafta istediği gibi dua eder. Daha önce söylendiği gibi tavaf için herhangi bir dua yoktur. Veya tavaf esnasında Kur’an okursa dahi bir beis yoktur.
3. Iztıba’ Umre veya Kudüm tavafında her şavtta sünnettir.
4. Kadın tavafta ziynetini saklamalı ve koku sürülmemelidir. Sesi de dua ve zikirle sesi yükseltmek.
9. Safa’ya çıkar ve yaklaştığında şu ayeti okur: «Şüphesiz Safa ile Merve, Allah’ın (dininin) nişanlerindendir. Onun için her kim hac ve umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse, bunda bir gunah yoktur. Kim kendiliğinden bir iyilik yaparsa bilsin ki Allah karşılığını verir, (yaptığını) bilir.» (Bakara; 158)
10. Safa’ya çıkar, kıbleye doğru yönelir, ellerini kaldırarak tekbir getirir ve Allah’a hamd ederek şöyle der: “Allah’tan başka ilah yoktur. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nundur. O her şeye gücü yeter. Allah’tan başka ilah yoktur. Vadini gerçekleştirdi, kuluna yardım etti ve ahzapları yalnız başına mağlup etti.” [Buhari rivayet etti]
Daha sonra dua eder. Bunun gibi üç defa tekrar eder. Hadisi şerifte “Safa’da yaptığı gibi Merve’de de aynısını yapar.” [Müslim rivayet etti]
11. Daha sonra Safa’dan Merve’ye doğru iner. Ve iki yeşil işaretler arasında hızlı adımlarla yürür. Daha sonra Merve’ye çıkar ve Safa’da yaptığının aynısını yapar.
12. Safa ile Merve arasında sa’y eder. Her gidiş ve gelişe Şavt adı verilir.
13. Daha sonra erkek saçını kısaltır. Kadın da saçlarının ucundan keser. Erkekler için faziletli olan traş etmektir.
Nitekim Ebu Hureyre (radiyellahü anh) rivayetine göre Resülullah (sallâllahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: “Allahım! Traş olanları bağışla! Dediler ki: saçlarını kısaltılanlara da mı? dedi ki: “Allahım! Traş olanları bağışla! Dediler ki: saçlarını kısaltılanlara da mı? üç defa söyledi. Daha sonra ve kısaltanları bağışla!” [Buhari rivayet etti]
temettu’ hacı yapanlar saçlarını uzatacak bir sure yoksa Umre’de kısaltır ve hacda traş eder.
14. İhramından tahallül eder. Böylece Umresini bitirmiş olur.
Kadın tavafta reml yapmaz ve Sa’yde iki işaret arasında hızlı yürümez ve erkek gibi başı traş etmez. Bunlar hariç tüm görevler erkekle aynıdır.