(Bölümün numarası 12; Page No. 324) (Bölümün numarası 12; Page No. 325)
Hısbe teşkilatı
(Bölümün numarası 12; Page No. 326) (556) no'lu fetva:
Soru: Misal olarak; ağzı bozuk, çirkin konuşan, şirk sözlerinden ve başka sözlerden eşini sürekli boşuyan, cinlerden yardım alan, rüşvet yiyen, Allah'ın mescidlerini yıkarak önce oraları ev yapan daha sonra da ahıra çeviren, bunu yaparken de mescidden daha hayırlısını yapıcağını iddia eden ve fiilen de, cami yerine öncekine uymayan başka bir şey inşa edip, namaz kılmaya uygun olmayan bir şey ortaya çıkarsa, aynı şekilde bu kişi, başka başka kötü işler de yapsa, nasihat edildiğinde de nasihat kabul etmese böyle bir kişiye karşı bir müslümanın üzerine düşen nedir?
Cevap:
Müslümana vacip olan iyiliği emredip kötülükden men etmesidir. Ve her müslümanın hikmet, güzel ögütle nasihat etmesi ve güzel bir şekilde mücadele etmesi gerekir. Allah Te'âlâ dedi ki
Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder...
ve Allah sübhanehu:
Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.(104)Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.
Ayetler ve Allah sübhanehu dedi
İsrailoğullarından kafir olanlar, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lânetlenmişlerdir. Bunun sebebi, söz dinlememeleri ve sınırı aşmalarıdır.(78)Onlar, işledikleri kötülükten, birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür!
(Bölümün numarası 12; Page No. 327) Allah Te'âlâ buyurur ki:
(Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et!
ve Resulullah (s.a.v.) buyurur ki:
Din nasihattır. Dedik ki: Kimin için ya Resûlellah? diye sorduk. Buyurdu ki: "Allah, kitabı, Resûlü, müslümanların yöneticileri ve bütün müslümanlar için."
bu hadisi
Müslim
rivayet etmiştir.
Cerir b. Abdullah
(ra)
Namaz kılmak, zekat vermek ve her müslümana nasihatta bulunmak üzere Resûlüllah'a (s.a.v.) biat ettim.
Bu hadisi
Buhari
ve Müslim rivayet etmişlerdir.
(Bölümün numarası 12; Page No. 328) Nasihat Allah içindir. Bu da söz ve fiilde Allah için ihlaslı olmak ile olur, aynı şekilde O'na itaatte de bu böyledir. Allah için nasihat: imanda Allah'a doğru olmakla, amelde de islamın hükümlerini yerine getirmekle olur. Resulu için nasihat ise: O'na iman etmek ve itaat etmek ile olur. Müslümanlar için nasihat ise: Onları kandırmamak, onlara iyiligi emretmek, kötülükten men etmek, eger buna ehil ise onlara iyilik üzere yardım etmek ve iyilik de onlara itaat etmekle olur. Müslümanların geneli için ise nasihat: Kendisi için istediklerini onlar için de istemekle, onları söz ve fiillerle kandırmamak, onlara iyiligi emretmek kötülükten alı koaymakla, onlar ile iyilik ve takva üzere yardımlaşmak, günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmamakla olur. Ancak insanları Allah'ın yoluna davette çeşitli metotlar vardır. Bunlardan bazıları; cahillere ilim ögretmek, onları hikmetme irşat etmek, kasvet içinde dolmuş kalpleri yumuşatmak için öğüt vermek, gereken kişiye en güzel bir şekilde mucadele etmek gibi. Bütün bunlar, Allah'a davet eden ehil davetçi tarafından gözetlenir ki, her insana ihtiyacı olan şeylere davet etsin ve herkesin seviyesine göre bir yol gözetsin. Bu da Allah'u Te'âlâ'nın şu sözünden dolayıdır:
(Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.
Hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden davetçiler farklı farklıdır. Bunlardan kimisi kötülüğü elle engeller, kimileri söz ile yapar, yalnız (sadece) kimileri sadece kalbi ile bunu yapar, kimileri de bu üçü ile yapabildiği gibi. Resulullah (s.a.v.)'in dediği gibi
Kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu imanın en zayıf derecesidir.
" Bütün davetçilerin iyiliği emretme, kötülükten men etme konusunda kendi kadrlerini ve kuvvetlerini bilmesi gerekir. Nefsini yenmesi ve durumuna göre ilmi mevki ve velayet olarak davet eder. Gücünü aşmaz yoksa fitne olur. Allah, doğru yola hidayet edendir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.