( 16041 ) Numaralı fetva:
(Bölümün numarası 18; Page No. 268) Soru : Öncelikle ben yirmili yaşlarda genç bir bayan öğrenciyim. Gaflette olduktan sonra Allah bana tevhidi nasip etti. Aile ve akrabamın çoğu hatta hepsi şirk addedilen şeyhlere tapıyorlar. (hayatta ve ölü olanlara) (Allah'tan değil) onlardan hastaya şifa, dertlere deva istiyorlar ve onlar için adakta bulunuyorlar, kurbanlar kesiyorlar. Onlardan korkuyorlar ve bütün bu ibadetleri onlara yapıyorlar. Ancak namaz kılıp, oruç tutuyorlar, hacca gidip zekat ta veriyorlar. Bildiğime göre, namaz kılıp, oruç tutsa ve müslüman olduğunu iddia etse de şirk koşan kişinin ameli boşa gider.
Allah c.c. buyurdu ki:
Andolsun (bilfarz) Allah'a ortak koşarsan, işlerin mutlaka boşa gider ve hüsranda kalanlardan olursun!
Allah'ın lütfu ve muvaffak kılması, Suutlu Kur'ân radyosu ve Suutluların bana verdiği kitaplar sayesinde tevhidi öğrenince, ailem ve akrabalarım bunları inkar ettiler.
Bana bazen komünist,
bazen vehhabi bazen de ensar-ı sünne (sünnet destekçisi) diyorlar. Ancak ben onların dediğine bakmıyorum ve meramımı şöyle anlatıyorum: Eğer Ahmed'e tabi olmak Vehhabilik ise, ben de ikrar ediyorum Vehhabiyim. Onlarla yaptıklarının büyük şirk olduğunu ve dinden çıkardığını konuştum.
Beni dinlemediler ve reddettiler. Yine bir gün onlarla konuşurken bana hocalarından keramet dedikleri şeyler anlattılar. Örneğin: Yaşadığımız yerde evlendiği on yıldan beri çocukları olmayan bir kadın vardı. Bunların yanına gidince onu hapsetmelerini emretti ve bazı tılsım ve rakamlar yazdı. Bunlar ateşe atılır ve kadın dumanı burnuna çekmektedir. Tahta levhalara bazı tılsımlar yazdı ve bunlar yıkanmakta kadın bu suyu içmekteydi. Bundan sonra kadın hamile oldu ve çocuğu doğdu. Çocuğu ancak Allah (c.c.) verir. Biz buna inanıyoruz. (Bölümün numarası 18; Page No. 269)
dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları bahşeder.(49)Yahut onları, hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır kılar.
Ben onlara bunu delil olarak sununca, onlar bu kadın hocaya gidip te çocuk sahibi olmadı mı? derler. Aciz kalabiliyorum. Bildiğim kadarıyla hocaların bu şekildeki tasarrufları batıldır ve kendinden olduğunu bildiği şeyler onu şirke götürür. Ancak bu tasarrufatları açıklamaktan aciz kalmaktayım. Ne yapayım? Beni aydınlatın. Allah (c.c.) ecrinizi versin. İkinci olarak : Kim Resulullah'a itaat eder ve Allah'a inanırsa, yakın akrabası dahi olsa Allah'a ve Resulüne karşı gelenle bağ kurması caiz değildir. Çünkü yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir.
(Bölümün numarası 18; Page No. 270) Bu ayeti okuduktan sonra akrabalarım ve ailemle bağı kestim. Onlar Allah'tan başkasına tapıyorlar. Yaptığımdan dolayı bana karşı öfkeliler. Çünkü onlar böyledir. Ben haklı mıyım? Yoksa sıla-ı rahmi kesmiş oluyor muyum? Çünkü onlar akrabamdır. Halam, teyzem, amcalarım, dayılarım, babamın amcaları, annemin amcaları, dedelerim ve onların nesli. İki yıldır onlarla görüşmüyorum. Ne yapayım? Beni yönlendirin. Allah (c.c.) ecrinizi versin. Diğer soru: Beni ürperten korkutucu takıntım. Birisi bana evlenmek için talip oluyor. Tevhit inancı yok. Müslüman kadın müşrikle evlenemez. Babam buna onay veriyor ve beni evliliğe zorlamaktadır. Evet demezsem kabul etmiyorlar. Kabul etmeme sebebim, bana göre tevhit inancına bağlı olmamasıdır. Beni öldüren bir şaşkınlık içindeyim. Ne yapayım? Beni yönlendirin. Allah (c.c.) ecrinizi versin.
Cevap : Öncelikle: Allah'a hamd et. Seni hakka yönlendirdi ve basiret verdi. Hak üzere sebat etmeyi Allah'tan (c.c.) niyaz et. İkinci olarak: Çocukları olmayan kadının bu tılsımları aldıktan sonra hamile kalması kadere muvafakattır. Kehanette bulunan kişinin hamilelikte ve doğumda etkisi yoktur. Üçüncü olarak: Müşrik olduğunu söylediğin akrabalarına karşı davranışın sıla-ı rahmi kesmek olmaz. Bu gayretullah olur ve münkeri inkardır. Allah ecrini artırsın. Eğer faydalı olacaksa ve sana kötülük yapmayacaklarsa ailen ile hayra davet için görüşebilirsin. Çünkü yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
(Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et!
(Bölümün numarası 18; Page No. 271) Resulullah (s.a.v.):
Kim bir hayra sebep olursa, onu yapanın sevabının aynısını alır.
buyurmuştur.
Müslim
Sahıhında rivayet etmiştir.
Dördüncü olarak: Müşrik olan bir erkekle evlenemezsin. Çünkü yüce Allah (c.c.):
İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin.
buyurmuştur ve :
Bunlar onlara helâl değildir. Onlar da bunlara helâl olmazlar.
buyurmaktadır. Ayet Mümtehine süresinde geçmektedir. Bu konuda babana veya başkasına itaat etmen gerekmez. Çünkü Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
ta‘at ancak maruf olan şeylerde'dir.
Yaratana isyan hususunda hiç yaratılana itaat etmeyin.
Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.